Genelkurmay kaynakları: MİT'in karargâhta soruşturma yapmasını engelleyen hiçbir talimatımız yok

Genelkurmay kaynakları: MİT'in karargâhta soruşturma yapmasını engelleyen hiçbir talimatımız yok

Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Genelkurmay yetkililerinin "MİT'in karargah içinde soruşturma yapmasını engelleyen hiçbir sözlü ya da yazılı talimatımız yok" dediğini söyledi.

Öztürk, 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi Özel Kuvvetler personeli Tuğgeneral Semih Terzi'nin o geceye ait 69 mesajının da halen çözülemediğini ifade etti.

 

Öztürk'ün Sözcü gazetesindeki yazısı şöyle:

15 Temmuz darbe girişiminin en kilit isimlerinden biri Tuğgeneral Semih Terzi'ydi. Silopi'de görevli olmasına rağmen helikopterle önce Diyarbakır'a, oradan da Ankara'dan gönderilen Özel Kuvvetler'e ait uçakla Ankara'ya geldi. Daha darbe girişimi tam anlamıyla başlamamışken, Kuzey Irak'ta bulunan Özel Kuvvetler komutanlarından Tuğgeneral Halil Soysal'a saat 21.17'de mesaj çekiyor, “Ben artık Özel Kuvvetler Komutanı'yım. Benim emrime uyacaksın. Sen Kuzey Irak'ta kal” diyor. Bu mesajı gönderdiğinde Semih Terzi Silopi'den Diyarbakır'a bile gelmemişti. Silopi'den helikopteri 22.20'de havalanıyor. 23.15'te Diyarbakır'a geliyor. Ankara'dan getirtilen uçakla Ankara'ya indiğinde saat 02.00'yi gösteriyor. Saat 21.17'den saat 02.00'ye kadar geçen sürede Semih Terzi'ye müdahale edilmemesi, hakkında bir karar alınmaması ilginç…

Niçin engel olunmadı?

Semih Terzi Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçiriyordu. Karargaha girmesine tam 19,5 metre kala Astsubay Ömer Halisdemir tarafından iki kurşunla öldürüldü. Halisdemir de 8 kurşunla şehit edildi. Geride henüz çözümlenememiş o geceye ait şifreli mesajlar kaldı. Semih Terzi'nin şifreli mesajları tam anlamıyla çözülemese de hedefte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asayiş Kolordu Komutanı Metin Temel'in kaçırılmasının da yer aldığıdır. Yine ortaya çıkan ayrı bir gerçek de Terzi'nin darbe hücresinin önemli bir ismi olduğudur. O gecede sır olarak kalan ve üzerine yeterince gidilmeyen çok şeyler var. Semih Terzi saat 21.17'de Özel Kuvvetler'de görevli Tuğgeneral Halil Soysal'a bundan böyle Özel Kuvvetler komutanının kendisi olduğunu söylemesine, saat 02.00'de Ankara'ya inmesine rağmen o sürede Terzi için niçin gereği yapılmadı? Üstelik uçak istiyor, helikopter istiyor hepsi yerine getiriliyordu.

Niçin görevden alınmadı?

İlginç bir durum daha ortaya çıkıyor. Semih Terzi'nin Fetullahçı olduğu bilinmesine rağmen bu kişinin darbe girişiminden önce görevden alınması için kimsenin kılını kıpırdatmadığı da anlaşılıyor. Duruşma sırasında darbenin önemli isimlerinden olduğu belirtilen Mehmet Partigöç'e “Semih Terzi'nin Fetullahçı diye görevden alınması için size yazı gönderildi mi?” denildiğinde, Partigöç böyle bir talebin olmadığını söyledi. Terzi'nin öldürülmesinin darbe girişiminin gidişatını değiştirdiği sıkça gündeme getirilse de birçok komutan bu görüşe katılmıyor. O gece darbe girişiminin başarılı olmasını engellemek için birçok komutan üzerine düşeni yaptı. Bunların arasında Ankara'da o gece komutayı ele alan Korgeneral Yıldırım Güvenç'in adı da öne çıkıyor. Akıncı Üssü'nde komutanların kurtarılmasına dönük operasyonu Güvenç yönetmişti. O da darbecilerin listesinde TRT Genel Müdürü olarak yazıldığı için cezaevinde…

O mesajlar çözülemedi

Semih Terzi'nin telefonu incelendiğinde çok sayıda şifreli mesaj olduğu görüldü. Albay Mustafa Özlü başkanlığında Albay Ali Ülker, Astsubay Sezer Aşan'dan oluşan soruşturma heyeti, suç teşkil eden görüşmeler olabileceği değerlendirmesiyle şifreli mesajları inceledi. 10 kullanıcıya ait 64 mesaj bulundu. “Haberci” isimli mesajlaşma programında 4 kullanıcıyla yazışmalar yapılmış. “Silence” paylaşımından 5, “Threema” programından 2, Whatsapp programından 1 kullanıcıyla mesajlaşma yapılmış. Mesajlar kısmında şifreli ve darbe teşebbüsüyle alakalı olduğu değerlendirilen içerikler incelendi. Semih Terzi telefonunun çözemediği şifreli mesajlar konusunda, göndereni “açık” göndermesi hususunda uyardığı da anlaşıldı. Soruşturma heyetinin raporunda şöyle denildi: “Semih Terzi tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde darbe kapsamında yönlendirdiği personelle ilgili olduğu değerlendirilen şifreli görüşmelerin içeriği tespit edilememiştir. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda mobil telefonlar ile genel kullanıma açık mesajlaşma uygulamaları üzerinden resmi olarak şifreli mesaj gönderilmemektedir.” Mesajların ve görüşmelerin içeriği hakkında tespit edilen hususlar ile mesajı gönderen veya görüşmeyi yapan şahıslara ait bilgiler, Semih Terzi'ye ait cep telefonunun incelenmesi sonucu düzenlenen rapor da cumhuriyet savcılığına gönderildi.

Kritik mesajlar

O gecenin kritik mesajları, konuşmaları kadar, bu kişilerle ilgili daha önce Fetullahçı olduklarına ilişkin işlem yapılmamasıydı. Genelkurmay yetkilileri, “MİT'in karargah içinde soruşturma yapmasını engelleyen hiçbir sözlü ya da yazılı talimatımız yok” diyor. Hani, “bizim yetkimiz yoktu” diyenlere cevap böyle oluyor. O gecenin mesajları ne kadar şifreli olursa olsun, konuşulan, mesaj gönderilen kişilerin durumları ve konumları biliniyorsa şifre kırıldı demektir. Resmi olmasa da o şifreler kırılmış durumda…