Bir gazete geçen yıl, "İslam'a inanılan yerlerde İngiltere'nin yüzde 75'inin Müslüman olduğu düşünülüyor" haberini yayınladığında, Miqdaad Versi'nin ilk yaptığı şey bu habere karşı çıkmak oldu. Müslümanlarla ilgili yapılan hatalı haberlerin arttığını düşünen Versi, bu tip haberleri düzeltmeyi görev edindi.
Miqdaad Versi, Londra'nın doğusundaki Müslüman Konseyi'nin ofisinde dijital belgelerinin arasına gömülmüş oturuyor.
Organizasyonun genel sekreter yardımcısı olsa da bu görevin kişisel projesi olduğunu aktarıyor.
Önündeki dosyalarda İngiliz basınında Müslümanlarla ilgili çıkan her haber yer alıyor, Versi bu haberlerin üzerinden geçerek hataları arıyor.
Eğer bir hata bulursa ya yayıncıdan değiştirilmesini talep ediyor, ya da basın ombudsmanı IPSO'ya şikayet ediyor, bazen de ikisini birden yapıyor.
Versi bu işi kapsamlı olarak Kasım ayından beri yapıyor, ondan önce arada sırada ilgilenebiliyordu. Şimdiye kadar 50 defa şikayette bulundu, sonuçları ise gözle görülebilir bir şekilde fark etmek mümkün.
Aralık ayında yapılan sekiz düzeltmenin arkasında bizzat Versi var. Bu ay da dört haberi düzeltti Versi.
Eskiden düzeltmeler sadece bazı kişiler hataların kurbanı olduğu zaman yapılırdı. Versi ise bütün konuya odaklanmayı tercih ediyor.
Versi, "Kimse bunu yapmıyordu. Müslümanlarla ilgili tamamen hatalı olan o kadar çok makale var ki, Müslüman topluluklar, medyanın peşlerinde olduğunu düşünüyor" diyor. "Bir yandan da öyle, çünkü kimse bu gazetelerin üzerine gidip de, 'Bu doğru değil' demiyor" diye de ekliyor.
Bir hükümet yetkilisinin açıklamalarını haber yapan Sunday Times gazetesi, Aralık ayında "İslama inanılan yerlerde İngiltere'nin yüzde 75'inin Müslüman olduğu düşünülüyor" ifadesini kullanmıştı.
Ancak bu ifade yanlıştı. Aslında araştırmanın İngiltere'nin yüzde 50-90'ının Asyalı olduğunu düşünen bir Asya okuluyla ilgili olduğu ortaya çıktı.
Gazete haberini düzeltti, özür diledi. Aynı açıklamayı haber yaptığı için hata işleyen başka beş gazete de düzeltmelerde bulundu.
Versi, editörlere kolay bir şekilde ulaşsa da düzeltmelerin okuyuculara kimi zaman açık seçik bir şekilde belirtilmemesinden şikayetçi.
Versi'nin arkasında olmadığı ancak düzeltilen bir başka büyük hata, 2015 yılında Mail Online köşe yazarı Katie Hopkins'in ABD uçağına kabul edilmeyen Zahid Mahmood ve kardeşini doğru olmayan bir şekilde "El Kaide sempatizanı" olarak göstermeseydi.
Gazete Hopkins'ten özür diledi ve 150 bin sterlin tazminat ödedi.
Londra'da yaşayan Mahmood, Hopkins'i affettiğini söylerken hatalı haberden çok toplum tepkisinin kendisini üzdüğünü söylüyor:
"İlk başta bize karşılardı, Hopkins bir yıl sonra özür diledikten sonra ona karşı döndüler. İnsanlar kolaylıkla birine ya da diğerine karşı çıkabiliyor ya da onun tarafına geçebiliyor."
Toplumda böylesine tepkilerin bölünmeye yol açtığını söyleyen Mahmood, kendi adına bunu bir nebze olsun düzeltebilmek için Hopkins'i çaya ya da kahveye eve davet etmeyi istiyor.
İfade özgürlüğünden yana olan bazı isimler ise böylesi çalışmalardan ötürü kaygı duyuyor.
Spiked Online'ın editörlerinden Tom Slater, bu tarz şikayetlerin bazı konularla ilgili haber yapmaktan alıkoyabileceğini söylüyor.
Versi ise görevinin gerçekleri ortaya çıkarmak olduğunu, eleştirileri susturmak olmadığını söylüyor ve ekliyor:
"İstediğim tek şey sorumlu habercilik."