Gökçeada'ya altın madeni tehdidi: ÇED süreci başlatıldı; bölge halkı karara tepkili

Gökçeada'ya altın madeni tehdidi: ÇED süreci başlatıldı; bölge halkı karara tepkili

Merih Madencilik Şirketi tarafından Gökçeada'da altın ve gümüş madeni arama başvurusu yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çanakkale İl Müdürlüğü tarafından yapılan duyuruda Yuvalı mevkisinde maden aramak için yapılan başvurunun olumlu olduğu ve ÇED sürecinin başlatıldığı belirtildi. Bölge halkı karara tepki gösterirken, Belediye Başkanı Ünal Çetin, ‘‘Maden çıkarılmasını bırakın sondaj yapılmasına da karşıyız. Önceki yıllarda yapılan sondajların ardından yeraltı sularımızın yeri değişti’’ dedi.

Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberi şöyle:

Yakınında milli park

2002 yılından bu yana ada içerisinde gerçekleştirilen organik tarım faaliyetleri ile özellikle 2008 yılından bu yana gerçekleştirilen tarım turizmi uygulamaları sayesinde misafirlerine eşsiz bir doğal ortam sunan Gökçeada, 2011 yılı Haziran ayında almış olduğu Cittaslow (Sakin şehir) unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilmişti. Turizm, tarih, organik tarım ve doğa sporları ile son yılların gözde mekanları arasında yer alan ada altın madeni ruhsat izni ile sarsıldı. Adadaki tüm sivil toplum örgütleri birleşerek maden arama ruhsatının iptali için eylem yapmaya hazırlanıyor.

Uzmanlar 1 kilo altın için 1000 ton kayanın eritilmesi gerektiğini ve bunun siyanürle gerçekleştiğini söylüyor. Gökçeada’nın topografik yapısını değiştirecek kararın uygulanması halinde yeraltı suları ve adada bulunan 5 göl ciddi tehdit altında kalacak. Maden aranacak bölgeye 14 kilometre mesafede Sualtı Milli Parkı bulunuyor. Yine 11 kilometre yakınında ise Tuz Gölü yer alıyor. Maden şirketinin proje dosyasında milli parkın ve gölün aramadan etkilenmeyeceği ifade ediliyor. Proje alanına en yakın mesafede bulunan güney yönünde Damlar deresi, kuzey yönünde Çamiçi deresi, güneybatı yönünde 2505 metre mesafede Şahinkaya göleti, kuzeybatı yönünde 1549 metre mesafede İncesu deresi yer alıyor. Söz konusu derelere katı veya sıvı atık atılmayacağı taahhüt ediliyor. Ancak toprağın yüzlerce metre altına yapılacak sondajların yeraltı sularına vereceği zarardan başvuru dosyasında söz edilmiyor.

Altın ve gümüş maden arama projesinin gerçekleştirileceği alana en yakın yerleşim yeri 2875 metre mesafe de bulunan Şahinkaya Mahallesi ve 3274 metre mesafede bulunan Dereköy olduğu proje dosyasında ifade ediliyor. Bu köylerin gerek sondaj gerekse daha sonra açılması halinde maden faaliyetlerinden ciddi etkileneceği belirtiliyor. Burada yaşayan adalılar tedirgin.

Başkan madene karşı

Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin önceki gün Çanakkale Valiliği’ne giderek projenin durdurulmasını istedi. Çetin şöyle konuştu: ‘‘Kendilerine asla olumlu görüş vermeyeceğimizi bildirdim. Gökçeada’nın organik ada olması için mücadele ediyoruz. Tarım Bakanlığı Türkiye’de 6 havzadan biri olarak adamızı ilan etti. Turizm ve tarımın beraber gitmesini hayal ederken geldiğimiz nokta çok üzücü. Önceki yıllar MTA’nın sondaj çalışmaları sırasında sualtı kaynaklarımızın yönü değişti. Maden açılmasını bırakın biz sondaj yapılmasına da karşıyız. Onlarca metre toprağın altına iniliyor ve yeraltı su kaynakları bundan etkileniyor. Dünyada yeraltı su kaynakları açısından dördüncü adayız. Kamuoyu gücüne inanıyoruz ve bu yanlış karardan vazgeçileceğini düşünüyoruz.”

Gökçeada gönüllüleri eylem hazırlığında

Gökçeada Gönüllüleri Derneği’nden yapılan açıklamada, maden arama ruhsatının iptali için eylem yapmaya hazırlandıklarını belirterek şunları söyledi: ‘‘Gökçeada’nın organik ada ilan edilmesinin kesinleşmesini beklerken altın arama haberi bizleri çok üzdü ve korkuttu. Yeraltı suları bakımından zengin ve şanslı olan adamızda daha önce yapılan arama çalışmalarında yapılan tahribat nedeniyle sularımızda bulanıklaşma, yol değiştirme ve kayıplar oluştuğunu öğrendik. Arama alanı adanın en güzel kumsalını da kapsayan, tarım sulama göletine komşu büyük bir alan. Daha önce sintine merkezi yapılması önlenen, imarla ilgili problemleri büyüyen adamızın bir de böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması üzücüdür” denildi.