Cizre'de bir bodrumda 9 gündür ambulans bekleyen yaralılar için Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi 9 hekim ve 4 hemşire yola çıktı. Grubun İdil'de durdurulduğu belirtildi. Dr. Sadık Çayan yaptığı açıklamada "Sivil araçların geçişine ara ara izin verilirken, bizim geçmemize izin verilmiyor" dedi. İdil'de durdurulan hekimler, Midyat'tan Nusaybin'e geçmek isterken tekrar askeri kontrol noktasında bekletilmeye başlandı. Polisler, hekimlerin 'eylemci' olduğunu söyleyerek araçlarını ve kimliklerini kontrol etti. Uluslararası hukukta sağlıkçıların acil durumlarda geçiş hakkı olduğu belirtilirken, "Biz halen yolda durmaya devam ediyoruz" dendi. İdil üzerinden Cizre'ye gitmeye karar veren doktorların 'komutan gelecek' diye bekletildiği, 35 dk bekledikten sonra komutanın gelip "Dönebilirsiniz" dediği ifade edildi.
Cizre’de 9 gündür bir evin bodrumuna sığınanlar arasındaki 16 yaşındaki Sultan Irmak’ın da hayatını kaybetmesiyle ‘vahşet bodrumu’nda hayatını kaybedenlerin sayısı 7’ye yükseldi. Sağlık emekçileri bekleyen 21 yaralıya ulaşmaya çalışıyor.
T24'ün ulaştığı hekimlerin yaptığı açıklama şöyle:
"9 hekim, 4 sağlık, 1 ambulans şoföründen oluşan sağlık heyeti olarak 31.01.2016 tarihinde saat 08.00 civarı Şırnak'ın İdil İlçesi'ne 10 km kala askeri kontrol noktasında durdurulduk. Kimlik bilgilerimiz ve araç plakalarımızdan bizi beklediklerini belli eden kolluk kuvvetleri kimlik kartlarımıza el koyup yarım saat beklettikten sonra İdil girişinin şu saat itibari ile tüm sivil geçişlere kapatıldığını sözlü olarak ilettiler. Biz yasağın ne zaman konduğunu sorduğumuzda "Şu an" diye ciddiyetsiz şekilde cevap verdiler. Yaklaşık bir saat boyunca bekledik. Birkaç defa yaptığımız girişimlerimizde yine bize izin verilmedi. Bu arada, ara ara başka sivil araç geçişlerinin olması üzerine yine yaptığımız girişim, tekrar geçişlerin kapatılmasıyla sonuçlandı. Biz sağlık heyetine, sağlık emeklçilerine yönelik merkezi bir karar olduğu sözlü olarak ifade edildi. Yasağa dair bir kararvarsa yazılı olakara görmek istediğimizde bir cevap bulamadık. Biz halen yolda durmaya devam ediyoruz."
Yolda bekletilen hekimlerin çektiği videoda "Yaşam koridorunu aç" talebi dile getirildi ve "Bizler TTB VE SES gönüllüleriyiz, yola düştük. Cizre'deki bodrumda insanların toplu mezarda ölümüne seyirci kalmamak için İdil'de bekletildik, yarım saat görüşmeler yaptılar, girişimize izin vermiyorlar. Yasağın bir an önce kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü uluslararsı hukuk gereği, sağlıkçıların geçiş hakkı vardır, kabul etmelerini bekliyoruz. Sadık koridorunun açılması için bekliyoruz. Yaşam hakkı için sağlık koridorunu aç!" denildi.
