Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı olan Gezici Araştırma Merkezi Başkanı Murat Gezici, siyasi partilerin gündemindeki Z kuşağı gençleri ve bugün seçim olsa nasıl bir tabloyla karşılaşılacağını açıkladı. Türkiye genelinde yapılan 6 araştırmanın sonucuna dayanarak, X,Y ve Z kuşağında yer alan seçmenlerin siyasi eğilimlerine ilişkin detaylar paylaşan Gezici, 2023 seçimleri için çarpıcı veriler paylaştı. Gazici’nin aktardığı verilere göre, Z kuşağının yüzde 75’i AKP’ye oy vermeyecek.
Siyasetin dilinde bir Z kuşağıdır gidiyor. Kimdir bu Z kuşağı gençler?Z kuşağı, Türkiye siyaseti açısından oldukça önemli potansiyele sahip bir kuşak. Genellikle 2000 yılında ve sonrasında doğanları ifade etmek üzere kullanılıyor.2023'te toplamda 62 milyon 411 bin 753 seçmen oy kullanacak. Z kuşağının nüfusu 38 milyon 132 bin 848. Bu kuşakta 5 milyon 940 bin 916 seçmen var. |
Sözcü'de yer alan habere göre, “Yüzde 44.9'u Cumhur İttifakı'na oy veriyor, yüzde 55.1'i ise vermiyor. Z kuşağının 2023'teki oy oranı yüzde 11.8 civarında olacaktır. 2023'e gelindiğinde Z kuşağının nüfus oranı yaklaşık yüzde 12 civarında olacak ve bu kuşaktakilerin yaklaşık yüzde 80'ni AKP'ye oy vermeyecek” diyen Gezici Z kuşağının nen belirgin özelliklerini şöyle açıklıyor:
“En belirgin özelliğinin, kendilerini tek tip bir ideolojiye ya da ideolojik gruba veya partiye yakın hissetmiyor olduklarını görüyoruz. Yaptığımız araştırmalarda bu kuşaktakilerin yüzde 68,7'sinin, kendisini Atatürkçü, milliyetçi, muhafazakâr gibi kategorilerle tanımlamak istemediğini ve herhangi bir siyasi partiye de yakınlık duymadığını ifade ettiklerini görüyoruz. Kendilerini evrensel değerlere daha bağlı hissediyorlar ve mevcut siyasetin yaslandığı kategorileri reddediyorlar. Siyasetçilerin; dikte edici, buyurgan, sert dilini onaylamıyorlar.”
Gezici, en merak edilen konulardan biri olan bugün seçim olsa Z kuşağının oy erme davranışlarının ne olacağı sorusuna ilişkin de şu bilgileri paylaştı:
Öte yandan Gezici, “2023'te Millet İttifakı'nın ortak bir adayı olursa nasıl bir profil yarışı kazanabilir?” dorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Şu an Millet İttifakı'nda tek bir siyasi figür üzerinde, hızlı bir şekilde uzlaşmak zor. Bu böyle devam ederse, birinci turda herkes kendi adayını çıkarabilir. Fakat seçim ikinci tura kalırsa, bu turda muhalefetin “en çok oy alan aday” üzerinde iki haftada muhalefeti birleştirip seçimi alabilmesi olanaksız. Bu sebeple siyasi olmayan bir figürün öne çıkması daha da önem kazanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısındaki adayın siyasi figür olmasını isteyecektir işini kolaylaştırması için… Siyaset dışı yeni bir figür; Y ve Z kuşağını iyi tanıyan; onların şikâyet, beklenti ve taleplerini iyi analiz edebilen; geçmişinde yaptıklarıyla gençlerin güvenini almış; ülkeyi demokrasi ve hukuk alanında rahatlatıp ekonomiyi öncelikli tutarak bilim ve teknoloji yarışında en iyi ülkeler arasına sokabilecek ve dünyada saygın bir yere taşıyabilecek; batı başta olmak üzere Türkiye'yi dünya ile barıştırabilecek biri olmalı. Bütün bunları kendisinde toplayan, geçmişi temiz olan, Y ve Z kuşağı başta olmak üzere tüm toplumun gelecek kaygısını ortadan kaldırabilecek ve onlar için yeni bir umut olabilecek, iyi eğitim almış, yönetim becerileri yüksek saygın bir adayla birinci turda seçimi almak üzerine planlamalar yapılmalıdır. Böyle bir figür ile ilk turda seçim alınır. Seçimi ikinci tura bırakmak büyük risktir."