Genelkurmay Başkanlığı, ‘Kozmik Oda’ soruşturmasında imajı alınan, devlet sırrı içerebilecek verilerin Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ tarafından yargıya verilmediği, ancak Orgeneral Necdet Özel tarafından teslim edildiği yönündeki haberler üzerine bu tutumun gerekçelerini açıkladı.
Genelkurmay Başkanlığı "Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığında muhafaza altında tutulan imajın 16 Mart 2013 tarihinde Cumhuriyet Savcısına teslim edilmesinin nedeni; mahkeme kararının yerine getirilmesinin yasal bir zorunluluk olması, TSK ve personelini zan altında bırakan soruşturmanın daha fazla sürüncemede bırakılmasının istenmemesi, maddi gerçeğin bir an önce ortaya çıkarılarak haksız yere suçlanan TSK personelinin uzun süre soruşturma tehdidi altında kalmaktan kurtarılmasının amaçlanması ve TSK aleyhine kamuoyunda oluşturulan olumsuz algının ortadan kaldırılmak istenmesidir" açıklaması yaptı.
Genelkurmay ayrıca, mahkeme kararı gereği Cumhuriyet Savcılığına teslim edilmiş imaj içeriğindeki TSK'ya ait bilgi ve belgelerin mevzuata aykırı şekilde yetkisiz kişilerin eline geçmesine sebebiyet verenler hakkında adli yollara başvurulacağını bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde "Kozmik Oda Hakkında Yapılan Haberlere İlişkin Basın Açıklaması" yapıldı. 12 maddelik açıklamada kamuoyunda "Kozmik Oda Soruşturması" olarak bilinen soruşturma kapsamında Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında yapılan arama işlemleri ve sonrasına yönelik bazı basın yayın organlarında, arama sırasında "Kozmik Oda" olarak nitelendirilen arşiv odasındaki bilgisayardan alınan imajın o dönemde soruşturma savcısına teslim edilmeyip sonradan teslim edilmesi hususuna ilişkin bazı Türk Sialhlı Kuvvetleri personelini suçlayıcı tarzda haberler yer aldığı hatırlatıldı.
Söz konusu soruşturma kapsamında, 25 Aralık 2009 tarihinde Cumhuriyet Savcısı tarafından Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında, hakkında soruşturma yürütülen personel ile ilgili olmayan arşiv odasında da arama yapılmak istendiğini belirten Genelkurmay, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 125'inci maddesindeki, içeriği Devlet sırrı niteliğindeki belgelerin ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebileceği gerekçesiyle itiraz edildiğini, bunun üzerine 27 Aralık 2009-20 Ocak 2010 tarihleri arasında Hâkim Kadir Kayan tarafından itiraza konu bölümlerde arama gerçekleştirildiğini bildirdi.
Genelkurmay burada yapılan aramada, hâkimin yanında, en az bir askerî personelsı de hazır öalaıyaeaıa, arama sırasında belge alma/el koyma şeklinde bir işlem yapılmadığını, hâkim tarafından incelenen belge/dijital doküman kayıt altına alındığını, arama yapılan mahal dışına belge vb çıkarılmadığını bildirdi. Yapılan tüm işlemlerin tutanak altına alındığını da kaydeden Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklaması şöyle devam etti:
"4. Arama sonunda, hâkim tarafından, 22 adet yazılı belgeye el konulmasına ve incelemeye konu hard disk imajlarının mühürlenerek Cumhuriyet Savcılığı adli emanetine teslimine karar verilmiştir. Ancak el konulmasına karar verilen evraktan 7 adedinin ve imajların içeriğindeki bilgiler Devlet sırrı niteliğinde olabileceğinden; bunlar Cumhuriyet Savcılığına teslim edilmemiş ve Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında özel bir odada mühürlenerek muhafaza edilmesi sağlanmıştır.