Midyat'ta da engel
Dr. Çayan, polislerin kendilerini İdil'de engellemesinden sonra Nusaybin üzerinden Cizre'ye geçmeye çalıştıklarını ancak yine polisler tarafından 'eyleme gittikleri' gerekçesiyle durdurulduklarını ve geçişlerine izin verilmediğini aktardı. Çayan, "Cizre'de bir bodrum katında sıkışıp kalmış ve sağlık yardımına erişemeyen yaralıların, olduğu alandan çıkarılıp, hastaneye ulaştırılması için yola çıkan gönüllü sağlık ekibi olarak, İdil'de engellenmemizin üzerine Midyat'a döndük. Yaptığımız istişareler neticesinde Nusaybin üzerinden Cizre'ye gitmeye karar verdik. Midyat'tan Nusaybin'e giden yolda, Midyat çıkışındaki bir akaryakıt istasyonunda polis tarafından durdurulduk. Polis memurları, bizi engellemek için burada olduklarını ifade etti ve araçlarımızı arayacaklarını söyledi. Arama emri istememiz üzerine, Nusaybin'e eyleme giden kişilerin engeleneceğine dair daha önce yazılmış, genel bir belge gösterildi bize. Bizler herhangi bir eyleme gitmeyeceğimizi, eylemci olmadığımızı, sağlık çalışanları olduğumuzu, uluslararası hukuk çerçevesinde ihtiyacı olan insanlara sağlık hizmetini ulaştırmak için Cizre'ye gitmek istediğimizi ifade ettik. Ancak tamamıyla gönüllü sağlık ekibimizin engellenmesi için oluşturulduğu anlaşılan kontrol noktasından geçişimize izin verilmedi. Araçlarımız kontrol edildi, kimliklerimiz kontrol edildi. Nusaybin'e geçişimize izin verilmedi. Bunun üzerine bizler de tutanak tutarak noktadan uzaklaştık. Hala beklemedeyiz..." ifadelerini kullandı.
Hekimler, Nusaybin girişiminden sonra İdil üzerinden Cizre'ye gitmeye karar verdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Şırnak İl Sınırında Haberli Karakolu tarafından durdurulduk. Bekleyin komutan gelecek dediler, 35 dk bekledikten sonra komutan gelip dönebilirsiniz dedi. Neden diye sorduğumuzda öyle dedi. Herkes geçiyor deyince de size yasak dedi. KARARI görme şansımız varmı dedik, yok ben öyle istiyorum cevabı aldık. Siz kimsiniz, isminiz nedir deyince, sonuçta kamuoyu ile paylaşacağız deyince, isim yok dedi, bende Haberli karakolu deyince anlaşılır herhalde deyince, tabi tabi git o basınına aynen söyle deyip bize Midyat yolunu işaret ederek gidin dedi..."
Midyat'ta engellenen Gönüllü Sağlık Heyeti’nden yapılan yazılı açıklamada da şöyle dendi:
“Cizre'de bir bodrum katında sıkışıp kalmış ve sağlık yardımına erişemeyen, son 24 saattir hiçbir şekilde haber alınmayan yaralıların olduğu alandan çıkarılıp, hastaneye ulaştırılması için yola çıkan gönüllü sağlık ekibi olarak,
Dokuz hekim, 4 sağlık personeli 1 ambulans şoföründen oluşan sağlık heyetimiz 31.01.2016 tarihinde sabah 08 civarında, Şırnak'ın İdil ilçesine 10 km kala askeri kontrol noktasında durdurulduk. Kimlik bilgilerimiz ve araç plakalarımıza yönelik ilgilerinden, bizi beklediklerini belli eden kolluk kuvvetleri, kimlik kartlarımıza el koyup yarım saat beklettikten sonra, İdil girişinin o an itibari ile tüm sivil geçişlerine kapatıldığını sözlü olarak ilettiler. Biz yasağın ne zaman konulduğunu sorduğumuzda aldığımız cevap, ''hemen şu an'' şeklinde ve gayri ciddi bir cevaptı. Yaklaşık bir saat boyunca bekledik. Birkaç defa yaptığımız girişimlerimizde yine bize izin verilmedi. Bu bekleme sırasında başka sivil araç geçişlerine izin verilmesi üzerine, geçmek için tekrar girişimde bulunduk ancak tekrar geçişler kapatıldı. Devamında biz sağlık heyetine, sağlık emekçilerine yönelik merkezi bir karar olduğu, sözlü olarak ifade edildi. Yasağa dair bir karar var ise yazılı olarak görmek istediğimizde de bir cevap bulamadık.
