Gezici Festival, Ankara'dan sonra şimdi de Bursalılarla buluşacak

Gezici Festival, Ankara'dan sonra şimdi de Bursalılarla buluşacak

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21. yolculuğunda Ankara gösterimlerini tamamladı. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan gösterimlerde başkentli sinemaseverler bir hafta boyunca, dünya ve Türkiye sinemasının en yeni ve ödüllü filmlerini izleme fırsatı yakaladı.

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21. yolculuğuna 26 Kasım’da Ankara’dan başladı. Ankaralı sinemaseverler, yönetmen katılımıyla gerçekleşen galaların yanı sıra söyleşi, performans ve atölye çalışmalarında da yer alma imkânı buldu. 

 

Festivalde neler yaşandı?

 

Gezici Festival’de, yüzde 93 doluluk yaşandı. ‘Sarmaşık’ filminin gösterimiyle başlayan festivalde, yönetmen Tolga Karaçelik de filmini Ankaralı seyirciyle birlikte izledi. Filmi ilk kez Türkiyeli izleyiciyle birlikte izleyen Karaçelik “Çok keyifli bir gösterim oldu. Seyirciyle birlikte hem güldük hem de bir noktadan sonra gerilerek izledik filmi. Filmi yazarken bu ikisini bir araya getirmeyi amaçlamıştım” dedi.

Senem Tüzen’in filmi ‘Ana Yurdu’nda, Ankaralı sinemaseverlerle ilk kez buluştu. Tüzen ile filmin yapımcısı Adam Isenberg, Türkiyeli seyirciyle ilk kez Gezici Festival’de bir araya geldi ve soruları yanıtladı. Lise döneminde Gezici Festival’e seyirci olarak geldiğini ve her yıl festivali heyecanla beklediğini anlatan Tüzen, gerçek sanat olarak sinema icra eden yönetmenleri ve filmleri seyircileriyle buluşturan festivalleri çok önemli bulduğunu ve Gezici Festival’in de bu işi çok iyi yaptığını söyledi.

Emine Emel Balcı’nın ‘Nefesim Kesilene Kadar’ı da başkentli izleyiciyle buluşan filmler arasında. Festivalin bu yılki teması Güvencesiz Hayatlar kapsamında yapılan gösterimin ardından, yönetmen Balcı ve görüntü yönetmeni Murat Tuncel festival seyircisiyle bir araya geldi. Gezici Festival ile yollarının ilk defa ‘Bekleyiş’ isimli kısa filmiyle Kars’ta kesiştiğini anlatan Balcı, o günden beri festivalin kendisi için önem taşıdığını ve bu yıl festivalde uzun metrajlı filmi ile yer almanın kendisi için çok anlamlı olduğunu belirterek, “Gezici Festival, Türkiye gibi dağıtım açısından sorunlu olan bağımsız filmlerin seyirciyle buluşmasını sağlıyor” dedi.

Emin Alper imzalı ‘Abluka’ ise, 30 Kasım’da başkentlilerle buluştu. Gösterimin ardından soruları yanıtlayan Alper, hikâyenin temel meselesinin iki kardeşin paranoyalarıyla ve bu paranoyaların birbirini beslemesiyle ilgili olduğunu söyledi.  Zeki Demirkubuz’un yazıp yönettiği ve başrolünde yer aldığı Bulantı da Zeki Demirkubuz’un katılımıyla izleyicisiyle buluştu.

 

Bu yılın sanatçı konuğu Işil Eğrikavuk’tu

 

Türkiye’de güncel sanat ile sinema arasında bir köprü oluşturmayı hedefleyen festivalin bu yılki sanatçı konuğu Işıl Eğrikavuk oldu. Festival izleyicisi İhtilaf Sanatı adlı bölümde, sanatçının sahte-belgesel formuna yakın beş işini izleme fırsatı buldu. Özge Çelikaslan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide sanatseverlerle bir araya gelen Eğrikavuk, toplumsal sorunları absürd bir dille sorgulayan video çalışmalarının yanı sıra performanslarından parçalar ile fotoğrafların da yer aldığı bir gösterim yaptı ve işlerinin üretim sürecini anlatarak, izleyicilerin sorularını yanıtladı. Işıl Eğrikavuk, Gezici Festival ve SALT Ulus işbirliğiyle Ankaralı katılımcılarla bir performans gerçekleştirdi. Gezici Festival’in daveti üzerine eski işlerinden oluşan bir sergi yapmak yerine Ankara ile ilgili bir çalışma yapmak istediğini anlatan Eğrikavuk, ‘İhtilaf Sanatı’ adlı projesiyle ilgili şunları söyledi; “Festivalden davet aldıktan sonra, burada yaşamadığım halde ‘dışarıdan Ankara nasıl gözüküyor, Ankara deyince kafamda neler canlanıyor?’ diye düşünmeye başladım ve bu sergi ile performans ortaya çıktı. 28 Kasım’daki ilk performansın ardından, performans sırasında çekilen fotoğraf ve görüntüler de SALT Ulus’ta hafta boyunca sergilendi. 5 Aralık’ta, yine SALT Ulus’ta gerçekleşecek ikinci performansla sergi sona erecek.

