Genç'ten Gül'e protesto

TBMM’nin 23. Dönem 3. Yasama Yılı, Meclis Başkanı Köksal Toptan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuşmalarıyla açıldı. Gül'ün konuşmasından sonra Toptan, 7 Ekim Salı günü toplanmak üzere çalışmalara ara verdi.Askeri kanattan hiç kimsenin katılmadığı 3. Yasama Yılı’nın açılışına Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç’in, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü protesto eden sözleri damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Gül, Genel Kurul Salonu’nda açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelirken, Genç’in protestosuyla karşılaştı. Daha önce rektör atamaları konusunda tavrını değiştirmezse Gül’ü protesto edeceğini açıklayan Genç dediğini yaptı. 'Defol git'Genç, oturduğu yerden kalkarak Gül’e karşı, “Laik demokratik cumhuriyetin ilkelerine uymayan biri o Köşk'te oturamaz. Orada Atatürk’ün izleri kalmadı. Sizi protesto ediyorum” şeklindeki sözleri üzerine, Genel Kurul salonunda kısa süreli şaşkınlık yaşandı. Ardından AKP’liler tepki gösterdi. Bazı AKP’li milletvekilleri Genç’e, “Defol git, bu salondan çık” diye tepki gösterdiler. Bunun üzerine araya giren Toptan, “Sayın Genç, ayıp oluyor, lütfen oturun yerinize” dedi ve AKP sıralarına dönerek, sessizlik istedi, Gül'ün konuşmasına devam etmesini istedi. Kısa bir süre şaşkınlık geçiren Gül de, konuşmasına devam etti. Kriz fırsata dönüşebilirGül konuşmasında, dünyada yaşanan ekonomik krizin Türkiye için bir fırsata dönüştürülebileceğini söyledi. Dışa açık ve dünyayla bütünleşmiş Türk ekonomisinin, son küresel gelişmelerden belli ölçüde etkilenmesinin doğal karşılanması gerektiğini belirten Gül, ''Dünya ekonomilerinin içinde bulunduğu krizi, ülkemiz için bir fırsata dönüştürmek suretiyle aşmamızın mümkün ve gerekli olduğuna inanıyorum. Türkiye'yi yatırım yapılacak güvenli bir ada haline getirebiliriz. Yeter ki evimizin içini reformlarla düzene koymaya devam edelim'' dedi. Gül, güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir dünyada yaşadıklarını belirterek, küresel işbirliği ve gelişme fırsatları ile gerginlikler ve krizlerin, aynı anda ortaya çıkabildiğini söyledi. Uluslararası alanda, tanımlanmasında dahi güçlük çekilen belirsizliklerin ve buna bağlı bir güvensizlik duygusunun yaşandığı bir dönemden geçtiklerine dikkati çeken Gül, kronik bölgesel sorunlara ek olarak, Kafkasya'da yaşanan son ihtilaf, gıda ve enerji fiyatlarındaki ciddi dalgalanmalar ve uluslararası para piyasalarındaki son sarsıntıların, bu belirsizliğin yarattığı sonuçlardan sadece birkaçı olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, yaşanan küresel ekonomik ve siyasi sıkıntıların, sosyal, kültürel ve dini aşırılıkların, çatışmaların uluslararası gündemde yer almaya devam etmesine yol açtığını ifade etti. Gül, bugün dünya ekonomilerinin içinde bulunduğu krizi, Türkiye için bir fırsata dönüştürmek suretiyle aşmalarının mümkün ve gerekli olduğuna inandığını belirterek, ''Tabiatıyla, ekonomik ve sosyal politikalarımızda bu yolda uyarlamalar yapma ihtiyacı ortadadır'' dedi. Buna paralel olarak, yeni bir evreye gelmiş olan AB'ye tam üyelik sürecini, etkin bir dış politikayla ve geniş bir toplumsal ve siyasi mutabakatla hızlandırmak zorunda olduklarını ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Uzun vadeli kalkınma stratejimizde de ifade edildiği üzere, temel hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında, ülkemizi dünyanın en güçlü ekonomisine sahip 10 ülkesi arasına sokmak olmalıdır.''