HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM Başkanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada milletvekilliğinin düşürülmesi süreciyle ilgili Meclis Başkanı Mustafa Şentop'a seslenerek, "4 günlük adalet nöbetimde Devlet Bahçeli emretti siz yaptınız bunu, bir sabah namazı vakti kalktığımda sabah namazını bana kıldırmadan ceketimi, gömleğimi giymeden, pijama ile ayakkabımı giymeden terlikle ve polislerin 158 tane polisi oraya çağırarak. Sayın Başkan lütfen dinleyin beni. 158 tane polis çağırarak beni attırdınız ve nasıl? Sahte bir tutanak ile attırdınız. Sahte bir tutanakla attırdınız dinleyin" dedi. Şentop, Gergerlioğlu'nun konuşması sırasında komisyonu terk ederken, oturuma verilen aranın ardından kapıdan geri döndü.
Gergerlioğlu'nun "Sayın Başkan'ım lütfen dinleyin beni" sözlerine Şentop "Ne dinleyeceğim. Hayır yok öyle bir şey. Şahsi meselen varsa gel şahsen gör" karşılığını verdi. Şentop, masaya yumruğunu vurdu ve "Kişisel meseleni buraya taşıma" dedi.
Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, görüşmelere ara verdi. Tartışmalar verilen arada da sürdü. Şentop, salondan ayrılmak için ayağa kalktı.
Gergerlioğlu'nun "Pijama ile terlik ile abdest alırken gözaltına alındım. Böyle başkan mı olur?" demesi üzerine Şentop, salona geri döndü.
Şentop, "Şahsi meseleni buraya getiremezsin, komisyona konuş, şahsi meselen varsa gel benle konuş. Güneş doğduktan sonra namaz kılınmaz. Güneşin doğduğu saat belli. Yalan söylüyorsun yalan. Siz bilmeyebilirsiniz, namaz kılan bilir. 45 dakika geçmiş, kerahet vaktinde hiçbir namaz kılınmaz" dedi.
Gergerlioğlu'nun konuşması şöyle:
"Meclis Başkanı olmak kolay iş değildir. Meclis Başkanı milletvekilinin dokunulmazlığını, halkın iradesini korur ama siz öyle yapmadınız. Karşınızdayım. Sizin yanlış kararınızla vekilliği düşürülen, cezaevine atılan ben döndüm ve yine karşınızdayım. Eğer siz bunun muhasebesini yapmışsanız bir şeyler söylersiniz. Özür dileyecekseniz, dilersiniz. Milletvekilinin dokunulmazlığını korumadınız, halkın iradesini ayaklar altına aldınız, siz Anayasa'yı değil AKP-MHP iktidarının sözünü dinlediniz, oysa size Anayasa hukukçuları çok uyarı yapmıştı. "Yanlış yapıyorsun." Demişti. Adem Sözüer, İzzet Özgenç, Osman Can hocalar "Yanlış yapıyorsun." Demişti. Hatta eski Meclis Başkanlarımız Hikmet Çetin, Hüsamettin Cindoruk size yazılı başvuru yapmıştı ve 'Yanlış yapıyorsun Sayın Başkan bu karar büyük bir cinayettir, hukuksuzluktur.' demişti
"Çok iyi biliyorsunuz ama bütün bunlara rağmen beni Meclis'ten attırmayı tercih ettiniz, bu çok büyük bir yanlıştı, ben bu yüzden daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin teyit edeceği gibi Meclis'te direndim, çok doğru iş yaptım. Bütün millet bunu gördü, herkes yanımdaydı ve sonra ne oldu? Devlet Bahçeli'nin emrini dinlediniz, siz Meclis Başkanıydınız. Meclis Başkanı insiyatifini başta da sonra da kullanamadınız. 4 günlük adalet nöbetimde Devlet Bahçeli emretti siz yaptınız bunu, bir sabah namazı vakti kalktığımda sabah namazını bana kıldırmadan ceketimi, gömleğimi giymeden, pijama ile ayakkabımı giymeden terlikle ve polislerin 158 tane polisi oraya çağırarak. Sayın Başkan lütfen dinleyin beni. 158 tane polis çağırarak beni attırdınız ve nasıl? Sahte bir tutanak ile attırdınız. Sahte bir tutanakla attırdınız dinleyin.
