Denizli Cerrahi Hastanesi'nden kardiyoloji uzmanı Dr. Hakan Göçer, kalp krizinin en tipik belirtisinin göğüs ağrısı olduğunu belirterek, bu tür rahatsızlığı uzun süre yaşayanların mutlaka bir hekime görünmesi gerektiğini söyledi. Dr. Göçer, yaptığı açıklamada kalp krizine hızlı müdahalenin önemini anlattı. Özellikle ilk 6-12 saat içinde yapılan koroner anjiyografi ve bunun sonucuna göre tıkanan damarın balon veya stentle açılmasının hastanın yaşamını kurtardığını ifade eden Göçer, Bu nedenle hastanın acil olarak başvurduğu hastanenin mutlaka acil anjiyo yapabilecek, balon ya da stent uygulayabilecek bir merkez olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Krizlerin çoğunun kalp kasına kan ve oksijen taşıyan atardamarlarda pıhtı oluşumu sebebiyle meydana geldiğini bildirdi. Kalp krizinin en tipik belirtisinin göğüs ağrısı olduğuna işaret eden Hakan Göçer, "Kriz geçiren hastalar baskı tarzında, beraberinde terlemenin de olduğu, bazen kusmanın eklendiği, çok şiddetli, sanki göğüs kafesi bir mengeneyle sıkıştırılıyormuş gibi bir ağrıyı tarif ediyor. Yürürken ya da son birkaç haftadır kısa süreli dinlenme esnasında ağrısı olanlar, şeklini zaten tanıyor. Bu kişiler, ağrının çok daha şiddetlendiğini fark edebiliyor." dedi. Kalp krizi geçirdiğinin farkında olmayan kişiler de bulunduğunu dile getiren Dr. Göçer, şunları söyledi: "Asıl önemli olan, krizin farkında olmayan daha genç ya da öncesinde, yürürken veya istirahat anında kısa süreli ağrılar yaşamamış hastalar. Bunlar kalp krizini bilmiyor, o yüzden de bazen kas ağrısı olarak yorumluyorlar. Bu da hastaneye başvurma süresini uzatıyor. Ayrıca sırt, sol kol ve bazen de mide ağrısının altında kalp krizi bulunabileceğini, şeker hastalarında ve yaşlılarda hiç ağrı yakınması olmadan sadece ani başlayan nefes darlığı görülebileceğini unutmamak gerekiyor." şeklinde konuştu. Kalp kasına kan akışının durmasından sonra 20 dakika içinde hücrelerin ölmeye başladığını anlatan Göçer, "Hücre ölümü, 6 -12 saat içinde yavaş yavaş tamamlanır. Bu sürede damarlara yapılacak bir girişim, açılarak kalbe kan gönderilmesini sağlar. Böylelikle hücre ölümü durdurulabilir." dedi. Göçer, kalp krizi anında şunların yapılmasını tavsiye etti: "Başlangıcı en riskli dönem olup ölümlerin yaklaşık yarısı hastaneye ulaşmadan görülmektedir. Kalp krizi geçirdiğini düşündüğünüz birini, en kısa zamanda rahat hava alabileceği bir pozisyonda hastaneye yetiştirmek gerekir. Kriz esnasında gereken müdahaleler, ancak deneyimli sağlıklı personeli tarafından yapılabilir."