Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezası alan ve tutuklanan Avukat Can Atalay, “Atanamamış bir AKP’li milletvekili bizi tutukladı” dedi.
Atalay, Gerçek Gündem’in sorularını yanıtladı.
-Türkiye’de birçok hak mücadelesinde mağdurların yanında oldunuz. Kamuoyu sizi verdiğiniz mücadeleden tanıyor. Şimdi ise tutuklusunuz. Son iki aya baktığınızda sizi sizin gibi savunan Can Atalay’lar var mı?
Bu soruyu yanıtlamaya tutuklandıktan sonraki birkaç saati özetleyerek başlamak isterim. Biz Silivri’ye doğru yola çıktıktan bir süre sonra araçta bulunan rütbeli polislerin telefonlarının hiç durmamacasına çaldığını fark ettim. Dikkat çekici bir telefon trafiği vardı. Bir şeyler olduğunu düşündüm. Silivri Devlet Hastanesi’ne vardık. Polis ablukasını görünce, “Bu yığınak bizim için mi” diye sordum, yanıt “hayır” idi. Bunun üzerine “Acil servise giriş çıkış niye yok peki” sorum ise yanıtsız kaldı. Muayene odasının önünde telefonla konuşan rütbeli jandarmanın “topluluk/kalabalık” diye hattın ucundakini belki uyarması ve hastaneden Silivri 9 Nolu’ya kadar neredeyse her köşe başında gördüğüm jandarma robocoplar her şeyi anlatıyordu. Bizim tutuklanmamız sonrasında toplumsal tepki ve sahiplenme, kolluğu tedbirleri artırmak zorunda bırakmıştı. Bu tepki ve sahiplenmeye ne kadar teşekkür etsek azdır.
Gazeteci arkadaşlarıma, beni utandıracak yığınla sözü de esirgememelerine karşın teşekkür ederim.
-Davanıza bakan hâkimin AKP geçmişini, Gezi dosyasındaki FETÖ izlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Atanamamış bir AKP’li milletvekili bizi tutukladı diye özetliyorum ben durumu. O kadar acayip bir yargılama(ma) yaşadık ki ben karar altında imzası olan o iki kişinin kendileri, yakınları ile ilgili ‘dosya’ riski altında yaşadıklarını düşünüyorum. Hukuksuzluk, hukuk devletinin tarumar edildiği bir dönem yaşıyoruz. Ama böyle bir ‘iş’e iştirak etmek için bir mecburiyet olmalı. Sorunuz da FETÖ izi demişsiniz, katılmıyorum. AKP-Fethullahçı koalisyonunun gün ışığına çıkan en yeni suçu ‘Gezi davası’dır. Hukuka aykırı delil tartışıp okuru yormayacağım. Bu delilsiz, delile hiç ihtiyaç duyulmayan bir yargılama(ma)dır. Gezi’yi önce koalisyon olarak sonra ise Fethullahçı polis, savcı, hakim marifetlerini AKP’nin sahiplenmesi ile karalamaya çalıştılar. Sonuç, mutlak başarısız olduklarıdır.
-Cezaevinden çıkınca ilk ne yapmak istersiniz? Dışarıya dair planlar yaptınız mı?
Cezaevinden çıkar çıkmaz ailemle ve dostlarımla upuzun bir sofrada buluşmayı, muhabbete buz gibi bir bira ile başlamayı düşünüyorum. Sabahındaysa tüm dayanışma gösterenleri ziyaret için yola çıkacağım.
TIKLAYIN | AKP aday adayı Gezi davası hâkimi: Eşim değil, eniştesinin ailesi FETÖ'cü
TIKLAYIN | Gezi / Osman Kavala davasının hâkimi Murat Bircan AKP'den milletvekili aday adayı olmuş!
TIKLAYIN | AKP’den milletvekili aday adayı olan Gezi / Osman Kavala davası hâkiminin eşi FETÖ şüphelisi çıktı