Gökçeada ve Bozcaada'da Rumca eğitim yasakmış!

Gökçeada ve Bozcaada'da Rumca eğitim yasakmış!

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Gökçeada’da açılmasına izin verilen Rum İlkokulu’nun, adanın özel statüsü sebebiyle Rumca eğitim vermesinin kanunen yasak olduğu ortaya çıktı.

Adaya özel statü tanıyan 1151 sayılı “Bozcaada ve İmroz kazalarının mahalli idareleri hakkındaki kanun”un 14. Maddesi’ne göre adada Rumca tedrisat yasak.

Kanuna göre Rumca yalnızca dil dersi olarak, ücreti veliler tarafından karşılanan bir öğretmen tarafından ders saatleri dışındaki belli zamanlarda öğretilebilir, okuldaki eğitim dili ise Türkçe.

Sümeyra Tansel’in Taraf’taki haberine göre, adadaki eğitimin zaman içinde yasaklanmasının geçmişi Lozan Antlaşması’na uzanıyor. İmroz (Gökçeada) ve Bozcaada Lozan Antlaşması’nda boğazların güvenliği sebebiyle Türk hükümetine bırakıldı. İmroz’un tamamı o sırada Rumlardan oluşuyordu. Bu sebeple Lozan Antlaşması’nda bu adaların özerk bir yapıya sahip olmasına karar verildi. Türkiye, antlaşmadaki bazı hükümlere uymadı. İlk uymadığı hükümlerden biri de anadilde eğitimdi. 1927 yılında adaların özel statüsü hakkında 1151 sayılı kanun çıkarıldı. Bu kanunun 14 maddesinde “Tedrisat Türkçe, umumi, meccani ve ladinidir” denerek Rumların anadilde eğitim hakkı ellerinden alındı. Söz konusu maddeye göre Rumca ancak dil dersi olarak, velilerin istemesi durumunda okul saatleri dışında ve yine ücreti veliler tarafından karşılanan özel bir öğretmen tutulmak suretiyle verilebilirdi. 1927’den 1951 yılına kadar yürürlükte kalan bu madde sıkı uygulanmadı.

 

Bakanlık: Haberimiz yok

 

1951 yılında da Yunanistan’la yaşanan bazı olumlu gelişmeler üzerine ilgili madde kaldırıldı. Bu yıllarda adada Rumca eğitim veren 7 ilkokul ve 1 ortaokul faaliyet gösteriyordu. 1964 yılında ise Kıbrıs olaylarıyla birlikte 14. madde tekrar yürürlüğe girince adadaki Rumca eğitim yasaklandı. Bunun üzerine aileler adadan taşınma kararı aldı ve Türkçe tedrisata dönen okullar öğrenci yokluğu sebebiyle kapanmak zorunda kaldı. Konuyla ilgili Taraf ’ın ulaştığı Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük, 1151 sayılı kanundan haberdar olmadığını söyleyerek “Biz bu okulların işleyişini Lozan Antlaşması’na göre yapıyoruz. Derslerin bir kısmı Rumca olacak, zaten üç beş tane öğrenci olacak” dedi. Küçük, Taraf ’ın aramasıyla haberdar olduğu söz konusu kanunu da inceleyeceklerini ifade etti. Azınlık vakıfları temsilcisi Laki Vingas da kanundan haberdar olmadıklarını belirterek “Ben devletin vermiş olduğu söz ve beyanat çerçevesinde kalmak istiyorum. Bu kanun çözülmez bir kanun olmasa gerek diye düşünüyorum. Dilekçemizin gittiği andan şimdiye kadar üç Milli Eğitim Bakanı değişti, dilerim ki bu aşılacak bir konudur” diye konuştu. Yaklaşık 10 yıldır Gökçeada davalarıyla ilgilenen Avukat Erhan Pekçe ise ilgili kanun maddesinin halen yürürlülükte olduğunu belirtti.

 

Şikayetle okul kapanabilir

 

Pekçe, “14. maddeyi kaldırmadan, fiili bir durumla bu olayı çözemezler. Yarın yine aynı maddeye dayanarak biri okulların kapatılması için dava açsa kazanır” diye konuştu. Avukat Mahir Orak da madde yürürlükte kaldığı müddetçe Bakanlığın uygulamasının hukuka aykırı olduğunu dile getirerek “Okulun açılabilmesi için kanunun ilga edilmesi lazım. Aksi takdirde söz konusu izin dava konusu olması halinde iptal edilebilir bir işlem haline gelir. Kanunun ilgili maddesi Kanunlar Genel Müdürlüğü’nün sitesine de baktığımızda yürürlükte olan kanunlar arasında” dedi.

 

Ders saatinde izin yok

 

1151 sayılı kanunun 14. Maddesi şöyle: “Her iki adada maarif umur ve muamelatı, Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanun ile İlk Tedrisat Kanunu ahkamına tevfikan tensik ve idare olunur. Tedrisat Türkçe, umumi, meccani ve ladinidir. Çocuklarına kendi dini ve lisanını öğrettirmek isteyen veliler ehliyeti Hükümetçe musaddak ve tedrisatı Hükümetin daimi teftişine tabi bulunmak ve masrafı kendileri tarafından tesviye edilmek şartı ile hususi bir hocaya, ders saatleri haricinde tayin olunacak bir saatte din ve lisan derslerini okutabilirler.”