T24 - Milli Savunma Bakanı Gönül, kritik YAŞ öncesi terfi sırasında olan Balyoz sanığı 10 generalin durumunu değerlendirdi.
Balyoz Harekât Planı’nda haklarında yakalama kararı çıkarılan ancak bu karara itiraz eden generallerden terfisi gelenlerin hukuki durumu pazar günü başlayacak Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplantısından önce netleşecek. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, “Bakanlık hukukçularına, yakalama müessesesinin şûra kararlarına etkisini incelettiriyorum, YAŞ öncesi bu inceleme biter” dedi. Bakan Gönül, Taraf gazetesi Ankara Temsilcisi Lale Kemal'in sorularını şöyle yanıtladı:- Balyoz davası kapsamında haklarında yakalama emri çıkartılanların YAŞ bağlamında terfi durumları ne olacak?Gazeteciler, “yakalamaya muhatap olanların durumu ne olacak?”diye sordular. Daha önceki Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu’nda yakalama diye bir şey yoktur. Onun için 65. madde tevkiften (tutuklama), açığa almadan bahsediyor, yakalamadan bahsetmiyor. Yakalama müessesesinin Askerî Şûra kararlarına terfi bağlamında etkisini incelettiriyorum. Neden böyle bir şeye ihtiyaç var. Çünkü yakalama sonucunda herkes tevkif edilir diye bir şey yok. Tevkif edilmeyecekse o zaman 65. maddeye girmez. Yani şöyle bakmak lazım. Eskiden celp çıkarılırdı, ama celbin sonucu başka şeyler olurdu. Şimdi yakalama çıkıyor. Yakalama yani gıyabi tevkif verilirdi. Ondan sonra celp çıkarılırdı. Celp uygulandıktan sonra tevkif uygulamaya konulurdu. Şimdi yakalama öyle değil. Yakalama çıkıyor, kişi mahkemenin huzuruna getiriliyor. Mahkeme duruma göre tevkif veya serbest bırakma kararı verebiliyor. Bunun için yeni bir müessesedir bunu inceletiyorum.- Terfisi gelen generaller, yakalama emri sonrası serbest bırakılsalar dahi mahkemenin kabul ettiği iddianame çerçevesinde zaten haklarında kovuşturma var. Yani 65. maddeye girerler ve terfilerinin olmaması lazım.TSK Personel Kanunu’nun 65. maddesi münakaşaya açık bırakmayacak kadar açık yazılmış. Kanun, “açıkta bulunanların, TSK ile ilişkilerinin kesilmesini gerektirecek hürriyeti bağlayıcı şekilde ceza ile mahkûm olmak, henüz hükümleri kesinleşmemiş olanların (mahkemeleri devam eden), tutuklu bulunan veya tahliye edilenlerle beraber kovuşturma ve duruşması devam edenler, terfi edemez” demiş. Burada mahkûmiyeti değil, tevkifi esas alıyor. İki şeyi aklınızda tutun mahkûmiyet ve tevkif. Hukukçulara, “Çalışın bana, getirin” dedim. Herhalde askeri Şûra’ya kadar yetiştirirler.- TSK’da değerli subaylar var, suç isnat edilenlerin yerlerine atanacak çok subay var...Bu sorunuz felsefi bir soru. Pozitif hukukla ilgili değil, bu takdir ile ilgili. Askerî Şûra ne takdir ederse o olur.- Askerî Şurâ’da sizin ve başbakanın ihraç yetkiniz var....İhraçlar tüzüğün 25. maddesinde var. Bu bana, Sayın Başbakana değil bütün üyelere muhalif kalma yetkisini vermiş. “Muhalif kaldıktan sonra da açıklama yapabiliyorsunuz” diyor. İhraçlarda onu kullandım (şerh) ama başka bir yerde kullanmadım. Başka bir yerde kullanılabilir. En kıdemsiz orgeneral de böyle bir şey yapabilir. Takdir Askerî Şûra’nındır. Ben de orada üye olarak takdirimi kullanırım. Ama pozitif hukukla ilgili soruyorsanız ona cevap vermeye çalışırım.- TSK 49. maddesi, generallerin hizmet ve görev ihtiyacı sebebiyle hizmete devam edebilmeleri yani aynı rütbede bir yıl kalabilmelerini öngörüyor. Balyozla ilgili soruşturmada adı geçen ve terfisi gelen generallerin bulundukları görevde sürelerinin uzatımı bir yana emekli edilmelerini gerektiriyor bu madde...Beraatı zimmet asıldır. Yani aksi sabit oluncaya kadar herkes masumdur. Sizin bu sorunuzun cevabı beraatı zimmet asıldır... Ben Cumhuriyete gazetesine verdiğim demeçte, “Terfi edemeyecekler ama emekli de olamayacaklar” dedim. Bakın orada kanun dengeyi kurmuş. Kamuoyu da aydınlanmış oldu. Yakalamayı da millet büyütüyor, önemli bir olaydır. “Ama devlet politikalarını yönlendirecek kadar bir tasarruf mudur, değil midir, bunu inceletiyorum” diyorum.