GERÇEKER: BAŞKA ADAY GÖSTERMELERİ SÖZ KONUSU DEĞİL İSTANBUL (A.A)

-GERÇEKER: BAŞKA ADAY GÖSTERMELERİ SÖZ KONUSU DEĞİL İSTANBUL (A.A) - 19.04.2011 - Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) adaylıklarını iptal ettiği 12 bağımsız milletvekili adayının yerine başka adaylar gösterilmesinin mümkün olmadığını bildirdi. Hasan Gerçeker, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi (CEHAMER) ile Yargıtayın iş birliğiyle düzenlenen ''2. Çocuk ve Hukuk Uluslararası Kolokyumu'' kapsamında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, YSK'nın adaylıklarını iptal ettiği 12 bağımsız milletvekili adayının yerine başka adayların gösterilip gösterilemeyeceğini sorması üzerine Gerçeker, ''Hayır, bunlar zaten bağımsız oldukları için başka aday gösterme söz konusu değil. Bir parti adayı olsalardı o zaman belki o partilere bir süre verilir, yeniden aday gösterilirdi. Bağımsız aday oldukları için öyle bir imkan olduğunu sanmıyorum'' dedi. Gerçeker, ''Ergenekon davası ile Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılmasına ilişkin dava birleştirildi. Ne söyleyeceksiniz?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Bilemiyorum. Devam eden davalarla ilgili kesinlikle hiçbir zaman görüş bildirmiyorum. Zaten bizim o konularda görüş bildirmemiz çok yanlış olur. Orada hakim ve savcı arkadaşlarımız kendilerine göre değerlendirme yapıyor. Yanlış mı, doğru mu bunlar, ileride, tabii itiraz mekanizmaları, temyiz mekanizmaları var, o şekilde değerlendirilir. Bunun dışında bir şey söylemem mümkün değil.'' Toplantıda ''cinsel suçlara hadım cezası uygulanması teklifinin'' konuşulup konuşulmayacağı sorulan Gerçeker, her şeyin konuşulabileceğini belirterek, şunları kaydetti: ''Öyle bir tabir kullanılıyor ki insana çok itici geliyor. İnsan onuruna uygun olan yaptırımların uygulanması gerekiyor. İnsan onuru hepsinin üzerinde. Elbette suçlular cezalarını çekecek. Ancak hiçbir zaman insanı aşağılayacak yaptırımları gündeme getirmemek lazım. Çağdaş dünyada, demokrasilerde böyle şeyler gündeme gelmez, düşünülmez bile. O tabiri de kullanmak da onun için yadırgatıyor insanı. Nitekim o tepkiler nedeniyle yasalaşma imkanı olmadı ama bunlarla mutlaka mücadele etmek gerekiyor. Her şey kanun ve kurallarla halledilmiyor. İnsanların zihinlerini değiştirmek gerekiyor.'' -''HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİNE DAYALI BİR ANAYASA ÖZLEMİMİZ''- Gerçeker, seçim beyannamelerinde partilerin neredeyse hepsinin anayasa değişikliğine yer verdiğinin belirtilmesi üzerine, Türkiye'nin çok daha iyi bir anayasaya layık bir ülke olduğunu söyledi.  Çok daha özgürlükçü, insan odaklı, temel hak ve özgürlüklere en üst düzeyde yer veren bir anayasayı gönülden arzu ettiklerini ifade ederek, ''Bunların yanında mutlaka bugün modern, çağdaş ülkelerde demokrasilerde olduğu gibi yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığı ilkesine, hukukun üstünlüğü ilkesine dayılı bir anayasamızın olması bizim de en büyük özlemimiz. Bu çerçeve içinde bir anayasa değişikliğini her zaman destekliyoruz, her zaman da katkıda bulunmaya hazırız hukukçular ve hakimler, yüksek mahkemeler olarak'' diye konuştu. ''Yargılamanın hızlandırılması amacıyla daire sayıları artırıldı. Şu anki durum nedir?'' sorusu üzerine Gerçeker, o yapılanmayı tam olarak oturtamadıklarını belirterek şöyle devam etti: ''Çabalarımız devam ediyor. Tabii bunlar m programımızda olmadığı için, bizim dışımızda bir gelişmeydi. Ancak biz yine de bütün gücümüzle bir an önce bu yeni yapılandırmayı hayata geçirebilmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bina sorunumuzu hallettik büyük ölçüde. Binamız revize ediliyor büyük ölçüde. Dairelerin bir kısmı oraya taşınacak. Hakim ihtiyacımız var, personel ihtiyacımız var. Bunlarda da yavaş yavaş arkadaşlarımız çalışıyorlar. En kısa sürede yeni dairelerin faaliyete geçmesini bekliyoruz. Yeni daireler faaliyete geçmezse iş yükünün azalması diye bir şey söz konusu değil ama bu temelde çözüm olmuyor. Aslında temel sorunlarımızı halletmemiz gerekiyor. Bölge adliye mahkemelerinin mutlaka bir an önce faaliyete geçmesi gerekiyor. Bunlar faaliyete geçmezse her yıl iş yükümüz arttığı için daire sayısını artırmak tek başına çare olmuyor. Bölge adliye mahkemeleri de bu yıl yürürlüğe girerse kısa sürede gerçekten Yargıtay olarak yüksek mahkeme niteliğine kavuşuruz ve içtihat mahkemesi haline geliriz. Bugünkü hantal yapımız da yavaş yavaş gerçek niteliğine bürünür.'' Hasan Gerçeker, yeni uygulamalarla birlikte hız artışının olup olmadığının sorulması üzerine, ''Şu anda hiçbir şey yok. Yeni kurulan daireler faaliyete geçmediği için, çalışmaya başlamadığı için şu anda değişen bir şey yok, eski düzen devam ediyor'' diye konuştu. Zaman zaman yüksek mahkemelere haksızlık edildiğini ifade eden Gerçeker, ''Bunlar doğru değil, toplumda bunlar karamsarlık yaratıyor, yargıya karşı güvensizlik yaratıyor. Bu kadar iş yükü içerisinde yanlış olan şeyler de olabilir ama yargının kendi içinde denetim mekanizmaları var. Yanlışlıklar varsa bunlar mutlaka denetim mekanizmaları vasıtasıyla düzeltilir, doğru olan neyse sonuçta o bulunmaya çalışılır. Yüksek mahkemelerin ağır iş yükünden bir an önce kurtulması gerekiyor'' dedi.