Festivalin sürprizlerinden Sinemada Caz bölümü, Ankaralılar tarafından büyük ilgi gördü. ABD Büyükelçiliği’nin katkılarıyla ücretsiz olarak seyirciyle buluşan seçkinin sunumunu ünlü film eleştirmeni ve Chicago Reader’ın eski sinema yazarı Jonathan Rosenbaum ile Ekhsan Khoshbakht yaptı. Seçki, Ankaralılara sinema ve caz dolu bir hafta sonu yaşattı. Seçkinin aynı zamanda küratörlüğünü yapan Rosenbaum ve Khoshbakt, 14.15’te başlayıp akşam 20.30’a kadar devam eden gösterimde filmleri tanıtarak, seyircilere rehberlik etti. Filmlerin genel yapısında gündelik hayatın döngüsünün varlığına işaret eden Rosenbaum, sinema ve caz arasındaki temel benzerlikleri ve farklılıkları anlattı. Programda yer alan filmlerin üzücü ve sarsıcı hikayeler içerdiğini ve toplumsal konulara eğildiğini belirten Rosenbaum, filmler sayesinde sadece toplumsal normlara değil, cazın tarihçesine de erişilebileceğini vurguladı.

 

Tuncel Kurtiz unutulmadı

 

Seyircilerin baştan sona ilgiyle izlediği gösterimde, Gezici Festival ‘yol arkadaşı’ Tuncel Kurtiz’i de unutmadı. Gösterim sırasında ‘Tuncel Kurtiz’in ekrana yansıtılan fotoğrafı, seyircilere duygulu anlar yaşattı. Sinemada Caz bölümüne paralel olarak gerçekleştirilen “Çizgi Roman: Sinemada Caz” sergisi de Çağdaş Sanatlar Merkezi, Aliye Berger Sergi Salonu’nda sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Festival izleyicisi, Naiel Ibarrola’nın illüstrasyonları ve Ekhsan Khoshbakht’ın yazımıyla sergilenen ve sinema tarihinin çizimlerle aktarımına dair bir projenin parçası olan eserleri de inceleme fırsatı buldu.

 

Festivalde bu yıl da 'Kısa İyidir' ve 'Çocuk Filmleri'  bölümleri de yer aldı

 

Kısa İyidir ve Çocuk Filmleri bölümleri, her yıl olduğu gibi bu festivalde de yerini aldı. Kısa filmler, izleyicileri farklı ülkelerin yenilikçi sinemasıyla buluşturdu. Yıllardır minik seyircileri için film gösterimleri düzenleyen Gezici Festival, bu yıl da çocuk filmleriyle çoğu hayatında ilk kez sinemaya giden küçük izleyicileri buluşturdu. Kısa İyidir ve Çocuk Filmleri gösterimleri her yıl olduğu gibi ücretsiz gerçekleşti. Çankaya ve Altındağ Belediyeleri okullardan çocukları sinemaya getirdi. Bu yıl çocuklar için bir de Canlandırma Atölyesi düzenlendi. Atölyeyi Avusturya Büyükelçiliği’nin katkılarıyla Roland Schütz gerçekleştirdi. 28 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında Altındağ Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Aydınlıkevler Abdurrahim Karakoç Gençlik Merkezi’nde yürütülen atölyede çocuklar ilk filmlerini üretmiş oldu.

Gezici Festival’in Ankara gösterimleri, Goethe Institut Ankara işbirliğiyle, bu yıl restore edilen, Alman yönetmen Ewald André Dupont imzalı 1925 yapımı sessiz film Varyete’nin gösterimiyle sona erdi. İngiliz müzisyen Stephen Horne ve Alman müzisyen Frank Bockius’un performanslarıyla canlı müzik eşliğinde gerçekleşen gösterime de ilgi büyük oldu.

Festival, 4-7 Aralık tarihlerinde Nilüfer Belediyesi’nin katkılarıyla Bursa’da Sanat Mahal’e konuk olacak ve yolculuğunu, 9 - 10 Aralık’ta Kastamonu’da tamamlayacak. Bursa biletlerine Sanat Mahal gişelerinden ulaşılabilecek. Kastamonu Üniversitesi’nde yapılacak gösterimler ise ücretsiz olacak.