Genel başkanlığa aday olan CHP'li Atıcı: Parti içinde reform yapamayanın ülke içinde reform yapma şansı yok

Genel başkanlığa aday olan CHP'li Atıcı: Parti içinde reform yapamayanın ülke içinde reform yapma şansı yok

CHP’de kurultay yaklaşırken Genel Başkanlık için adaylığını açıklayan partinin eski Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, ‘Reform Hareketi Manifestosu’nu anlattı. ‘CHP’nin 70 yıldır iktidar olamama sorunu var’ diyen Atıcı, öncelikle parti içi demokrasi kanallarının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu'nun ‘Millet İttifakı’nın iktidarı’ söylemini eleştiren Atıcı, "Bir yandan ittifaklar geçici de olsa güç sağlamışken CHP tabanının tek başına iktidar olma umudu ortadan kalkıyor. Şu anda partinin birinci ismi bile bu dili kullanıyorsa tehlikeyi görmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

2010 yılında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanımız olarak partiyi yüzde 20.9 oy oranı ile devraldı. 2011’de genel seçimler yapıldı ve genel başkan koltuğuna bile ısınmadan CHP’nin oy oranı yüzde 25.9’a çıktı. Burada bir sıçrama oldu. Yurttaş Kılıçdaroğlu’nu beğendi, bu önemli bir gelişmedir. Ama maalesef 2011 seçimlerinden sonraki her seçimde CHP oyları düştü. 2018’deki genel seçimlerde yüzde 22.6’ya kadar indi. Böylece insanların iktidar umudu azaldı.

Büyükşehirler için ittifakların bize belediye kazandırdığı doğru ama oy oranımızda düşüş olduğu da gerçek. Burada ittifakların geleceği meselesi ortaya çıktı. İttifaklar tartışılırken sayın Genel Başkan uzunca bir süredir ‘CHP iktidarı’ söylemini kullanmıyor. Bunun yerine ‘Millet İttifakı’nın iktidarı’ söylemini tercih ediyor. Bir yandan ittifaklar geçici de olsa güç sağlamışken CHP tabanının tek başına iktidar olma umudu ortadan kalkıyor. Şu anda partinin birinci ismi bile bu dili kullanıyorsa tehlikeyi görmek gerekiyor.

"Parti içinde reform yapamayan bir siyasal oluşumun ülke içinde reform yapma şansı yok"

Biz bir manifesto hazırlayarak CHP yönetimine talip olduk. Buradaki amacımız oylarımız eridiğini anlatmak. CHP şu an ittifaklar için çekim merkezi olmaktan çıkmıştır. AKP eriyor evet, ama oradan seken oylar bize değil başka muhafazakâr yerlere gidiyor. Öte yandan CHP ittifaklar için kendi özünden bir şeyler kaybederse, Türkiye’de sosyal demokratlar için parti boşluğu ortaya çıkar. Bu nedenle biz CHP’nin kendi öz gücüyle yükselmesini talep ediyoruz.

Bu manifestonun özü şöyle: Birincisi, mücadele ettiğimiz alan kişiler değil doğrudan sistemdir. Şu an benim genel başkan olmamdan daha önemlisi CHP’nin ilkelerini pekiştirdiği bir hareket için yola çıkıyor oluşumuz. Bu nedenle hareketimizin adı reform hareketidir. Öncelikle parti içinde reform yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Zira parti içinde reform yapamayan bir siyasal oluşumun ülke içinde reform yapma şansı yoktur.

Üç ana başlıkta reform

Atıcı, CHP'nin iktidar yolunda ne yapması gerektiğini şu şekilde anlattı:

