Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Bürosu Temsilcisi Tarık Çalışkan, Anakent Belediyesi’nin çıkardığı bültende “Dikmen tahrikçisi” olarak gösterilmesi nedeniyle Belediye Başkanı Melih Gökçek’e karşı başlattığı hukuk mücadelesi sonunda “sanık” durumuna düştü. Çalışkan’ın, kentsel dönüşüm bölgesinde 'suç niteliğine de bürünen faaliyetleri’ olduğunu belirterek “müştekiyi” kağıt üzerinde “mahkum” eden savcılık; “hakaret ve iftirayla” suçlanan “şüpheli” Gökçek hakkında ise “tahrikçi” ifadesini “basın özgürlüğü” sayıp, takipsizlik kararı verdi.
Başka bir savcı ise söz konusu suç duyurusu dilekçesinde “bölgedeki ranta el koyma ve pazarlama amacında’ diyen Çalışkan hakkında Gökçek’e “iftira attığı” iddiasıyla 4 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. Böylece Tarık Çalışkan, hakkını aramak için savcılığa verdiği “suç duyurusu dilekçesi”nin “delil” olduğu bir davada “sanık” olarak yargılanacak.
Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ'ın haberine göre, Dikmen Vadisi’nde uygulanan kentsel dönüşüme karşı bölgedeki halk ile birlikte mücadele veren Tarık Çalışkan’ın “mağdur” sıfatıyla yargıya başvurup, sonunda “sanık” olduğu süreç şöyle gelişti: Ankara Anakent Belediyesi’nin çıkardığı 15-22 Kasım 2011 tarihli bültende Çalışkan, “Dikmen tahrikçisi” olarak arka sayfadan manşet yapıldı. Çalışkan’ın büyük bir fotoğrafı yayımlanan haberde, “...lütfen bu kişinin tahriklerine kapılmayın. Büyükşehir Belediyesi, size kanunların verebileceği her hakkı vermeye hazırdır” denildi.
Tarık Çalışkan; avukatı Ender Büyükçulha aracılığıyla savcılığa yaptığı suç duyurusunda, “tahrikçi” haberinden dolayı Gökçek’in kendisine “hakaret ettiği ve iftirada bulunduğu” kaydetti. 26 Ocak 2012 tarihli dilekçede, ayrıca Melih Gökçek’in “Dikmen Vadisi 4. ve 5. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi ile bölgedeki ranta el koyma ve bunu pazarlama amacıyla görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle, bu suçtan da yargılanması talep edildi. 23 Temmuz’da kararını veren savcılık, “rant amaçlı görevi kötüye kullanma” suçlamasının “iddiaların soyut nitelikte ve inandırıcılıktan uzak olması sebebiyle” işleme konulmamasına karar verdi.
“Dikmen tahrikçisi” manşetinden dolayı şüpheli Gökçek’e yönelik “hakaret” suçlamasına ise takipsizlik kararı veren savcılık, müşteki Çalışkan’ı “suçlu gibi” gösteren ifadeler kullandı. Dikmen Vadisi projesi nedeniyle Gökçek’e yönelik “tehdit” suçundan Çalışkan hakkında bir dava açıldığını anımsatan savcılık, “Adı geçen bültenin ise kentsel dönüşüm kapsamında müştekinin (Çalışkan’ın) bölgedeki zaman zaman suç niteliğine de bürünen faaliyetlerini haber yaptığı, (..) haber içeriğinin adı geçen yayın organının haber verme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, basın yoluyla hakaret ve iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır” dedi.
Kararın ardından harekete geçen Melih Gökçek, Çalışkan hakkında savcılığa 13 Ağustos’ta suç duyurusunda bulundu. Gökçek, Çalışkan’ın dilekçesinde kendisine yönelik “bölgedeki ranta el koyma ve bunu pazarlama amacıyla görevini kötüye kulanma” suçlamasının “iftira” olduğunu ileri sürdü. Gökçek’i “haklı” bulan savcı Ramazan Kaya da, Çalışkan hakkında “iftira” suçundan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Çalışkan, gelecek ay hakim karşısına çıkacak.