Google: Casusluk toplumumuzun doğasında var

Google: Casusluk toplumumuzun doğasında var

Google Yönetim Kurulu Başkanı Eric Schmidt, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA) neden olduğu casusluk krizi hakkında açıklamada bulunan yöneticiler kervanına katıldı. Schmidt, hükümetin daha şeffaf olması gerektiğini belirtirken, casusluk operasyonları hakkında bir yargıya varmaktan kaçındı.

NSA’nın küresel casusluk programı PRISM kapsamında ABD’li teknoloji devleriyle bilgi alışverişi yaptığı yönündeki iddialar, Facebook, Google ve Yahoo gibi birçok şirketi baskı altına almıştı. Hafta içinde Obama hükümetini eleştiren açıklamalarda bulunan Yahoo CEO’su Marissa Mayer ve Facebook’un patronu Mark Zuckerberg’in ardından, Google’ın üstü düzey yöneticisi Eric Schmidt de NSA’yı eleştirdi.

New York’ta New America Foundation derneğinin etkinliğinde konuşan Schmidt, ‘NSA’nın gerçekleştirdiği gözetim faaliyetleri hakkında toplumsal tartışma yapmanın zamanının geldiğini’ söyledi. Schmidt, ‘casusluğu modern hayatın bir parçası olduğunu da’ kabul etti.

Schmidt, “Yıllardır casusluk faaliyetleri yapılıyor. Bu konuda bir yargıya varmak istemiyorum. Hükümet kaynaklı casusluk toplumumuzun doğasında var” dedi.

 

'Balkanization' tehlikesi

 

Google’ın Yahoo gibi ABD Yabancı İstihbarat Denetmele Mahkemesi’ne (Fisa) başvurarak daha fazla şeffaflık talep ettiğini belirten Schmidt, NSA’nın birçok teknoloji şirketi gibi Google’ın sunucularına da bağlantısı olduğu iddiasını reddetti.

Schmidt, yine de NSA’nın nasıl faaliyetler gerçekleştirdiğini tartışmanın meşru olduğunu belirtti ve “Kendimize bakıp şunu sormalıyız: Bu istediğimiz şey mi?” dedi.

2001’den bu yana Google’da görev yapan Schmidt, “Yaşananların getirdiği en büyük tehlike, ülkelerin internetlerini şifreleme altına almaya çalışacakları... ‘Balkanization’ dediğimiz bu kavram altında ülkeler interneti bölecek ve daha spesifik hale getirecek” dedi.

Böyle bir gelişmenin çok olumsuz olacağını belirten Schmidt, “Bu şekilde internetin çalışma şekli bozulur. Benim en çok endişe ettiğim şey de bu” dedi.