CHP'den ihraç edilen Süheyl Batum, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu dahil bütün MYK üyelerine dava açacağını söyledi. Süheyl Batum düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: "Hukuk dışı bir süreçle ihraç edildim. Bu kararın iptali için mahkemeye gideceğim.Genel Başkan dahil tüm MYK üyelerine tazminat davası açacağım" diye konuştu.
"CHP MYK, bana oyun oynadı, komplo kuruldu" diyen Batum, Emine Ülker Tarhan'ın partisine katılmayacağını açıkladı. Batum'un açıklamalarından başlıklar şöyle:
"Tamamen, hukuk dışı bir süreç ile bugün ihraç edildiğimi öğrendim. Bu süreç yürütülürken tamamen kamuoyundaki itibarımı ortadan kaldırmaya yönelik bir süreç biçiminde yürütülerek bu karar verildi.
YDK üyesi milletvekilimiz Mustafa Moroğlu, bana "bunu bir boşanma kararı gibi düşünün, Genel Merkez, sizinle evli kalmak istemiyor" demişti. Ben de "evet Atatürk Türkiye'sinde artık boş ol boş ol boş ol diye bir dönemde değiliz, haklı bir gerekçe olmalı" demiştim. Genel Başkanların da artık insanları istediği gibi atabileceği bir Türkiye'de değiliz!
Ben adam mı öldürmüşüm, bir yolsuzluğu mu kapatmıştım, kavga mı etmiştim. 5 Kasım'da disipline sevk ediliyorum, 19 Kasım'da tebligat yapılıyor. Hiçbir suçlama yok. 26'sında neyle suçlandığımı öğreniyorum. "Her hafta bir milletvekili istifa ederek, arka arkaya istifalarla partiyi sarsacağız" demişim güya...
Bana niye 26 Kasım’da bildiriyorlar. 3 Aralık'ta savunma veriyorum. Niye vaktinde bildirmiyorsunuz, ben de savunmamı yazayım!
Bir komplo düzenleniyor. 5’inde YDK'ya sevk edildiğim söyleniyor. 26’sına kadar olan süreçte arka arkaya partiden birileri çıkıp, "Batum bunu hak etti" deniyor. Berberoğlu'nun açıklaması var, 39 gazetede haberi çıkıyor... "Ben hak etmişim!" Kamuoyunda böyle bir algı yaratmak için. Ama ne yaptığım söylenmiyor...
Bu MYK'nın bir değerlendirmesidir. Genel Başkanı eleştiriyorum diye beni attılar. Bu bir oyundur. Hukuk yoluna başvuracağım. CHP'deki arkadaşlar ile birlikte mücadele edeceğim. Kararın iptali için mahkemeye gideceğim... Bu karar, MYK'nın tamamı tarafından, belirli kişiler görevlendirilerek yapılmış bir oyundur. Bu nedenle kimsenin, "ben bilmiyorum, arkadaşlar hukuka aykırı davranmışlar " deme hakkı yok.
Bilinçli olarak yaratılan ve kamuoyunda bir etki amaçlanan bir oyundur. Bir planlı ve istemli harekettir bu gerekçe ile Yargı'da tek tek hepsine karşı hakkımı arayacağım. Tazminat davası da dahil!
"MYK böyle bir şey yapar, MYK'da hukukçu yok ama YDK'da var, onlar doğru karar verir" diye beklemiştim... Gazetede bu sabah haber çıktı, "oy çokluğu ile ihraç kararı çıktı, oy birliği ile karar alınması için baskı oluşturulmaya çalışılıyor" diye...
Biz 'Balyoz'da, Ergenekon'da mahkemelere baskı var' diye ayağa kalkmıştık... Bu haber, benim söylediklerimin doğru olduğunu gösteriyor. Bana tebliğ edilmeden, karar çıkıyor, haber oluyor, oy birliği için baskı oluşturulmaya çalışılıyor... Bu üzüntü vericidir.
Parti ile şiddetli geçimsizlik yok, genel başkanın tavırları ile geçimsizlik var. Ama bu ihraç sebebi ise nerede Atatürk’ün kurduğu parti diyeceğiz... Benim bazı kişilerle ters düşmüş olmam bir ihraç sebebi değildir. Bu bir baskıdır. Genel Başkan beni çağırıp, konuşmadı... Çünkü oyun oynanıyordu...
Emine Ülker Tarhan'ı ben çok seviyorum... Ama Türkiye'de bu düzene karşı yüzde 35’lik kesimin yüzde 25’i CHP'de... Niye başka partiye gideyim... Bölünerek, ayrılarak bir yere varmamız mümkün değil! Günümüz artık bölünme, ayrılma dönemi değil. Nasıl AKP, paralel biraraya geldi. Bizim de biraraya gelmemiz gerek.
Burada kalan arkadaşlarımla birlikte, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Buradaki arkadaşları yalnız bırakmayacağım. Hep beraber bu oyunu bozacağız.
Bu bir sindirme, bezdirme, 'ağzını açma' demenin politikası. Kurultayı biz demek ki Bekaroğlu'nu Kadın kotasından yönetimi sokmak, Murat Özçelik’i dahil etmek ve 'konuşanı atarım' demek için yapmışız.
Oy çokluğu ile ihraç edilmişti
CHP Yüksek Disiplin Kurulu, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum'u, oy çokluğu ile CHP'den ihracına karar vermişti. CHP MYK'da Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum'un kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevkine karar verilmişti. Gerekçe olarak ise Emine Ülker Tarhan'ın istifasından sonra, Batum'un, "İstifalar sürecek" şeklindeki açıklaması gösterilmişti.