Gezi Direnişi sırasında ODTÜ’ye destek eylemlerinde 10 Eylül 2013’te yaşamını yitiren ve ölümü 'aydınlatılamayan' 22 yaşındaki Ahmet Atakan’ın abisi, Zafer Atakan, “Henüz dava bile açılmadı ama biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
4 yıldır adalet mücadelesi yürüttüklerini kaydeden Zafer Atakan, “Amacımız, yalnızca Ahmet’in katillerine bir ceza çıkarmak değil. Asıl amacımız bundan sonra gencecik çocuklar polis kurşunuyla, devlet kurşunuyla katledilmesin. Bütün derdimiz, tasamız budur. Buradan bir ceza çıksın da bundan sonraki olaylar için caydırıcı olsun. Bunun için adalet mücadelemiz sürüyor. Bunun için hâlâ koşturmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
"Bu 4 yıl içerisinde Türkiye’deki yargı ve hukuk düzeninin nasıl işlediğini gördükleri"ni ifade iden Zafer Atakan şöyle konuştu:
“Yargının ve devletin mağdurdan değil de failden yana olduğunu bu süreçte gördük. Maalesef bu 4 yıllık süreçte, hukukun ve yargının yapması gereken bütün işleri biz yapmak zorunda kaldık. Görgü tanıklarını bulmak, güvenlik kamera görüntülerini ve diğer delilleri talep etmek gibi savcının yapması gereken işlerin tamamını biz yaptık. Şu an bir ilerleme kaydedemedik. Henüz dava açılmadı bile.”
Yargıya dava açılması için baskı yapılması gerektiğini belirten Zafer Atakan şöyle devam ett:
“Kamuoyu tarafından bir baskı oluşmadığı sürece bu tür davalarda aşama kaydedilmiyor. Alttan bir baskı yaratmaya çalışıyoruz. Ama maalesef Ahmet ilk vurulduğunda yanımızda olanlar, ‘Unutmayacağız’ diyenler, ‘sahipleneceğiz’ diyenler şu süreçte unuttular ve sahiplenmediler.”
Türkiye’nin "korku imparatorluğuyla yönetildiği"ni kaydeden Zafer Atakan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Tabii içinden geçtiğimiz zamanda da tamamıyla bir korku imparatorluğu kuruldu. Gezi Direnişi tam anlamıyla aslında buna karşı çıkıştı. Bu imparatorluğun karşısına bir cesaret duvarı inşa etmekti. Görülen o ki, korku imparatorluğu cesaret duvarlarını aştı. Sadece bizim değil, bu ülkede katledilen herkesin davası sahipsiz bırakıldı. Yine de biz adalet mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.”