Gezi direnişinde öldürülenlerin aileleri AİHM'ye gidiyor

Gezi direnişinde öldürülenlerin aileleri AİHM'ye gidiyor
Gezi direnişi sırasında polisin öldürdüğü Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz ile Lice'de karakol yapımı protestosu sırasında askerler tarafından öldürülen Medeni Yıldırım'ın aileleri AİHM'de dava açmaya hazırlanıyorlar.
Gezi Direnişi sırasında Ankara, Hatay ve Eskişehir'de gerçekleşen destek eylemlerinde polis tarafından katledilen Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz ile aynı tarihlerde Lice'de yapımı süren karakolları protesto eden halka ateş açan askerlerce katledilen Medeni Yıldırım'ın aileleri AİHM'e dava başvurusu yapmak üzere 10 Ekim'de avukatları ile birlikte Strasburg’da olacaklar.
Türkiye'de hüküm süren siyasal iktidar-polis-yargı işbirliği ile çocuklarını öldürenlerin aklanmaya çalışıldığını söyleyen Ethem Sarısülük'ün abisi Mustafa Sarısülük, bu nedenle Gezi direnişinde yaşanan hak ihlalleri ve devlet terörünü teşhir edebilmek için davayı AİHM'e taşıyacaklarını belirtti.
Mustafa Sarısülük ile aile avukatları Kazım Bayraktar hazırlandıkları dava ile ilgili beklentilerini ve dava çerçevesinde gerçekleştirecekleri çalışmaları ANF'ye anlattı.
 

'Türkiye yargısından bir beklentimiz kalmadı'

 
Ethem ve diğer katledilen gençlere ilişkin devletin ve hukukun nasıl işlediğini katil polis ve askerlerin nasıl korunduğunu bildiklerini aktaran Ethem Sarısülük'ün abisi Mustafa Sarısülük (33) ise sürmekte olan davaların sonucunda polis, asker veya sorumluların ceza almayacağına inandıklarının altını çizdi. Sarısülük, 'Çünkü bu hukuk sistemi zaten yıllardır evlatlarımızı katlediyor ve etmeye de devam edecek. Türkiye'deki yargı sürecinden bir beklentimiz ve güvenimiz yok. Bu nedenle aileler olarak davayı AİHM'ne taşıyacağız' dedi.
 

Amaç devlet terörünü ifşa etmek

 
Amaçlarının sadece kendi çocukları ile ilgili bir hukuksal süreç başlatmak olmadığını vurgulayan Sarısülük,'Katledilen çocuklarımız şahsında bir bütün olarak Gezi sürecinde yaşanan hak ihlalleri ve devlet terörünü AİHM'e taşıyarak, Avrupa ve dünya kamuoyuna bu ülkede yaşananları, devlet faşizmini, insanları katleden onları sakat bırakan polis terörünü göstermek istiyoruz' dedi.
 

'Birlikte mücadele etmeliyiz'

 
Gezi süreci ve Lice'de katledilen diğer gençlerin aileleri ile ortak acıları olduğunu hatırlatan Mustafa Sarısülük şunları söyledi:
'Ortak acılarımızın temelinde yatan toplumsal gerçeklik ve halkların kardeşleşme mücadelesinin bilincinde olarak devlet tarafından katledilen çocuklarımızı ortak bir tavır ve duruş ile sahipleneceğiz.'
Bugünden sonra da halkların kardeşliği ve yürüttüğü ortak mücadeleyi devam ettirmek için çaba sarf edeceklerine değinen Sarısülük, 'Devlet ve siyasal iktidara karşı çocukları katledilen aileler olarak ortak mücadelemizi sürdüreceğiz' dedi.
'Tüm Türkiye halklarını 10 Ekim'de başvurusunu yapacağımız davayı sahiplenmeye çağırıyorum' ifadelerini kullanan Sarısülük, 'Hep birlikte demokrasi ve özgürlük için mücadelemizi büyütelim. Evlatlarımız bu uğurda yaşamını yitirdi, halkların kardeşliği çerçevesinde onların mücadelesine sahip çıkalım' şeklinde konuştu.
10 Ekim günü Strasburg'da, AİHM önünde uluslararası kurumlarla birlikte basın açıklaması yapacaklarını belirten Sarısülük ailesinin avukatı Kazım Bayraktar şunları aktardı:
'Sarısülük, Cömert, Korkmaz ve Yıldırım aileleri adına dört dava başvurusunu AİHM'ne teslim edeceğiz. Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi üyeleri ile görüşmelerimiz olacak. Ayrıca uluslararası hukuk ve insan hakları örgütleri ile görüşeceğiz, TV programlarına, panellere, etkinliklere katılacağız.'
Bayraktar görüşme ve açıklamalarının konularını siyasal iktidarın giderek artan baskı ve şiddeti, savaş kışkırtıcılığı, demokratik çözümden giderek uzaklaşması, Gezi eylemleri ile başlayıp bugüne kadar devam eden olaylar, altı genç insanın öldürülmesi, iç hukuk yollarının etkisizleşmesi, ve yaygın insan hakları ihlallerinin oluşturacağını da söyledi.