Gaziantep 2. İdare Mahkemesi, çimento fabrikalarının çıkardığı toprak sonucu oluşan çukurdaki gölette, farklı tarihlerde boğulan 14 yaşındaki Murat Yılmaz ve 17 yaşındaki Abdullah Taşkan ilgili olarak Gaziantep Büyükşehir Belediyesine hizmet kusurundan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na ise denetim ve gözetim eksikliğinden toplam 817 bin 52 lira 39 kuruş maddi ve manevi tazminata mahkûm etti. Bakanlık ve belediye karara itiraz etti.
Evrensel'de yer alan habere göre, Gaziantep’te Taşlıca ve İncilikaya Mahalleleri arasında çimento fabrikalarının yıllar içinde çıkardığı toprak sonucu çukurlaşan alanda çıkan suyla gölete dönen yerde yüzmeye gelen iki çocuktan 14 yaşındaki Murat Yılmaz 24 Mart 2014’te, 17 yaşındaki Abdullah Taşkan 1 Ağustos 2014’te boğularak hayatını kaybetmişti. Yaşanan ölümler üzerine alanda sorumluluğu bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığına iki çocuk için ayrı ayrı Gaziantep 2. İdare Mahkemesinde Av. Hasan Önder Sulu aile bireyleri adına tazminat dava açmıştı. Mahkeme yaptığı inceleme ve araştırmaları sonucunda hayatını kaybeden iki çocuk için ayrı ayrı kararını açıkladı.
Mahkeme dava dosyası içindeki bilgi ve belgelerin yanı sıra olay yeriyle ilgili yaptıkları bilirkişi raporuna da dikkat çekerek, Belediye ve Bakanlığının Taşkan için yüzde 90 kusurlu olduğunu, Yılmaz için ise, yüzde 80 kusurlu olduğunu belirtti. Mahkeme Belediye ve Bakanlığın sorumluluğu ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Olayda; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, davacı yakınlarının ölümünden 2 sene önce kazanın meydana geldiği gölet için arazi devrine ilişkin protokol imzalayarak sorumluluğu üzerine aldığı dikkate alındığında davalı Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığının olayın meydana gelmesinde hizmet kusurunun bulunduğunun kabulü gerekmekte olup ölüm olayının gerçekleştiği sahaya ruhsat verilmesi ile yapılan çalışma sonucu oluşan gölette herhangi bir kaza meydana gelmemesi için maden sahasının eski hale getirilinceye kadar alınması gereken önlemlerin alınıp alınmadığını kontrol etmeyen davalı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nın da denetim ve gözetim eksikliği sebebiyle Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile birlikte müştereken yüzde 90 (Abdullah Taşkan’ın davasında) yüzde 80 (Murat Yılmaz’ın davasında) oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmaktadır” dedi.
Davacıların olay nedeniyle uğradığı maddi zararın hizmet kusuruna dayanılarak davalı idareler tarafından karşılanması gerekmekte olduğunu söyleyen mahkeme, Yılmaz için aile bireylerine toplamda; “Bu durumda, 71.616,32-TL maddi ve 305.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 376.616,32-TL zararın 27.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılara tazminat olarak ödenmesi gerekmektedir” dedi. Taşkan için ise, aile bireylerine; “Bu durumda, 135.437,07 TL maddi ve 305.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 440.436,07-TL zararın 21.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılara tazminat olarak ödenmesi gerekmektedir” dedi. Belediye ve Bakanlık karara itiraz etti.
Gaziantep'te Taşlıca ve İncilikaya Mahallelerinde yer alan göletin bulunduğu alan uzun yıllar boyunca LİMAK Çimento San. Tic. AŞ tarafından kil ocağı olarak kullanıldı. İşlevini bitirmesiyle 20 Temmuz 2012 tarihinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile imzalanan protokolle belediyeye devredildi. Belediyeye devredilirken de yapılan protokolde göletle ilgili gerekli güvenlik önlemlerinin alınması ve dolgu, rehabilitasyon işlemlerinin yapılması konusu belediyeye bırakılmış. Ancak belediye, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, gölet alanının mülkiyetinin Limak Çimento’ya ait olduğunu, bu tür alanların kontrol ve denetimi idarelerinin görev ve sorumluluk alanında olmadığını iddia etmişti.
9 Kasım 2012’de ruhsat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Büyükşehir Belediyesinin hafriyat alanı olarak kullanması gerekirken, belediye boğulma olaylarından sonra sorumluluğunu hatırlayarak, alanda güvenlik önemleri almış, hafriyat dökmeye başlamıştı. Söz konusu alanda dolgu işlemleri ise bitmek üzere. Mahkeme de olay yeriyle ilgili bilirkişi raporuna dikkat çekerek, belediyenin olay sonrasında önem aldığını, bununda iyi niyetli bir davranış olmadığını belirtti.