Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın darbeci askerlerce rehin alındığı karargâhta kendisine silah doğrultan emir subayı Levent Türkkan'a "Siz kimin piçlerisiniz, nereden besleniyorsunuz, başınız kim sizin?" dediği ileri sürüldü. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Akıncı Üssü'nden Çankaya Köşkü'ne Hulusi Akar ile birlikte gelen Mehmet Dişli'nin yakalandığı anları anlatırken "Akar bakanlara, Dişli için 'Hainlerden' diyor. Dişli bunun üzerine derdest ediliyor" ifadelerini kullandı.
Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet'in bugünkü (26 Temmuz 2016) nüshasında yayımlanan "Akar, Dişli'yi nasıl yakalattı" başlıklı yazısı şöyle:
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, makam odasında, çalışma masasında çalışıyor.
İçeriye giren Tümgeneral Mehmet Dişli heyecanlı bir sesle, “Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız” diyor. Hulusi Akar, “Ne diyorsun ulan sen, ne operasyonu, sen manyak mısın, sakın ha!” şeklinde karşılık veriyor.
Genelkurmay Başkanı hiddetle, “Benim seninle, bir başkasıyla, böyle işlerin içerisinde olanlarla hiçbir işim olamaz” karşılığını verince, Dişli dışarı çıkıp emir subayı Levent Türkkan’a, “Odaya girin” diyor.
Akar savcılığa verdiği ifadede ayrıntılı olarak anlatıyor. “Birisi iterek sandalyeye oturmamı sağladı ve o esnada arkadan bir başkası, elinde el havlusu tarzında bir şeyle hem ağzımı hem burnumu kapatarak nefes almamı engelledi. Bu esnada kolunu boğazıma doladı, sıktı, askeri kıyafete ait ip türü bir cismin boğazıma sürtünmesiyle o anda nefes almakta güçlük çektiğim için debelenirken ve ellerimle burnumu açmaya çalışırken, bir başkası plastik kelepçeyi bileklerime taktı.”
Bu esnada emir subayı Levent Türkkan silahı çekiyor, “Vururum, sıkarım” diyor. Akar, “Sık ulan” diye karşılık verince silahı indiriyor. Hulusi Akar, “Siz kimin piçlerisiniz. Nereden besleniyorsunuz, nereden emir alıyorsunuz, başınız kim sizin?” diyerek ayağa kalkmaya çalışıyor, Özel Harekâtçılar boynundan sıkarak oturtuyor. Bir kez daha ayağa kalkmak için hamle yapıyor. Özel Harekâtçılar tekrar boynundan sıkarak yerine oturtuyor.
Genelkurmay Başkanı helikopterle Akıncı Üssü’ne naklediliyor. Mehmet Dişli o sırada Akar’ın yanında. Akıncı Üssü’nde Tuğamiral Ömer Harmancık, darbe bildirisini önüne koyup Genelkurmay Başkanı’ndan imzalamasını istiyor. Ama sadece onunla yetinmiyor. “Türk Silahlı Kuvvetler’i yönetime el koymuştur” ifadesinin yer aldığı bölümü kameraların karşısında okumasını istiyor. Akar, imzalaması için önüne konulan bildiriyi fırlatıyor. Hulusi Akar’a çay ikram ediliyor, sehpaya su konuluyor. Hulusi Akar çayı reddediyor, içmiyor. Ama onlara bağırmaktan boğazı kuruduğu için su içiyor.
Sabah saatlerine doğru darbecilerin başarısız olduğu anlaşılmaya başlanıyor. Genelkurmay Başkanı sabah 08.30’da kurtarılıyor. O sırada bir arbede yaşanmıyor. Dişli bu kez, “Komutanım kurtulduk” diyor. Hulusi Akar, üsten ayrılacağı helikoptere doğru ilerlerken, Dişli’ye, “Sen kal” diyor. Ama o gelmek istiyor. Helikoptere birlikte biniyorlar. Çankaya Köşkü’ne ulaştıklarında saat 09.30’u gösteriyor. O sırada bazı bakanlar Köşk’te. Hulusi Akar bakanların olduğu odaya giriyor, “Nerede sıkıntı var” diye soruyor. Bakanlar, “Genelkurmay Karargâhı, Akıncı Üssü ve 2. Ordu Komutanlığı’nda” diyorlar.
“Telefonum da yanımda yok. Adem Huduti’yi aramam lazım” diyor. Bunun üzerine bir bakan cep telefonundan 2. Ordu Komutanı’nı arayıp, Genelkurmay Başkanı’na veriyor. Akar, “Adem Paşam nedir şu an ki durumunuz?” diye soruyor. Adem Huduti, “Komutanım, karargâhın etrafı tamamen silahlı askerlerle kuşatılmış durumda. İçeride iki silahlı tuğgeneral ve bir de onlara emir veren albay var” diyor.
Tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili ve Zekai Karataş. Tuğgenerallere emir veren albay ise Bahadır Erdemli. Tabii Adem Huduti’nin o zamanki pozisyonu bilinmiyor. “Emirlerimi dinlemiyorlar, direnmeye kararlılar” deyince Genelkurmay Başkanı, “Bağır, çağır, gürültü yap, gelsinler. Onlara başarısız olduklarını ve teslim olmalarını söyle” diyor. 2. Ordu Komutanı kendisini arayan Genelkurmay Başkanı’nın bir protokolden söz ettiğini ifade etmiş, ben de bunun ne olduğunu sormuştum. Akar konuşmasında bir protokolden söz etmiyor. Ama o sırada bakanlara, “Dışarıdaki, hainlerden” diyor. Dişli bunun üzerine derdest ediliyor. O gün Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklaması vardı. Ben de oradaydım. Başbakan’ın katına çıkınca AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli sıkıntılı bir şekilde dolaşıyordu. Meğerse kardeşi darbeciymiş.
15 Temmuz gecesi başlayan darbe 16 Temmuz’da başarısızlığa uğradı ama planlamasının çok önceden yapıldığı anlaşılıyor. Bürokrasideki atama listesini 17 Şubat’ta tamamlayan darbeciler tam 21 milyon kişiyi fişlemişler. Daha doğrusu Paralel Yapı’nın veri tabanı darbecilerin kullanımına açılmış.