İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporunda, Gezi Parkı direnişi süresince polisin “orantısızı da aşan şiddetli müdahaleleri” nedeniyle 13 ilde 4 kişinin öldüğü ve toplam 7 bin 832 kişinin yaralandığı belirtildi.
İnsan Hakları Derneği, 27 Mayıs’tan beri devam eden Gezi Parkı direnişinde yaşananlara dair çarpıcı bir değerlendirme raporu hazırladı.
Polis şiddeti, hak ihlalleri ve yetkililerin söylemlerinden yola çıkılarak hazırlanan 44 sayfalık raporda direniş, “bir siyasi partiye veya yapıya ait olmayan, kendiliğinden gelişmiş, duyarlı tüm kesimlerin geçmişten kaynaklanan tüm mağduriyetler toplamının sokağa yansımasından oluşan” bir eylem olarak tanımlandı.
“İstanbul Taksim Gezi Parkı’nda yapımına başlanan yayalaştırma projesi ve yapımı planlanan Topçu Kışlası ile AVM çalışmalarına yönelik İstanbul halkının gösterdiği yasal ve meşru tepki sonrası, göstericilere siyasal iktidarın onayıyla polis tarafından ‘aşırı/orantısız/ölçüsüz’ olarak nitelenemeyecek derecede ağır saldırılar gerçekleştirmiştir” cümlesi ile başlayan raporda temel insan hakkı olan toplanma ve gösteri hakkına polis gücü ile engel olunmaması gerekliliği vurgulandı.
Milliyet gazetesinden Burcu Ünal’ın haberine göre, raporda 20 Haziran 2013’te Türk Tabipleri Birliği’nden alınan rakamsal veriler de paylaşıldı:
- 13 ildeki eylemlerde 4 kişi hayatını kaybetti, toplam 7 bin 832 kişi yaralandı.
- 100 kişi kafa travmasına uğradı.
- İstanbul’da 4, Ankara’da 1, Eskişehir’de 1 kişi olmak üzere 6 ağır yaralının hayati tehlikesi mevcut.
- 11 kişi gözünü kaybetti.
- 1 kişinin dalağı alındı.
- Ankara Kızılay’da özel bir dershanede çalışan 47 yaşındaki temizlik işçisi 5 Haziran Çarşamba gecesi kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti. İşçinin çalıştığı bölgedeki yoğun gaz maruziyeti ile ilgisi olduğu düşünülen olay hakkında incelemeler sürüyor.
- Olaylar sırasında 2 bin 977 gözaltı gerçekleşti. Bunlardan 66’sı gözaltında kalırken 70 kişi tutuklandı.
- Olaylarda en az 294 çocuk da gözaltına alındı.
Gündem Çocuk Derneği ise, olaylarda çocukların yaşadıkları hak ihlallerini raporlaştırdı. Raporda, Çocukların bu süreçte “yöneticilerin kin ve nefret söylemlerine tanık oldukları”, “günlük yaşam akışlarının bozulduğu” da vurgulandı.