5. Genelkurmay Başkanlığınca el koyma kararına yapılan itiraz üzerine, Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar uyarınca, 22 adet evrak 11 Şubat 2010 tarihinde Cumhuriyet Savcısı'na teslim edilerek soruşturma dosyasına girmiş, el konulmak istenen hard disk imajı Genelkurmay Başkanlığınca belirlenecek bir yerde muhafaza edilmek üzere Genelkurmay Başkanlığında bırakılmıştır. Bu kapsamda iki nüsha olarak alınan imajlardan biri Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığında, diğer imaj ile imajı alınan hard disk ise arama yapılan Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında, Cumhuriyet Savcılığının mührüyle mühürlü ve çift kilitli yerlerde muhafaza altına alınmıştır.
6. Bundan sonra 3 yıl süre ile muhafaza edilen imajlarla ilgili olarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Genelkurmay Başkanlığından herhangi bir talepte bulunulmamıştır.
7. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 25 Şubat 2013 tarihinde, muhafaza edilmekte olan imajların çözülerek metin haline getirilmesine ihtiyaç duyulduğu belirtilerek mahkemeye müracaat edilmiş ve Ankara TMK'nın 10. Maddesiyle Görevli (2) No.lu Hâkimliğinin kararı doğrultusunda Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığında muhafaza edilen imajın Cumhuriyet Savcılığına teslimi talep edilmiştir.
8. Söz konusu imaj, 16 Mart 2013 tarihinde emanete (Ankara Adalet Binasında hazırlanan yere) konulmak üzere, Cumhuriyet Savcısına teslim edilmiştir. Teslim işlemi öncesinde, imajın içeriğinde Devletin güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği, Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek, Devlet sırrı olarak nitelendirilmesi ihtimali bulunan bilgi ve belgeler bulunabileceği değerlendirildiğinden, suç olgusuna ilişkin bilgileri içerebilecek belgelerin belirlenip, ayrılması işlemleri esnasında CMK'nın 125'inci maddesinin uygulanması bakımından ilgili askerî mevzuat ve uygulamalar konusunda teknik/mesleki bilgilerine başvurulmak üzere iki askerî personelin isimleri Cumhuriyet Savcılığına verilmiş ve incelemenin bu personelin huzurunda yapılması gerektiği bildirilmiştir.
9. Diğer nüsha imaj ile hard disk ise, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının lağvedilmesi nedeniyle halen Savcılık mührüyle mühürlenmiş olarak Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığında muhafaza edilmeye devam edilmektedir.
10. Teslim işlemi sonrasında Cumhuriyet Savcılığından herhangi bir talep gelmemesi üzerine imajın akıbeti hakkında 17 Temmuz 2014 tarihli yazı ile bilgi istenmiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 06 Ağustos 2014 tarihli yazısı ile, imajların adli emanete alındığı, incelenmesine başlanılmadığı ve soruşturmanın devam ettiği bilgisi verilmiştir.
11. Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığında muhafaza altında tutulan imajın 16 Mart 2013 tarihinde Cumhuriyet Savcısına teslim edilmesinin nedeni; mahkeme kararının yerine getirilmesinin yasal bir zorunluluk olması, TSK ve personelini zan altında bırakan soruşturmanın daha fazla sürüncemede bırakılmasının istenmemesi, maddi gerçeğin bir an önce ortaya çıkarılarak haksız yere suçlanan TSK personelinin uzun süre soruşturma tehdidi altında kalmaktan kurtarılmasının amaçlanması ve TSK aleyhine kamuoyunda oluşturulan olumsuz algının ortadan kaldırılmak istenmesidir.
12. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca söz konusu soruşturma ile ilgili verilen kararın Genelkurmay Başkanlığına ulaşmasını müteakip, gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılacak, mahkeme kararı gereği Cumhuriyet Savcılığına teslim edilmiş imaj içeriğindeki TSK'ya ait bilgi ve belgelerin mevzuata aykırı şekilde yetkisiz kişilerin eline geçmesine sebebiyet verenler hakkında adli yollara başvurulacaktır."