Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Arslan'ın, kendisini gizlice kameraya çektiğinden şüphelendiği kişi Emniyet İstihbaratı'ndan çıktı. Kamera olduğu öne sürülen anahtarlık adli emanete alındı
Uyuşturucu Baronu olduğu iddia edilen Habip Kanat'la çıkar ilişkisi saptandığı gerekçesiyle Paşakapısı Cezaevi'ne konulan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan'ı çıkarıldığı adliyede gizli kamerayla görüntülemekle suçlanan kişi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü Teknik Takip Büro Amirliği'nde polis memuru çıktı. Kimliği özellikle açıklamayan istihbaratçının ad ve soyadının baş harfleri ise U.Ö. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde yaşanan olayın ardından Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Ali Haydar tarafından sorgulanan U.Ö. hakkında önce "görevi kötüye kullanma" suçundan işlem yapıldı. Olay, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sisteminde 'Adliye'de gerçekleşen olaylar' olarak tanımlandı. Hazırlık bürosunun 09/1… numarası ile kaydettiği dosya, yetkisizlik gerekçesiyle Sultanahmet'teki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Dosya, 09/54... hazırlık numarası ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kayıtlarına girdi. Burada, işlenen suça "kişisel verileri kanuna aykırı olarak kaydetme" de eklendi, böylelikle suç tanımı genişledi. U.Ö.'nün yargılanıp yargılanmayacağına, memur suçlarına bakan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Abdülaziz Özatlan karar verecek.
Arslan'ın şüphesi..
25 Eylül'deki olay esnasında Emin Arslan ile genç meslektaşı arasında ilginç diyaloglar yaşandığı da öğrenildi. Zanlılar ile emniyet mensuplarının bulunduğu ortamda bir kişinin, elindeki uzaktan kumandalı otomobil anahtarını sürekli çevirmesi uzun yıllar istihbaratçı olarak çalışan Emin Arslan'ın dikkatini çekti. Arslan, sık sık yerini değiştiren ve anahtarı hareket ettiren kişinin yanına gitti ve "Evladım, sen burada ne yapıyorsun?" diye sordu. Arslan'ın sorusu karşısında şaşıran U.Ö, "Ben çaycılık yapıyorum" dedi. Arslan, bunun üzerine "Öyle mi evladım, ama çayları başkası getiriyor" dedi. Arslan, yerinden kalkıp uzaklaşmaya başlayan bu kişinin üzerine atladı ve elindeki anahtarı aldı. Ve anahtarı çevresindekilere göstererek, "Bu bir gizli kamera" dedi. Arslan'ın üzerine atladığı U.Ö Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Nanoteknoloji ürünü bir gizli kamera olduğu iddia edilen anahtarlık da adli emanete alındı. Anahtarlığın gerçekten kamera olup olmadığı, teknik inceleme sonucunda anlaşılacak.
Kayıt için ne yapıldı?
U.Ö.'nün ilk ifadesinde, "Emin Arslan'ı görüntülemek gibi bir amacım yoktu. Orada başka bir görev için bulunuyordum" dediği öğrenildi. SABAH'ın görüştüğü bir istihbarat yetkilisi, bir emniyet müdürünün, bir uyuşturucu kaçakçısı ile çıkar ilişkisine girdiği iddiasıyla sorgulandığı savcılıkta görüntülenmesinin istihbari açıdan bir yararının olmayacağını söyledi. Yetkili, "Dosya için tüm deliller zaten toplanmış. Dolayısıyla Arslan'ın orada gizlice görüntülenmesi gerekmez" diye konuştu. İki polis şefi ile birlikte tutuklanan Emin Arslan, yaptırdığı camiye babası Mustafa Kanat adını veren 'Uyuşturucu Baronu' Habip Kanat'la birlikte görüntülenmiş, 200 dolayında telefon konuşması teknik takibe takılmıştı. Arslan, "Hiçbir suç işlemedim. Yanlış yorumlandığını düşünüyorum. Gerçek zaman içerisinde ortaya çıkacak" diyerek kendini savunmuştu.
Hanefi Avcı savundu
Susurluk'u deşifre eden istihbaratçı olarak bilinen şimdiki Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, hakkında tutuklama kararı verilen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan'a sahip çıkmıştı. Avcı, Arslan için "Bu işe karışması mümkün değil, ben karışırım o karışmaz" demişti. Avcı, Emin Arslan'la yıllarca birlikte çalıştı. Daha önce Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınan Emin Arslan, Danıştay kararıyla görevine geri dönmüştü. Hanefi Avcı, SABAH'a yaptığı açıklamada, "Kesin bir şey söylemek için cihazı yakından görmek gerekir. Ben görmedim. Ama bu tür aygıtlar gizli kamera olarak kullanılıyor" dedi.