Gömeç'te 'Roman Çalıştayı' yapıldı

Gömeç'te 'Roman Çalıştayı' yapıldı

Balıkesir’in Gömeç ilçesinde, Ege ve Marmara Roman Çalıştay’ı gerçekleştirildi.

Sıfır Ayrımcılık Derneği’nin sağladığı fon desteğinin yanı sıra Gömeç Belediyesi’nin katkılarıyla, Gömeç Romanlar Kültür ve Dayanışma Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleşen çalıştayda Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın yayınladığı “Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi 2. Aşama Eylem Planı” isimli genelge ve Roman çocuklarının eğitim sorunlarının yanı sıra Roman vatandaşların güncel hayatta yaşadıkları temel sorunlarla çözüm önerileri masaya yatırıldı.

Çalıştay’ın ana konusunun Roman Çocukları olduğunu kaydeden Başkan Kenan Say, “Amacımız bu çocuklarımızı eğitim ve öğretim hayatına nasıl daha fazla kazandırabiliriz konusu üzerinde yoğunlaşmaktır. Bu kapsamda öğretmenlerimizin bu çalıştayda bizlerle birlikte olması çok önemliydi. Bizim hedefimiz eğitim ve öğretim hayatında yeterli donanımı alan Roman çocuklarının gelecekte vatana, millete, devlete ve topluma yararlı bireyler yetiştirebilmektir. Bu amaçla çalıştayımızı organize ettik” dedi.

Kenan Say’ın ardından sahneye gelen İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde de yayınlanan Roman vatandaşlara yönelik mezkur eylem planı hakkında brifing verdi.

“Elimizden gelen her şeyi yapacağız”

Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam da, Roman çocuklarının genellikle dar gelirli ailelerin birer ferdi oldukları için evlerinin ekonomisine katkıda bulunabilmek amacıyla günlük işlerde çalışmak zorunda kaldıkları için okul hayatlarını sürdüremediklerini vurgulayarak, “Bir eğitimsizlik alıp başını gidiyor. Bu durumun, Roman vatandaşların eğitim ve öğretim görmek istememesi ile herhangi bir alakası yoktur. Karnı doymayan bir insanı nasıl eğitebileceksiniz? Önce bu insanların karınlarını doyurmanız gerekiyor. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken tek şey, Roman vatandaşlarını; çocuklarının eğitim ve öğretim hayatına yönelik teşvik edebilmektir. Bunun yolu da, onlara daha iyi koşullarda yaşam hakkını sağlayabilmekten geçer. Görünüşe göre, Cumhurbaşkanımız da bu konuda ısrarcı. Bizde belediye olarak bu konuda elimizi taşın altına koymaya hazırız. Elimizden gelen her şeyi yapacağız” diye konuştu.

“Aşılması güç zorluklar Romanların kaderi olmuş”

Balıkesir Roman Federasyonu kurucusu iş insanı Cüneyt Barlin de, “Güzel bir söz vardır. ‘Güneş yükseldiği zaman, herkes için yükselir’ eşitliği ve adaleti çağrıştıran bu söz, sanki biz Romanlar için söylenmemiş. Kaygılarını, acılarını yoğun geçen Roman mahallelerinde her gün yaşanılan o devasa zorlukları, sosyal facialara da neden olabiliyor. Bir bakıyorsunuz; hastalık ve yaşlılığın getirdiği aşılması güç zorluklar Romanların kaderi olmuş. Bir bakıyorsunuz; cahillik, işsizlik Romanları sosyal suçlamaların göbeğine itmiş. Hangi cepheden bakarsanız bakın, Romanların sorunları gittikçe tedavisi güç toplumsal yaralara dönüşmektedir. Bildiğiniz gibi toplumsal düzeyde gerçekleşmesinde, ayrımcılığın aşılmasında, kültürel zenginliklerin gerçekleşmesinde temel ilke konuyla ilgili çıkarılacak yasalardır. Her topluluk gibi Romanların da yasaların koruması altında pozitif tercihe ihtiyacı vardır” dedi.

“Roman çocuklarına eğitim alanında pozitif ayrımcılık yapılmalıdır”

Balıkesir Roman Federasyonu Başkanı Oktay Sümerbaş ise okumayan toplumun yok olmaya mahkûm olduğunu savunarak, “Okumayan bir çocuk suça meyilli bir çocuktur. Bu kaçınılmazdır. Ama biz bu noktada Roman çocuklarına pozitif bir ayrımcılık yapılması gerektiğini savunduk hep. Çünkü bu çocukları topluma kazandırmak zorundayız. Okumadığı zaman çocuklarımız, rüzgar gibi her yere savruluyorlar. Bu savrulan çocuklarımız, bizlerin başlarına bir nevi bela oluyorlar. Çünkü çocuk eğitim görmüyor ve bu yüzden de ya erken evleniyor yada uyuşturucunun kucağına düşüyor” ifadelerini kullandı.

“Ortada bir haksızlık var”

Balıkesir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yonca Altındal ise Romanların dezavantajlı grupta yer aldığını hatırlatarak, “Dezavantajlı ne demek; toplumun bir kesimi avantajlı, temel haklardan yararlanabiliyor ama kimileri de; kazanamadıkları için, yaşlı oldukları için, çocuk oldukları için, Roman oldukları için, engelli oldukları için bu haklardan ya hiç yararlanamıyorlar, ya da daha az yararlanıyorlar. Eğer yararlanamıyorsa, işte o zaman ortada bir haksızlık var“ ifadelerini kullandı.

(İHA)