Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağanüstü Seçimli ve Olağan Mali Genel Kurulu'nda başkanlığa Mehmet Büyükekşi seçildi. Büyükekşi'nin adaylığına itiraz eden Ali Koç, Genel Kurul'a katılmadı.
Ankara JW Marriott Oteli’nde düzenlenen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağanüstü Seçimli ve Olağan Mali Genel Kurulu’nda TFF’nin yeni başkanı seçildi.
Yapılan oylamanın ardından Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Seçimli Genel Kurulu’nda tek aday olan Mehmet Büyükekşi, TFF’nin yeni başkanı oldu. Mehmet Büyükekşi, 209 oyun 158’ini aldı.
Genel Kurul’a TFF Başkanı Servet Yardımcı, TFF Yönetim Kurulu üyeleri, eski TFF başkanı Nihat Özdemir, Spor Toto Süper Lig ve 1. lig, 2. lig ve 3. lig başkanlarının birçoğu katılırken, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ise toplantıya katılım göstermedi. Hatırlanacağı üzere Ali Koç daha önce Mehmet Büyükekşi’ye destek vermeyeceğini açıklamıştı.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) adayı olan Mehmet Büyükekşi'nin adaylığını kabul etmediğini, yeni bir adayın bulunmasının şart olduğunu açıklamıştı. Seçilecek başkanın herhangi bir yumuşak karnının olmaması gerektiğini söyleyen Koç, "TFF başkanı olacak kişinin ailesinden birinci derece kan bağı bu yapıyla dün, bugün ve yarın hiçbir ilişkisi olmamalı. Yeni bir aday bulunması ivedilikle şarttır. Hiçbir şüpheye yer olmamalıdır. Bende olan mevcut bilgiler çerçevesinde o adayın, aday olması. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum lütfen bu hatadan dönelim" diye konuşmuştu.
Fenerbahçe’de gerçekleştirilen 2021 yılı Olağan Mali Genel Kurulu’nda kapanış konuşması yapan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılına girildiğini ifade ederek, “Büyük lider gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluşunda Fenerbahçe her anlamda önde olmalı bunun için sıkı sıkı birbirimize kenetlenmeliyiz. Bu seneki tüm mücadelelerde hep beraber olmalıyız. Sizin desteğinize güvenince başta biz ama özellikle sporcuların her zamankinden çok ihtiyacımız var. Fenerbahçe Kulübü’nün aldığı sorumluluk gösterdiği liderlik Mustafa Kemal’in saygısını hak etmesiyle bize yakışacaktır” demişti.
TFF başkanı olacak kişinin yumuşak karınlarının olmaması gerektiğini söyleyen Koç, şunları kaydetmişti:
“2 adaydan bahsediliyordu 1 aday çıktı. Herhalde tarihin en kötü en tutarsız en garip ve verdiği kararlarla futbolun menfaatine en uzak kullanılmaya en elverişli bir federasyonla buraya kadar geldik. 3 senedir istediğimiz B takımlar ligi de belli değil. Yeni bir seçim oluyor bu seçim dönüm noktasıdır. Türk futbolunun en önemli noktalarındandır. Bu kadar çok sorunumuz yığınla problemimiz var ki bu gidişat gidişat değil. Beterin beteri var konumuna gelmekten korkuyorum. Tüm kulüplere sesleniyorum futbolla alakası olmayan iş dünyasının bir mensubunun futbol dünyasıyla alakalı insanlara danışmadan veya bir ikisine danışarak Cumhurbaşkanımıza bir isim götürülerek bu kişi TFF başkanı olursa iyi olur denmesini ve gidişatın Beyefendi istiyor lafları altında geliştirilerek bizlere sunulması Fenerbahçe olarak kabul edebileceğimiz bir durum değildir süreç yönetimi olarak. Ne tesadüftür ki aynı kişi bir evvelki TFF yönetiminin oluşumunda da yer alan kişidir. Bundan sonra TFF başkanı olacak kişinin yumuşak karınlarının olmaması gerektiğini paylaşmıştım. Devletimiz kamuya personel alırken o kadar ince detaylı sorgulamalar yapıyor ki bir daha söz konusu terör örgütüne mensup kimsenin devlet personeli olmaması için müthiş bir filtreden geçiriyor. İkinci el bir telefon alan kişinin telefonunda yakından uzaktan ilgisi olmamasına rağmen Bylock çıktığı için kişinin sıkıntılar yaşadığını bildiğimiz pek çok örnek var. TFF’nin bana göre aynı hassasiyet aynı incelikle yönetim kurulundan personeline kadar aynı anlayışla belirlenmeli. Fenerbahçe olarak biz bunu gündeme getirmek zorundayız. Çünkü Fenerbahçe bu örgütün saldırısına uğradı. 10 yıl sonra bunu konuşuyoruz hala. İtibarımız piyasa değerimiz yerle bir oldu. Kazandığımız kupa sayısı belli, belimizi büktüler yeni yeni doğrulmaya çalışıyoruz. Türk futbolunun içinde bu örgütün unsurları hala devam etmektedir.”
