Gezi Davası'nda tutuklu bulunan şehir planlayıcısı, akademisyen Tayfun Kahraman; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un, İstanbul'daki 1,5 milyon riskli konutun taşınacağını söylemesi üzerine, "İstanbul’daki binaları taramadan, alan çalışması yapmadan kaç yapının ve hangilerinin riskli olduğunu nasıl tespit ettiniz? Yoksa başka bir niyetiniz mi var?" diye sordu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından olası İstanbul depremi Türkiye'nin en önemli maddelerinden biri haline gelirken; Bakan Kurum, "İstanbul'da 1,5 milyon riskli konutu belirlediğimiz iki rezerv alana, hem Anadolu hem Avrupa yakasına taşıyacağız" dedi.
Gezi davasında tutuklu bulunan şehir planlayıcısı Kahraman, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Bakan Kurum'un açıklamasına yanıt verdi.
Kahraman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı.
"Bakan İstanbul’da 1,5 milyon konut riskli, bu konutları rezerv alanlara taşıyacağız dedi. İstanbul’daki binaları taramadan, alan çalışması yapmadan kaç yapının ve hangilerinin riskli olduğunu nasıl tespit ettiniz? Yoksa başka bir niyetiniz mi var?
Riskli yapıların hangileri olduğunu bilmeden sayısını bilmeniz vatandaşın göz koyduğunuz taşınmazlarını şimdiden belirlediğinizi gösteriyor. Peki, şehir merkezindeki mülklerine el koyacağınız vatandaşları hangi dağ başındaki rezerv alanlara taşıyacaksınız?
Ya her iki yakada şehir dışında alanlarda konut yaparak, bunlar karşılığında vatandaşın kent merkezdeki arsasına el koyacaksınız. Ya da Kanalı yapamadığınız işin para etmeyen rezerv alana vatandaşları taşıyarak merkezdeki arsalarını ele geçireceksiniz!
Bu söylemi çok iyi biliyor, sizi tanıyoruz. 2019’da 5.9 şiddetindeki İstanbul Depremi sonrası yılda 100 bin konut yapacaktınız, kaç tane yaptınız? 1.5 milyon konut riskliydi de 20 yıldır güçlendirmelerini yapmak yerine niye kaçak yapıları affettiniz?
Kentsel dönüşümde hak talep etmek kaypaklık da, rantı yaşam hakkına tercih etmek değil mi? Depreme karşı önlem adı altında konutlarını elinden almak için halkı yine kandıramazsınız. Kendini çaresiz hisseden vatandaşın cebinden elinizi çekin!
Önce imar aflarıyla kanına girdiğiniz 50 bin canımızın hesabını verin! Enkaz altında beklettiğiniz insanlarımıza ilk günden gelemedik kusura bakmayın diyemezsiniz! 20 yılda yapmadıklarımızı 1 yılda yapacağız diyemezsiniz! Niyetinizi ve zihniyetinizi çok iyi biliyoruz!"