CHP’nin tam 70 yıldır iktidar olamama sorunu var. Ben bir hekimim, önce sorunun ne olduğunu tespit etmeye çalışırım. Sorunun ne olduğunu tespit ettiğimizde tedavi etmek kolaydır. Hep “bir lider gelsin de bizi iktidara taşısın” diye beklemişiz. Sayın Bülent Ecevit’in adını dağa taşa yazmışız ama bizi tek başımıza iktidara taşıyamamış. Deniz Baykal’a bakmışız 18 sene bizi iktidara taşıyamamış. Bütün umudumuzu Sayın Kılıçdaroğlu’na bağlamışız o da bizi 10 senede iktidara taşıyamamış. Demek ki teşhis yanlış konulmuş. Lider bekleyişi yanlış tedavidir. CHP 70 yıldan aldığı dersle ne yapmalıdır sorusuna üç ana başlıkla yanıt üretmeye çalıştık. Birincisi parti içinde reformalar yapmalıdır. İkincisi, iktidara giden yolu revize etmelidir. Üçüncüsü de Türkiye ile ilgili yönetimsel söylemlerde reform yapmalıdır.

Demokrasi sadece sandıktan ibaret değil, elbette en kötü ön seçim en iyi atamadan bile iyidir. Ama ön seçim yetmez. Partinin sahibi üyedir. Bunun için öncelikle üyenin tanımı yapılmalıdır. Üye ne derse önce illerde daha sonra PM’de bu konu tartışılmalıdır. Yani belediye başkanı mı seçeceksiniz? Üyelere sormanız gerekir. Milletvekili mi seçeceksiniz üyeye soracaksınız. Yani kapalı kapılar ardında belirlemeyeceksiniz. Bu yapılırsa parti içi demokrasinin en temel adımı atılır, insanlar için de umut ortaya çıkar. Kongrelerimizin neredeyse tamamında blok listeyle seçimler yapılıyor. Blok listeler kaldırılmalı, çarşaf listelerle herkes istediği kişiyi yönetime koymalıdır.

"Sokağa yüz çeviremeyiz"

Projenin önemli bir kısmının sokak örgütlenmesi olduğunu belirten Atıcı, "Kurtarıcı biz isek sokağı örgütlememiz gerekiyor. Her sokakta yan yana oturan komşulardan dört yüzü ile bir öbek oluşturduk. Bu öbeklere bir sorumlu atıyoruz. Bir mahallede 4 bin seçmen var ise bu mahallede 10 öbek kuracağız. Türkiye’deki toplam öbek sayısı 200 bin civarında olacak. Siz bir öbek sorumlususunuz, bu komşularınızdan birine destek olursanız o kişi size minnet duyar. İşte siz parti gücünü de kullanarak örneğin çocuğunuzun İngilizce eğitimine ihtiyaç var, o zaman ona destek olacaksınız. Böylece tabanda örgütlü bir çalışma oluşturmayı hedefliyoruz. Bunun için de sloganımız, “komşunu dinle ve ona bir iyilik yap” olacak" ifadelerini kullandı.

"Sokak, haktır, barışçıl eylemler için hiç kimse sokağı kapatamaz"

Hedef kitlelerinin herhangi bir partiye sıkı sıkıya bağlı olmayan seçmenler olduğunu ve bununda yüzde 25 civarında bir kitleye tekabül ettiğini ifade eden Atıcı, "Bu kitleye mutlaka ulaşmak zorundayız. İkinci reform alanımız örgütlenme üzerine olmalıdır. Mevcut örgütlenme anlayışımızla 70 yıldır iktidara gelememişsek aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyemeyiz. Sokak, haktır, barışçıl eylemler için hiç kimse sokağı kapatamaz. “Erdoğan bizi terörize ediyor” diye biz sokağın kapılarını kapatamayız." dedi.

"İktidar suni gündem yaratıyor, konumuz açlık işsizlik"

Atıcı, Ayasofya'dan ve darbe tartışmalarına, iktidarın CHP'yi kendi gündemine çekerek tuzağa düşürdüğü eleştirileri hakkında şunları söyledi:

"Keşke düşmese. İktidar suni gündem yaratıyor, konumuz açlık işsizlik. Ama bizde herkes bunu konuşuyor. İşte yanlış burada. Biz, acil örgütlenme reformuyla gerçek sorunlarla uğraşmalıyız. Bize oy verenleri ikna edecek yöntemler bulmak gerekiyor. Örgütlenip standart çalışma modeli gerçekleştiremezseniz oy artışı da elde edemezsiniz.