TFF başkanlığı seçimi ile ilgili görüşünü de aktaran Koç şunları söylemişti:
"Şu an bir kişi resmi adaydır. Benim sevdiğim saydığım dost olarak bildiğim biridir. Fenerbahçe’nin hem bu konudaki hassasiyetini hem federasyonunun Türk futbolu Trabzonlaştırma rahatsızlığını duyduğumuzu biliyorsunuz. TFF başkanı olacak kişinin ailesinden birinci derece kan bağı bu yapıyla dün, bugün ve yarın hiçbir ilişkisi olmamalı. Yeni bir aday bulunması ivedilikle şarttır. Hiçbir şüpheye yer olmamalıdır. Bende olan mevcut bilgiler çerçevesinde o adayın, aday olması. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum lütfen bu hatadan dönelim. Söz konusu adayla şahsen bir sıkıntım yok dostumdur ama elimdeki bilgiler çerçevesinde onda yumuşak karın oluşturabilecek durum söz konusudur. Bütün Fenerbahçelilerin bu konuyu yakından takip etmesini rica ediyorum. Destekleriniz için teşekkür ederiz."
Fenerbahçe Spor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanlığına adaylığını açıklayan Mehmet Büyükekşi’nin sözlerine yönelik eleştiride bulunarak açıklama yayımlamıştı.
Fenerbahçe resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
“TFF Başkan Adayı Mehmet Büyükekşi’nin, başkan seçilmiş gibi bir eda ile yaptığı basın açıklamasına istinaden; Öncelikle net ve sarih bir şekilde bilinmesini isteriz ki kulübümüzün Türk Futbolunda hain FETÖ mevcudiyetine karşı göstermiş olduğu hassasiyet tüm ülkemizin malumudur. Zira, kulübümüz, 3 Temmuz 2011’de hain FETÖ’nün saldırısına uğramış, hem sportif hem de mali açından telafisi mümkün olmayan zararlara uğramıştır. Bu örgütün tüm şiddetli saldırılarına rağmen verdiği asil mücadele ile Kulübümüz hem tarihe geçmiş hem de devletimizin takdirlerine layık olmuştur.
Hal böyle iken bizim sorunumuz kişilerle değil, tamamen ilkesel bazda ve geçmişte yaşananlardan edindiğimiz tecrübelerden kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda Türk futbolunda adil rekabet adına risk teşkil edebilecek mevzularda geçmişte olduğu gibi bugün de sessiz kalmamız beklenmemelidir.
Bu inanç ve anlayışla şu soruları kamuoyunun dikkatine getirmek isteriz:
1- Kamunun herhangi bir pozisyonuna görev ataması yapılırken ilgili kişi ve aile mensupları dahil olmak üzere son derece detaylı bir geçmiş taraması yapılmaktadır. Söz konusu Türk futbolu olduğunda bu yönde bir hassasiyetin gösterilmemesi makul müdür?
