15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 sanıklı davaya devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulunurken, duruşma salonu içerisinde Jandarma Özel Harekat ve jandarma komandolar özel tedbir aldı.
Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, dava kapsamında hükmün verileceğini açıklayarak sanıklardan son sözlerini sordu.
Sanık eski albay Murat Korkmaz, "15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Tabur Komutanı olarak aldığım emirler iç hizmete uygundur. İddia makamının iddia ettiği gibi Türk Ceza Kanunu'nun 309. maddesi (anayasayı ihlal) kapsamında hiçbir faaliyeti icra etmedik." sözleriyle beraat talebinde bulundu.
Sanık eski astsubay Kamil Ilgaz, "Gözümün gördüğü, aklımın erdiğince yanlış bir şeye karışmadım. Hiçbir kimseye zarar vermedim." ifadelerini kullandı ve beraatini istedi.
"Son söze, sözün bittiği yere geldik." diye konuşan sözde konseyin üyesi eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker, "Mahkemenizin vereceği karar beraat olsa bile kabul etmiyorum." sözlerini kullandı.
Sanık İsmail Aydın son sözlerinde, "Herkes için hayırlara vesile olsun." dedi.
Hakkındaki darbe toplantısına katılma ve sivil vatandaşa ateş etme iddiası bulunduğunu beyan eden konsey üyesi eski tuğamiral Sinan Sürer, toplanan deliller kapsamında suçsuz olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek beraatini istedi.
Olay günü Kara Kuvvetleri Komutanı'nın koruma müdürü Burak Akın'ı vuran eski yarbay Halit Kazancı, yargılama sürecine ilişkin eleştirilerini dile getirdikten sonra suçsuz olduğunu öne sürdü.
Son sözleri sorulan konsey üyelerinden sanık eski yarbay Ertuğrul Terzi, "Sizden beklentim hukuku ve adaleti sağlamanız." ifadesini kullandı.
Sanık Veysel Özmen, "Darbeci değilim, FETÖ'cü hiç değilim. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum." dedi.
Sanıklardan eski binbaşı Ümit Bayık ise son sözlerinde şiir okumayı tercih etti.
Olay günü polis araçlarını vurduran eski taarruz helikopter tabur komutanı yarbay Özcan Karacan, firari olduğu 13 ayı unutamadığını belirttiği son sözlerinde adil bir karar verileceğine inanmadığını iddia etti.
Konsey üyelerinden eski yarbay Savaş Kabaklı, iddia edilen eylemleri icraya yönelik bir hareketinin olmadığını ileri sürdü.
15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunan eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, "Son sözü reddediyorum." ifadesini kullandı.
'FETÖ'nün sözleşmeli subaylar imamı olduğu belirtilen sivil sanık Birol Kurubaş, "Darbe toplantılarında olmadığım, o tarihlerde memleketimde olduğum HTS kayıtlarıyla belli. Ben daha önce öğretmenlik yaptığımı, 17-25 Aralık sürecinden sonra da ayrıldığımı söylemiştim. Ben bu örgütte ne de başka bir örgütte üyelik ya da yöneticilik yapmadım." sözleriyle beraatini istedi.
Akıncı Üssü'nün eski komutanı sanık eski tuğgeneral Hakan Evrim, "Yurtta sulh konseyi üyesi değilim. Bana kumpas kurulmuştur. Bilirkişi raporları düzmecedir. Beni mahkum edebileceğiniz bir husus yoktur." diye konuştu.
Eski binbaşı Gökhan Balcı, suçlu olmadığını iddia ettiği son sözlerinde, suçlu bulunması halinde idam edilmeyi talep ettiğini söyledi.
Sanık eski binbaşı Abdürrahim Aksoy da son sözlerinde darbeci general Semih Terzi hakkında "kahraman" ifadelerini kullandı.
15 Temmuz'da dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın emir subayı olan eski yarbay Levent Türkkan, soruşturma aşamasında verdiği ifadelerinin doğru olmadığını bildirdi.