İktisatçı Mustafa Sönmez TÜİK’in açıkladığı Kasım verilerinin gerçek işsizlik fotoğrafını henüz vermediği iş bulma ümidini yitirenler, eksik istihdam ve mevsimlik çalışanlar da dahil edildiğinde gerçek işsizlik oranının yüzde 26'ya yakın olduğunu söyledi. İşte Sönmez’in bianet.org’daki yazısı. İşsizlik son beş yılın en üst seviyesindeGerçek işsizlik yüzde 26'ya yakın, gelecek ürperticiKasım 2008 verileri, ekonomide ekim sonrası hızlanan daralmanın ortaya çıkardığı işsizlik fotoğrafını henüz vermiyor. Sanayi istihdam kaybı yaşayan sektör. Daralmanın, işsizlik artışının hizmet sektörüne yansıyacağı açık. Gelecek aylarda işsizlik daha endişe verici olacak. Kısa adı TÜİK olan Türkiye İstatistik Kurumu'nun Kasım 2008 için açıkladığı son işgücü-istihdam-işsizlik verileri, açık işsiz sayısının neredeyse 3 milyona (2 milyon 995 bin kişi) ulaştığını, işsizlik oranının yüzde 12,3'e çıktığını ortaya koyuyor. 2007 Kasım ayında işsiz sayısı 2 milyon 350 bin, işsizlik oranı yüzde 10 olarak açıklanmıştı. Demek ki, bir yılda 645 bin kişi açık olarak işsizlere katılmış. Yine bir yılda işgücündeki değişime bakıldığında, işgücü nüfusunun 1 milyon 93 bin kişi arttığını, ama bunların ancak 448 bininin iş bulduğunu, buna karşılık 645 bin kişinin iş bulamayarak açık işsiz sayısını 3 milyona yaklaştırdığı anlaşılıyor. İstihdamın tarım-sanayi-hizmetler arasında dağılımına bakıldığında, Kasım'dan Kasım'a tarım istihdamının 283 bin kişi arttığını, ama sanayinin istihdamının 43 bin kişi azaldığını, hizmetlerde ise 258 bin arttığını gösteriyor. Demek ki, geçen bir yılda istihdamı gerileyen sanayi sektörüdür ve önemli olan bu trenddir. Ama daha önemli olan, işgücü olarak saptanan 24,3 milyonun içinde yer almayan, "işgücü" sayılmayan, gerçekte ise önemli bir kısmı, dolayısıyla işsiz sayılması gereken 3 milyonu aşan nüfustur. Bu nüfusun "işgücü" olarak tanımlanmaması, gerçek işsizliğin boyutlarının görülmesini de engelliyor. Gerçek işsiz sayısını görmek için, 3 milyona yaklaşan açık işsizlere, "umudunu yitirmiş", "iş aramayan, iş bulursa çalışacak", "mevsimlik", "eksik istihdam" başlıklarındaki işsizlerin de eklenmesi gerekir. Nitekim bu örtülü işsiz kategorilerinde son bir yılda daha yüksek artışlar dikkati çekiyor. Örneğin, umudunu yitirmişlerin sayısı 1 yılda 630 binden 717 bine çıkmıştır. İş bulursam çalışırım, diyenlerin sayısı 1 milyon 40 binden 1 milyon 251 bine çıkmıştır. Mevsimlik çalışanların sayısı 409 bindir, eksik istihdam, yani iğreti işlerde çalışanların sayısı da 600 binden 855 bine çıkmıştır. İşte bütün bu "işgücü" tanımı dışında tutulan işsizler de katıldığında resmi işsiz olarak açıklanan 2 milyon 995 bin işsiz sayısının 6 milyon 223 bine, yüzde 12,3 olarak açıklanan işsizlik oranının da yüzde 25,8’e çıktığı görülmektedir. Aynı yöntemle, bu gerçek işsizliğin 2007 Kasım’ında yüzde 21,9, 2006 Kasım’ında yüzde 22 olduğu anımsandığında, gerçek işsizliğin hızla arttığı dikkat çekiyor. Özet olarak şu söylenebilir: Kasım 2008 işsizlik verileri, ekonomide ekim ayı sonrası hızlanan daralmanın ortaya çıkardığı işsizlik fotoğrafını henüz vermiyor. Şimdiden anlaşılmıştır ki, sanayi(inşaat dahil) istihdam yaratmak yerine istihdam kaybı yaşayan sektör durumunda. Sanayideki daralmanın ve işsizlik artışının hızla hizmet sektörüne yansıyacağı açık. Dolayısıyla, önümüzdeki ayların işsizlik verileri daha endişe verici boyutlarda olacak.