Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı, Muğla, Göcek'te 4 koyun ardından 8 koyda daha mapa-şamandıra sistemi kurulması ihalesini bugün yapacak. Göcek Halk Meclisi Başkanı Yeşim Mukan, “Bu ihalelerin kar amacı güden şirketlere verilmesine, bu koyların birer rant kapısı olarak görülmesine ve işletilmesine karşıyız. Burada eğer amaç doğayı, denizi, koylarımızı korumaksa bunun kamu ve yerel yönetimler tarafından yapılması daha uygun olacaktır” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Göcek koylarında mapa- şamandıra sistemi kurulması ve işletilmesi ile ilgili başlatılan ihale sürecinde ilk olarak 15 Mart 2022 tarihinde Osmanağa, Boynuzbükü, Günlüklü ve İnce Burun koylarında tekne bağlama amaçlı 99 adet mapa ve 59 adet deniz yüzeyi şamandıra sistemi kurulmasına ve işletilmesine 10 yıllık kullanma izni verildi. Göcek Halk Meclisi’nin açıklamasına göre, bugün gerçekleşecek ikinci etap ihalede ise Kille Bükü, Kille Koyu, Bedri Rahmi, Sıralıbük koylarında 94 adet mapa ve 37 adet şamandıra ve Sarsala, Hamam, Binlik, Martı Koylarında ise 127 adet mapa ve 47 adet şamandıra olmak üzere 2 ihale sonunda toplam 320 mapa ve 143 şamandıra kurulması ve işletilmesi verilmiş olacak.
Konu ile ilgili Göcek Halk Meclisi adına açıklama yapan Meclis Başkanı Yeşim Mukan, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü projesi kapsamında toplam 6 ihale ile 19 koyda mapa-şamandıra sistemi kurulması ve işletilmesi öngörülüyor” dedi. Mukan’ın, açıklaması şöyle:
“Öncelikle bu sistemin kurulması çok fazla teknik detaydan oluşuyor; mapa ve şamandıraların yapımı ve yerleştirilmesi, atık alım ve arıtma gemisi, yapılacak işin fizibilitesinin hazırlanması gibi çok sayıda teknik detay içeren bu sisteminin kurulması ve işletilmesine yönelik ihale şartnamesine göre ihaleye katılmak isteyen kişi ya da kurumlara bir hafta gibi kısıtlı bir süre tanınması; fizibilite, teknik ve maliyet çalışmalarının tamamlanarak ihale dosyalarının zamanında teslim edilmesini neredeyse imkansız hale getiriyor.
Şartname içeriği, tonoz ve mapa çalışması yapılacak olan koylar, şamandıra sayıları, şamandıraların tekne boylarına göre karadan mesafeleri gibi önemli konularında STK, odalar ve kooperatifler gibi bölgede faaliyet gösteren yerel paydaşlardan görüş alınmadığını üzülerek belirtmek zorundayız. Diğer taraftan, şartnamede, özel tekne veya ticari tekneler ya da günlük tur teknelerinin koylarda ne şekilde konaklayacağı, bu tip tekneler için nasıl bir uygulama öngörüldüğü hakkında bir bilgi bulunmuyor. Bu durumun özellikle ticari tekne işletmecilerine, Mavitur gezginlerine ve tekne sahibi Göcek’lilere ciddi bir ek maliyet getirmesinin yanı sıra söz konusu teknelerin koylarda bağlama imkânı bulamama riski de vardır.
Ayrıca; ihalesi yapılan koyların bazılarında doğal ve arkeolojik sit alanları bulunduğu ve güvenlikle ilgili konuların da dikkate alınması gerekliliği bilinmektedir. İhale teknik şartnamesinde yatırımcının gerekli ön izinler çerçevesinde ‘uygundur’ görüşü alması gereken kurumlar listelenmiş. Bu 9 kurum arasında sualtı arkeoloji çalışması için Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü de var, bu durumda 5 ton ağırlığındaki tonozların nasıl yerleştirileceği çok büyük önem taşıyor. Daha önemlisi, ihale sürecinin söz konusu kurumların uygun görüş bildirilmesinden önce başlatılması nedeniyle sonradan olumsuz görüş bildirilmesi olasılığı göz önüne alınmadığı için hem idare hem yüklenici firma zaman, emek ve maddi kayıplara uğrayabilir.
Ağaçları korumak adına koylarda daha çok mapaya (baba) ihtiyaç olduğunun farkındayız, zaten bugüne kadar koylarda ağaçlara tekne bağlamak yasaktı ve tekneler mevcut mapalara ve sınırlı sayıdaki şamandıralara bağlıyorlardı. Ancak ihalelerle koylarda hedeflenen şamandıra sisteminin kurulması ile ilgili bazı çekincelerimiz var. Teknelerin çoğu bugüne kadar demir atarak kıyıya bağlanıyordu ve bu uygulamanın deniz tabanında ve deniz altı ekolojik sisteminde herhangi bir tahribata sebep olup olmadığı ile ilgili yapılmış bilimsel bir çalışma yok. Dolayısıyla; şamandıralar konusunun, bilimsel verilere dayanarak ve ortak paydaşların katıldığı bir çalıştay ile belirlenmesini doğru buluyoruz.
Sürdürülebilir turizm çevreyi ve doğayı koruyarak gerçekleştirilebilir. Ancak söz konusu ihaleler ve sonrasında bu koylarda öngörülen işletme sürecinin bizi endişelendirdiğini ve bu uygulamada kamu yararının gözetilmediğini üzülerek belirtmek zorundayız. Bu ihalelerin kar amacı güden şirketlere verilmesine, bu koyların birer rant kapısı olarak görülmesine ve işletilmesine karşıyız. Koylarımızın tüm yatçılar tarafından ek bir maliyet getirmeden kullanılmasının önüne geçen bu uygulamaya itiraz ediyoruz.
Bu sistemin hayata geçmesi durumunda, yıllardır bu koylardan ekmeğini kazanan ticari teknelerin ve Göcek/Fethiye marinalarında bağlı yerel halka ait teknelerin akıbetinin belirsizliğine itiraz ediyoruz. Burada eğer amaç doğayı, denizi, koylarımızı korumaksa bunun kamu ve yerel yönetimler tarafından yapılması daha uygun olacaktır.”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ise, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda koyların yerel yönetimlere bırakılması gerektiğini ifade etti. Gürün, “Koylar yerel yönetimlere bırakılmalı. Vatandaşlarımızın kıyılardan eşit ve gönlünce yararlanabilmesi için tüm koylar yerel yönetimlere devredilmeli. Göcek koylarının kiralanması konusunun hukuken takipçisi olacağız” dedi.