28 Şubat sürecinde 54. Hükümeti devirmekle suçlanan emekli Orgeneral Çevik Bir, "Paralel Yapı"nın iç tehdit olarak Milli Siyaset Belgesi’ne girmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde 1997 yılında oluşturulan Batı Çalışma Grubu’na benzer bir birim oluşturulup oluşturulmadığını sordu. Genelkurmay Başkanlığı, Bir’e, söz konusu çalışmaların devlet sırrı kapsamında olduğu gerekçesiyle bilgi verilmeyeceğini bildirdi.
Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, 54’üncü hükümet Refah-Yol’u düşürmekle suçlanan, 28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve İkinci Başkan Çevik Bir’in de aralarında bulunduğu 103 sanığın yargılanmasına Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Karadayı, sağlık gerekçesiyle duruşmalara katılmazken, Çevik Bir ve diğer sanıklar duruşmalarda hazır bulunuyor.
Çevik Bir, mahkemede yaptığı savunmalarda, suçlama konusu olan Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG), “MGK’da alınan kararlar doğrultusunda oluşturulan yasal bir grup” olduğunu ısrarla vurguladı. Paralel Yapı’nın iç tehdit olarak Milli Siyaset Belgesi’ne girmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı’nda BÇG benzeri yeni bir birimin oluşturulduğu iddiası gündeme geldi. Bu iddia üzerine Çevik Bir’in avukatı Ümit Kara, müvekkili adına Genelkurmay Başkanlığı’na başvurarak, BÇG benzeri bir yapılanmanın oluşturulup oluşturulmadığını sordu. Genelkurmay Başkanlığı’na yapılan başvuruda şöyle denildi:
“Kamuoyunda ‘28 Şubat Batı Çalışma Grubu’ davası olarak bilinen, dava kapsamında mahkemenin tahkik ettiği 28 Şubat MGK kararlarıyla uyumlu bir süreç Nisan 2014-Mayıs 2015 döneminde ülkemizde ‘tarihi tekerrür’ olarak yaşanmıştır. 30 Ekim 2014 tarihli MGK’da alınan tavsiye kararı, 24 Kasım 2014 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu tarafından benimsenerek ‘Paralel Yapı’ iç tehdit olarak kabul edilmiştir.
26 Şubat 2015 tarihinde konuyla ilgili çalışmalar yeniden ele alınmış ve müdahale tedbirleri somut olarak belirlenmiştir. Son olarak 29 Nisan 2015 tarihli MGK toplantısında ‘Paralel Yapı’ kavramı açık şekilde toplantı tutanaklarında yer almış ve Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne girmiştir. Bu tavsiye kararı, 5 gün sonra 4 Mayıs 2015 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülmüş ve Bakanlar Kurulu kararı haline getirilmiştir. Aynı gün bu konuda Başbakanlık tarafından tüm bakanlıklara ve bu arada Milli Savunma Bakanlığı’na hükümet direktifi yayımlanmıştır.
Kararda, ‘Haklarında 6 bine yakın suç duyurusu bulunan Paralel Yapı’yla irtibatı olduğu iddia edilen askeri personel hakkında işlem yapmak ve Başbakanlık’a bilgi vermek üzere çalışma yapılması’ direktifi yer almıştır.
Bu halde, Paralel Yapı’yla irtibatı olduğu iddia edilen askeri personel hakkında işlem yapmak ve Başbakanlık’a bilgi vermek üzere oluşturulan Kurul/ Komisyon ve çalışmaları hakkında; sözü edilen şikâyetlerle ilgili herhangi bir idari tahkikat olup olmadığı hakkında; sözü edilen şikâyetlerle ilgili herhangi bir adli tahkikat olup olmadığı hakkında; aynı yapıya mensup olduğu soruşturma safahatindeki bağlantılarıyla ortaya çıkan TSK’dan ilişiği kesilmiş olan Tamer Tatar adlı personelin Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/43 (28 Şubat davası) esas sayılı dosyasının açılmasına temel teşkil eden dijital delil CD 5’in beraber hareket ettiği Paralel Yapı’nın desteğiyle Genelkurmay Karargâhı’ndan dışarı çıkarılması ile ilgili soruşturma olup olmadığı hakkında tarafıma bilgi verilmesini talep ederim.”
Avukat Ümit Kara, 10 Haziran tarihli duruşmada, müvekkili adına Genelkurmay Başkanlığı’na yaptığı bu başvuruyu anlattı. Kara, “Yaptığımız başvuru üzerine Genelkurmay Başkanlığı talep edilen bilgilerin devlet sırrı kapsamında olduğunu bildirdi” dedi.