İdil'de engellenmemizin üzerine Midyat'a döndük. Yaptığımız görüşmeler sonucu Nusaybin üzerinden Cizre'ye gitmeye karar verdik. Midyat'tan Nusaybin'e giden yolda, Midyat çıkışındaki bir akaryakıt istasyonunda polis tarafından durdurulduk. Polis memurları, bizi engellemek için burada olduklarını ifade etti ve araçlarımızı arayacaklarını söyledi. Arama emri istememiz üzerine, Nusaybin'e eyleme giden kişilerin engelleneceğine dair daha önce yazılmış, genel bir belge gösterildi bize. Bizler herhangi bir eyleme gitmeyeceğimizi, eylemci olmadığımızı, sağlık çalışanları olduğumuzu, uluslararası hukuk çerçevesinde ihtiyacı olan insanlara sağlık hizmetini ulaştırmak için Cizre'ye gitmek istediğimizi ifade ettik. Ancak tamamıyla gönüllü sağlık ekibimizin engellenmesi için oluşturulduğu anlaşılan kontrol noktasından geçişimize izin verilmedi. Araçlarımız kontrol edildi, kimliklerimiz kontrol edildi. Nusaybin'e geçişimize izin verilmedi. Mardin veya Batman yönü dışında Midyat'tan çıkışımıza izin verilmeyeceği ifade edildi. Bunun üzerine bizler de tutanak tutarak noktadan uzaklaştık.
Uluslararası insancıl hukuk olarak bilinen, 1949 ve 1977 Cenevre sözleşmeleri ve ek protokollerinin bize yüklediği sorumluluklarımızı yerine getirebilmemiz için bize tanıdığı haklar, insan hakları ve tıbbi etikten kaynaklı haklarımız çerçevesinde, çatışma alanına girmemiz önündeki engellerin kaldırılması için, yetkililerin yolumuzu açması için acil çağrıda bulunuyoruz. Ayrıca Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası sağlık kuruluşlarını, bu sorumluluğu paylaşmaya davet ediyoruz. Gönüllü sağlık heyetinin üyeleri olarak, sağlık koridoru açılana ve yaralılar hastanelere ulaştırılana kadar, bu yollardaki girişimlerimize devam edeceğimizi, Cizre yolunda olacağımızı kamuoyuna saygıyla belirtiriz.”
Valilik: Cizre'ye 10 ambulans gönderildi ama gelen olmadı
Şırnak Valiliği, Cizre'de bodrum katta yaralıların bulunduğu evin yakınlarına kadar 10 ambulans ile hasta nakil araçları gönderildiğini ancak saatlerce beklemelerine rağmen gelen olmadığını ileri sürdü.
HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Şırnak Valiliği tarafından yapılan “Ambulans gönderdik gelmediler” açıklamasına tepki gösterdi ve “Kirli bir oyun oynanıyor. Önce çağırıyor, sonra ateş açıyorlar” dedi.
Cizre'ye doğru yola çıkan sağlıkçıların isimleri şöyle:
İstanbul Tabip Odası üyesi Dr. İncilay Erdoğan,
Türk Tabipler Birliği üyesi uzman Dr. Halis Yerlikaya,
Ankara Tabip Odası üyesi Dr. Naci Karahancı,
İstanbul Tabip Odası'ndan Çağla Demir,
SES Batman Şube Başkanı anestezi teknikeri Mustafa Yurtsever,
İstanbul Tabip Odası'ndan Dr. Sadık Çayan,
Batman Tabip Odası'ndan Operatör Dr. Faruk Erin,
Şerif Taştan ambulans şoförü,
SES Diyarbakır Şubesi'nden hemşire Selma Atay,
Hemşire Yekta Yıldız, Dr. Ercan Dönmez,
Diyarbakır Tabip Odası'ndan Dr. Serhat Yasan,
Diyarbakır Tabip Odası'ndan Op. Dr. Vahhac Alp
Hemşire Bahar Sönecek.