"General Aksakallı, ÖSO militanlarına pasta yedirmiş; kim inanır Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduğumuza?"

"General Aksakallı, ÖSO militanlarına pasta yedirmiş; kim inanır Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduğumuza?"

Milliyet yazarı Melih Aşık, Fırtına Kalkanı harekâtının saha komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın kendi elleriyle pasta ikram ettiği Cerablus’ta Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanlarının rejimi devirmek istediklerini belirtti. "Bir yandan 'Suriye’nin toprak bütünlüğü' diyeceksiniz, öte yandan Suriye’deki meşru rejimi devirmek isteyen illegal örgütlerle işbirliği yapacaksınız" ifadelerini kullanan Aşık, "Ve benzer örgütlerin sizin üzerinize gelmesinden şikayet edeceksiniz. Kimi inandırabiliriz?" diye sordu. 

 

 

Melih Aşık Milliyet gazetesinin bugünkü (27 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan Başımıza gelenler! başlıklı yazısı şöyle:

Türk Ordusu Cerablus’ta YPG ile karşı karşıya gelirken dün sabah örgütün Türkiye kolu PKK,Cizre’de bombayı patlattı, 11 polis şehit oldu.

Türk ordusu IŞİD’i temizlemek için Cerablus’a girdi ama PKK’nın uzantısı PYD/YPG ile de çatışması muhtemel. 

Nereden çıktı bu PYD’ler, YPG’ler IŞİD’ler vs...

Bilinmez değil... Esad’ı yerinden oynatmak için Türkiye üzerinden terör örgütleri Esad’ın üzerine salınınca o da Kuzey Suriye’de Kürtlerin tampon oluşturmasına yeşil ışık yakmıştı. PYD ve YPG bu şekilde doğdu. Derken Esad’ın üzerine salınan silahlı örgütler de fiziksel değişikliğe uğradı. İslamcı örgütler duruma hakim olunca İŞİD sahneye çıktı.

Bu arada PKK kendisinin Suriye uzantısı olan PYD /YPG’nin önünü açmak için Türkiye’de terörü tırmandırıyor.

Sonuçta başımıza açılan belalar çoğunlukla kendi Suriye politikamızdan kaynaklanıyor.

Peki olup bitenden ders alıyor muyuz?

Ne gezer... Bakınız Cerablus’taki ortağımıza... ÖSO adlı Esad’ı devirmek için eğitip silahlandırdığımız yasa dışı örgüt...

Kumandanımız Zekai Aksakallı Cerablus’ta ÖSO militanlarıyla kucaklaşmış. Militanların saçlarını okşamış, sırtlarını sıvazlamış.. Bununla da kalmamış kendi elleriyle pasta ikram etmiş.

Bir yandan “Suriye’nin toprak bütünlüğü” diyeceksiniz, öte yandan Suriye’deki meşru rejimi devirmek isteyen illegal örgütlerle işbirliği yapacaksınız. Ve benzer örgütlerin sizin üzerinize gelmesinden şikayet edeceksiniz. Kimi inandırabiliriz?

 

Şimdi ne yapmalı?

 

PKK’nın tırmanan terörü karşısında gerekli hamleleri Onur Öymen anımsatıyor:

“Artık amacımızın terör saldırılarının kaynağını oluşturan Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığını tümüyle tasfiye etmek olduğunu ortaya koymalı, Irak Hükümeti ve Barzani üzerinde etkili girişimlerde bulunmalı ve büyük devletleri de aynı doğrultuda hareket etmeye yönlendirici kararlı bir diplomasi uygulamalıyız. Bu girişimler sonuç vermezse Kuzey Irak’a yönelik olarak güç kullanmaktan çekinmeyeceğimiz ortaya konulmalıdır. Diğer ülkelerin yaptığı gibi terörün yurt dışındaki kaynaklarını bertaraf etmeyi öncelikle hedefimiz olduğunu göstermeliyiz. 

Artık ‘Teröre yenilmeyeceğiz’ yolundaki söylemlerin yerine ‘terörü yeneceğiz’ söylemlerini kullanmalıyız. 

Türkiye’nin, ülkemize yönelik büyük bir suikasta kalkışan bir terör örgütüyle masaya oturmayacağını, ülkemizin anayasasını ve gelecekteki siyasi yapısını terör örgütüyle hiçbir zaman görüşme konusu yapmayacağını, Türkiye’yi buna zorlamak isteyen yabancıların telkinlerini peşinen reddedeceğimizi vurgulamalıyız.

Oslo’da, Habur’da ve İmralı’da yapılan hataların bir daha tekrarlanmayacağını açıkça ilan etmeliyiz. 

Özetle, Sevr’den bu yana Türkiye’ye dayatılmak istenen çözümleri şimdi terör baskısıyla gerçekleştirmek isteyenlere bu fırsatı vermeyeceğimizi ortaya koymalı.”

 

Taarruz 

 

Üçüncü Köprü dün törenle açıldı. Tekrar hayırlı uğurlu olsun...

Köprü açılışı neden 26 Ağustos’a rastlatıldı? Bilindiği gibi 26 Ağustos Büyük Taarruz’un başlatıldığı tarihtir. O sabah yola çıkan ordumuz, 30  Ağustos’ta Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni kazanarak Yunan ordusunu imha eder, 2 Eylül’de Yunan ordularının komutanı General Trikopis esir alınır, 9 Eylül’de İzmir’e varılır. 

Açılış için 26 Ağustos bir zaferin yıldönümü olduğu için mi seçildi?

Eğer o amaçla seçilseydi 30 Ağustos törenlerinin yasaklanması gündeme gelir miydi?

Büyük Taarruz’u anmak için seçilmediyse neden seçildi bu tarih? Tarihi gölgelemek için mi? 

Aklınıza başka bir şey geliyor mu?

İktidar “Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı, bize karşı yapılmıştır” diyor. 

AKP bu iktidarın hiç sorumlusu değil, hep mağduru...

? ? ?

Bu ne biçim iş? 

Suriyeli gençler kendileri için kurulan kamplarda, 

Mehmetçik onları kurtarmak için Suriye’de savaşta...

Akif Kökçe

 

Asma

 

Üçüncü Köprü adı da verilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü dün törenle açıldı...

Köprüyle ilgili bir tanıtım filmi yapılmış.

Bu filmde “Dünyanın en geniş ve en uzun asma köprüsü bu” sözleri işitiliyor.

“Doğruluk Payı” adlı, siyasetteki yanlışları düzeltmeyi hedefleyen web sitesi bu ifadeye itiraz ediyor. Üçüncü Köprü’nün 59 metrelik genişlik ile dünyanın en geniş asma köprüsü olduğu doğru. Ancak dünyanın en uzun asma köprüsü bu değil, Japonya’daki Akashi Kaikyo köprüsü. Uzunluğu 3911 metre... Üçüncü Köprü’nün uzunluğu ise 1875 metre. 

Üçüncü Köprü için aslında “üzerinden demiryolu geçen en uzun asma köprü” denebilir...  Ancak “Demiryolu” kısmı atlanınca ortaya bu yanlış ifade çıkıyor.