2- FETÖ’den yargılanma süreci devam eden bir şahsın yakın bir aile ferdinin TFF Başkanı olmasının oluşturacağı soru işaretleri, göz ardı edilebilecek bir unsur mudur?
3- Hal böyleyken TFF Başkanlığı görevine seçilmeniz halinde bu hususun suistimal edilerek size karşı kullanılması durumunda adil, şeffaf ve her kulübe eşit mesafede durma prensiplerini uygulamanız risk altında olmayacak mıdır?
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak tamamen güven erozyonu yaşanmış olan futbol ikliminde adil rekabet şartlarını olumsuz etkileyecek en ufak bir tartışmalı ortama tahammülümüzün olmadığını vurgulamak isteriz. Son olarak bugünkü açıklamasının bir bölümünde ‘TFF’ye baskı kurmak, kulüp stratejinizin bir parçası olabilir’ diyen Mehmet Büyükekşi’ye;
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Türk futbolu ve TFF odağındaki yaklaşımımızın; “hiçbir şart altında kimseye ve hiçbir kulübe ayrıcalık gösterilmemesi, her kulübe eşit mesafede durulması” olduğunu, kısa bir medya taraması ile görebileceğini vurgulamak isteriz. Eğer bu açıklamamıza yanıt verilecek ise bunun yukarıda sorduğumuz sorulara da cevap olacak nitelikte bir açıklama olmasını önemle rica ederiz.”
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un, TFF başkanlığına aday olduğunu duyuran Mehmet Büyükekşi hakkındaki açıklamalarının ardından Büyükekşi'den yazılı bir yanıt gelmişti. Ali Koç'un iddialarına yanıt veren Büyükekşi, "TFF'ye baskı kurmak, kulüp stratejinizin parçası olabilir. Ama yeni dönemde bunların işe yaramayacağını nezaketle belirtmek isterim" demişti.
TFF Başkan Adayı Mehmet Büyükekşi, açıklamasına şöyle devam etmişti:
"Seçim atmosferlerinde maksadını aşan ya da farklı ajandaları olan sözler sarf edebilirsiniz. Cümleye dostum diye başlayıp sorumsuzca davranabilirsiniz. Nasıl olsa, seçimlerden sonra gönlünü alırım yanılgısıyla hırslarınıza yenik düşebilirsiniz. TFF'ye baskı kurmak, kulüp stratejinizin bir parçası dahi olabilir. Ama bu yeni dönemde bunların işe yaramayacağını nezaketle belirtmek isterim. Biz, hiçbir şart altında kimseye ve hiçbir kulübe ayrıcalık göstermeyeceğiz, her kulübe eşit mesafede duracağız."
Son dönemlerde kişi veya kurumlar hakkında olumsuz bir intiba oluşturulmak istendiğinde hep aynı argümanların kullanıldığını aktaran Büyükekşi, şunları kaydetmişti:
"Çamur at izi kalsın yöntemi uygulanmaya çalışılır. Ben kamuda yıllardır hizmet vermiş ve vermeye devam eden biriyim. Türkiye ihracatının yönetimi ile görevlendirilmiş, bu görevi alırken seçimle ve yüzde 100 mutabakatla gelmiş ve tüm dünyada bu ülkenin değerlerini temsil etmek için yetkilendirilmiş biriyim. Ben bu ülkeye olan sevgimi, sadakatimi, maddi ve manevi değerlerimi çoktan ispatladım. Birlik, beraberlik ve dostluk prensibimi koruyabilmek için şimdilik bu kadarı yeter. Kişilik haklarıma yönelik bu gibi söylemlerde bulunan tüm şahıslarla ilgili hukuki haklarımı ise saklı tutuyorum. Bu hassas günlerde dostluk ve kardeşlik ortamını korumak hepimizin yararınadır."