Genel Kurul'da 'Kral ve Soytarısı' hikâyesini anlatan MHP'li Parsak ile AKP'li milletvekilleri arasında gerginlik

Genel Kurul'da 'Kral ve Soytarısı' hikâyesini anlatan MHP'li Parsak ile AKP'li milletvekilleri arasında gerginlik

TBMM Genel Kurulu'nda, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı'nın ilk bölümü görüşmelerinde MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, 'Kral ve Soytarısı' adlı hikâyeyi anlattı. "Cumhurbaşkanının konuya ilişkin açıklamasını âdeta milat ilan eder şekilde sabah ayrı, öğleden sonra ayrı açıklamasıyla hepimizin aklına şu hikâyeyi getirmiştir: Hikâye bu ya, kral bir gün soytarısını çağırmış ve sarayında patlıcanlı yemekler yapılmasını istemiş. Soytarısı da tüm aşçıları ve tabii ki aşçıbaşını da toplamış ve patlıcanın nimetlerini sıralamaya başlamış: "Patlıcan şöyle sağlıklıdır, böyle lezzetlidir, böyle iyidir, böyle güzeldir." ve en nihayetinde de demiş ki: "Kralımız bunun için sizden çok çeşitte, patlıcanın her çeşidinde patlıcan yemeği yapmanızı istiyor." Hakikaten de tüm aşçılar o gün patlıcan ağırlıklı bir menüyle kralın karnını doyurmasını temin etmişler, gün tamamlanmış" ifadelerini kullanan Parsak'a, AKP'li milletvekilleri tepki gösterdi. “Bu utanmazca bir benzetmedir” diyen AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı, “Sayın Cumhurbaşkanına "kral", Ak Parti Grup Başkan Vekili'ne de "soytarı" diyemezsin. Çok ayıp bir şey, seni kınıyorum” diye konuştu.

Parsak’ın  Genel Kurul’da anlattığı 'Kral ve Soytarısı' hikâyesi şöyle:

MHP GRUBU ADINA MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Yakın zamanda Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararda iktidar partisine mensup sayın grup başkan vekili Cumhurbaşkanının konuya ilişkin açıklamasını âdeta milat ilan eder şekilde sabah ayrı, öğleden sonra ayrı açıklamasıyla hepimizin aklına şu hikâyeyi getirmiştir: Hikâye bu ya, kral bir gün soytarısını çağırmış ve sarayında patlıcanlı yemekler yapılmasını istemiş. Soytarısı da tüm aşçıları ve tabii ki aşçıbaşını da toplamış ve patlıcanın nimetlerini sıralamaya başlamış: "Patlıcan şöyle sağlıklıdır, böyle lezzetlidir, böyle iyidir, böyle güzeldir." ve en nihayetinde de demiş ki: "Kralımız bunun için sizden çok çeşitte, patlıcanın her çeşidinde patlıcan yemeği yapmanızı istiyor." Hakikaten de tüm aşçılar o gün patlıcan ağırlıklı bir menüyle kralın karnını doyurmasını temin etmişler, gün tamamlanmış. Ertesi gün, bu defa, kral gene soytarısını çağırarak patlıcan yemekten sıkıldığını, patlıcanın bir işe yaramadığını, esasen lezzetli olmadığını ifade etmiştir. Aynı soytarı aynı aşçıbaşını ve aynı aşçıları yeniden karşısına çağırıp bu defa da patlıcanın hiç de sağlıklı olmadığını, hiç de lezzetli olmadığını, bir işe yaramadığını filan sıralayınca aşçıbaşı serzenişte bulunmuştur. "Ya, dün 'Ne kadar lezzetli, ne kadar sağlıklı.' diyordun, bugün de çıktın, dedin ki: Bu patlıcan ne sağlıklı ne lezzetli, hiç istemiyoruz." Demiş ki: "Ya, siz beni eleştirmeyi bir kenara bırakın, ben patlıcanın soytarısı değilim, kralın soytarısıyım. Dolayısıyla, kral ne istiyorsa o çerçevede hareket ediyorum, siz de o doğrultuda hareket ederseniz iyi olur."

Gecenin bu saatinde eleştirimi sadece bu hikâyeyle sınırlı tutarak daha fazla da uzatmadan yüce Meclisi, Gazi Meclisi ve sizleri bir kere daha saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın konuşmacı burada olmayan AK PARTİ grup başkan vekili hakkında bir eleştiri getirmiştir, mümkündür ama peşinden vermiş olduğu örnekle bizim grup başkan vekiline "soytarı" demek istemiştir, çok ayıptır.

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Hayır efendim, hikâye anlattım. "Hikâye bu ya." diyerek başladım. Sayın Hocam, "Hikâye bu ya." diye zaten başladım.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Bu, utanmazca bir benzetmedir. Bu çerçevede söz hakkı talep ediyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bostancı.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Üslubu beyan, aynıyla insan. Başka bir şey demem yani.

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - "Hikâye bu ya." diye başladım, bir hikâye anlattım.

 MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; burada yapılan beyanlara ilişkin eleştiriler dile getirilebilir ama üslubu dairesince. "Eleştirimi bununla sınırlı tutuyorum." diyerek Sayın Cumhurbaşkanına "kral", AK PARTİ grup başkan vekiline de "soytarı" diyemezsin. Çok ayıp bir şey, seni kınıyorum.

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Hikâye anlattım "Hikâye bu ya." diye.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Söylediğin hikâye buradaki örneğe uymaz. Bu yaptığın Parlamentodaki bir konuşmanın adabına ve ahlakına da uymaz. Yapacağın konuşmada eleştiri tabii ki dile getirebilirsin ama gelip böyle bir benzetme üzerinden ne münasebet, ne tür bir illiyet bağı üzerinden konuşuyorsun? Verdiğin örnek üzerinden konuşuyorsun ve bizim arkadaşımıza "soytarı" demek istiyorsun. Sana aynıyla iade ediyorum. Utanmazca bir benzetme bu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Siz onu demek istiyorsunuz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bostancı.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Kendi ruh hâlini gösteriyorsun be! Yakışıyor mu?