Gezi bileşenleri: Topçu Kışlası’nın yeniden gündeme geleceğinden emindik, Türkiye’nin yeniden ayağa kalkacağına da eminiz

Gezi bileşenleri: Topçu Kışlası’nın yeniden gündeme geleceğinden emindik, Türkiye’nin yeniden ayağa kalkacağına da eminiz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) hem 2015 - 2019 stratejik planında, hem de 2015 - 2016 performans yatırım planlarında “Taksim Meydanı Kentsel Tasarım ve Taksim Kışlası Restitüsyon Yeni Kullanım” projesinin yer almasına Gezi bileşenlerinden tepki geldi.

Taksim Dayanışması’ndan Ali Çerkezoğlu, “Topçu Kışlası dayatması’ mutlaka karşılığını bulacaktır”  derken, Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay, “Biz, iktidarın zaman zaman yeniden Topçu Kışlası’nı gündeme taşıyacağından emindik. Emin olduğumuz bir şey daha var. O da böyle bir yaptırımda Türkiye’nin yeniden ayağa kalkacağı” ifadesini kullandı.

Gezi Parkı bileşenlerinin sözcülerinin Cumhuriyet gazetesinden Erk Acarer’e yaptığı açıklamalar şöyle:

Taksim Dayanışması'ndan Ali Çerkezoğlu: Topçu Kışlası’nın yeniden gündeme gelmesi, şehirde yaşayan milyonlarca insana, saygısız, hürmetsiz ve halk karşıtı bir tavırdır. Aslında Topçu Kışlası’nın bir sembol olarak kurgulandığını düşünüyorum. Bu sembol üzerinden, “sizin özgürlüklerinizi, yurttaşlık haklarınızı dikkate almıyoruz, sizi istediğimiz gibi denetleriz ve özel yaşamınıza müdahale ederiz” demeye çalışıyorlar. Bu diktatöteryal eğilimi bu ülke için hayırlı bir gelişme olarak bulmuyor hatta çok tehlikeli görüyorum. Bu toprakların mücadeleci geçmişi ve birikimi benzer yaptırımlara pabuç bırakmaz. “Topçu Kışlası dayatması” mutlaka karşılığını bulacaktır.

Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay: Haziran Direnişi diye adlandırdığımız bu hareketin en büyük kazanımı, Gezi Parkı’na Toplu Kışlası yapılmasını engelleme oldu. Doğanın kıyımına müdahale edildi. O mücadelede biz aynı zamanda Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki 8 arkadaşımızı yitirdik. Bu açıdan bakıldığında Gezi Parkı’nın daha önemli bir yer oluşturan anlamı ortaya çıkıyor. Gezi, büyük bir sembol. Biz, iktidarın zaman zaman yeniden Topçu Kışlası’nı gündeme taşıyacağından emindik. Emin olduğumuz bir şey daha var. O da böyle bir yaptırımda Türkiye’nin yeniden ayağa kalkacağı.

Antikapitalist Müslümanlar'dan İhsan Eliaçık: 2012’de verilen yanlış kararın ertesinde büyük bir halk ayaklanması meydana geldi. Üçüncü günde bu inattan vazgeçmeleri gerekiyordu ama yapmadılar. İnsanlar, ağaçların yerine beton yığınlarından binaların dikilmesine tepki verdi. Doğanın katliamına karşı yaptığımız mücadeleyi kazandık. Aynı şeyi yaparlarsa, ağaçları savunmak için yine oraya gideriz. Direniş çağrısı yapmaktan da kaçınmayız!

Kaos GL Ana Koordinatörü Evren Çakmak: Gezi’de iktidarın ezme pratiğiyle halkın direnme pratiği karşı karşıya geldi. Haziran Direnişi’nde ekolik kıyımla homofobinin, emek sömürüyle milliyetçiliğin ne kadar birbirleriyle ilişkili dolduğunu gördük. İktidar, sembol haline getirdiği Topçu Kışlası’nı, kendisine muhalefet eden toplumsal gruplara karşı bir zafer dürtüsüne dönüştürdü. Bu inatla birlikte görülmemiş bir hareket şahlandı. Birimiz tutsaksak diğerlerimiz de özgür değildik! Bunu anladık. Bu nedenle, dayatma karşısında yeni bir direnişin yaşanması kaçınılmaz olacaktır.

çArşı ruhu: Bizim direk topla ilişkimiz var, kışladan anlamayız. Kendi atalarından büyük ağaçları kesmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Tarihin dokusuna balta vurulmaz. Bu kadar olay üzerine, iktidarın ağaç kesmek değil ağaç sulamak üzerinden halkı bir araya toplamasını beklerdik. Fazla ısrar aşık usandırır. Ekip yine toplanır...