"Söz bende, söz milletin vekilinde, söz milletin vekilinde dinleyeceksiniz, yerinize oturun dinleyin lütfen. Bakın siz milletin vekilini içeri attıran bir insansınız ve sahte bir tutanakla. 10 tane polisin sahte bir tutanağı ile attırdınız, bakın 10 tane polis güya illegal bir slogan attığımı söyleyerek bir tutanağa imza attılar daha sonra sabah namazı vaktinden sonra ben karakola gittim 1 saat içinde o sahte tutanağınızın ne kadar yanlış olduğu ortaya çıkar. Ayıptır, utanın ayağa kalkıp bana itiraz ediyorsunuz, yazıktır. Bu Meclis böyle bir skandal görmedi, Meclis Başkanı olarak 10 tane polise burada var onlarla da ilgili hukuki süreç devam ediyor. 10 tane polise sahte tutanak tutturdunuz, bu Meclis tarihi böyle bir şey görmedi. Bakın siz protokolde güya 2. Sıradasınız, protokolde 2. Sıradasınız. Lütfen Başkan beni zindana attınız, beni 96 gün konuşturmadınız, zindana attınız, bırakın 2 dakika konuşayım. El insaf diyorum size. Benim lütfen sesimi kısmayın, zaten sözümü çok kıstınız.
"Bakın koca Meclis Başkanı benim dediklerime tahammül edemiyor bu büyük bir skandaldır. Siz protokolde 2. Sıradasınız, siz MHP'li Devlet Bahçeli'nin sözünü dinleyecek adam değilsiniz, protokolde 2. Sırada olan birisi nasıl böyle bir skandala imza atar ayıptır yazıktır. Daha sonra utanmadan bana FETÖ taktiği diye utanmazca bir laf ettiniz, yazıktır günahtır. Aradan sonra da devam ederim, sözlerime tahammül edemiyorsunuz, ayıptır, yazıktır, utanın. İki dakika beni dinlemedin ama 96 gün beni zindana atmayı iyi bildin Sayın Şentop.
"Neden kaçıyorsun? Neden sözleri dinlemiyorsun? Güya Meclis Başkanı'sın değil mi? Boş yere benim vekilliğimi düşürüp zindana attın, AYM oy birliği ile bu kararı verdi ayıptır utanın, ayıptır. Bir de benim sözümü kesiyorsun. Nasıl kesiyorsun sözümü? Sen beni haksız yere vekilliğimi düşüren Anayasa Mahkemesi'nin kararını çiğneyen bir insansın, sen nasıl başkansın? Sen nasıl başkansın? Anayasa Mahkemesi oy birliği ile karar aldı, oy birliği ile. Ayıptır, utanın, yüzünüz kızarsın. Beni konuşturmuyor Başkan. Ne demek bağırma? Bütün bu oyunla beni zindana attınız görmediniz mi?
"Herkes bunu gördü, tabi ki hesabını soracağım, millet adına hesabını soracağım, aradan sonra da konuşacağım. Hiç kimse beni burada konuşturmamazlık yapamaz, sonuna kadar konuşacağım. Devlet Bahçeli'nin emri ile. 4 gün boyunca ben Anayasal hakkımı kullandım, bu milletin bağrına sığındım ben. Devlet Bahçeli emretti, talimatı uyguladı yazıklar olsun. Böyle Meclis Başkanı mı olur? Demokrasi, milli iradeyi koruyacaktınız hani? Yazıklar olsun. Haklı olduğumu herkes biliyor, tüm kamuoyu biliyor. Bana hakaret edip ayağa kalkıyor. Sayın başkan sözümü kesmiştiniz niye tekrar söz vermiyorsunuz? Niye sözümü kestiniz? Niye tekrar söz vermiyorsunuz? Söz vermiştiniz! Usulsüzlükle vekilliğimi düşürdünüz, zindana attınız şimdi de usulsüzce sözümü kestiniz! 2 dakikamı yediniz. Haklı olduğumu hepiniz biliyorsunuz, haklı olduğumu tüm kamuoyu biliyor. Zindanlardan gelen dönüp vekilim, konuşma oradan."