(Görüntülü) Arhavi'de, 'Çılgın HES' deneme üretimine geçti, dere kurudu 2

Muhammet KAÇAR- Emre KOLTUK/ARHAVİ (Artvin), (DHA)- ARTVİN\'in Arhavi ilçesi Kamilet Vadisi\'nde şehir içerisinde oluşu nedeniyle çevrecilerin tepkisine neden olan ve kamuoyunda, \'Çılgın HES\' olarak bilinen Kavak hidroelektrik santral (HES) inşaatı tamamlandı. HES projesi geçen ay deneme üretimine başladı, suyun tünele alındığı Cihani Deresi yatağı kurudu. Vadide, HES projesine karşı 6 yıldır başlarına taktıkları atmaca maskeleri ve ellerinde sopalarla nöbet tutan ve hukuk mücadelesi veren Arhavi Doğa Koruma Platformu üyesi \'Kadın Atmacalar\' grubu mücadelelerine rağmen derenin kurumasının üzüntüsünü yaşıyor. Kadın Atmacalar Grubu üyesi Nazlı Demet Uyanık, \"Santral kurulmadan önce derelere sık sık geliyor, ağaçların üzerinden suya atlıyorduk. Şimdi su ancak ayak bileğimize kadar geliyor. Bizim içimiz kan ağlıyor\" dedi.Kamilet Vadisi\'nde 6 yıl önce yapımına başlanan 14 megavatlık Kavak Hidroelektrik Santral projesiyle, Cihani ve Kapisre derelerinin sularının 5 kilometre boyunca tünel ve borularla Cumhuriyet Mahallesi’nde yapılacak olan Kavak Hidroelektrik Santrali\'ne taşınması, üretilecek elektriğin de aynı bölgede kurulacak santralle dağıtılması planlandı. Arhavi Belediyesi, daha önce tarım alanı olan Cumhuriyet Mahallesi\'nin bir bölümünü, \'Konut dışı kentsel çalışma alanı\' ilan ederek HES projesine onay verdi. Şehir içerisinde oluşu nedeniyle çevrecilerin tepkisine neden olan ve kamuoyunda, \'Çılgın HES\' olarak bilinen HES inşaatına karşı çıkan vatandaşlar, Arhavi Doğa Koruma Platformu öncülüğünde ‘iptal’ davası açtı. İki kez \'ÇED olumlu\' raporu iptal edilen HES projesine karşı eylemler düzenlendi, hukuk mücadelesi verildi. HES’lere karşı sürdürülen mücadelede sürekli ön saflarda yer alan kadınlar Arhavi Doğa Koruma Platformu bünyesinde ‘Kadın Atmacalar’ grubu oluşturdu. Başlarına atmaca maskeleri takan kadınlar, ellerinde sopalarıyla türküler eşliğinde HES nöbeti tuttu, vadilerini korumaya çalıştı.6\'NCI YILIN SONUNDA DEREDE KURUDUArhavi’de 6 yıldır çevre ve hukuk mücadelesi sürerken HES inşaatı tartışmaların arasında tamamlandı. HES projesi geçen ay deneme üretimine başladı, suyun tünele alındığı Cihani deresi yatağı kurudu. Vadide, HES projesine karşı 6 yıldır başlarına taktıkları atmaca maskeleri ve ellerinde sopalarla nöbet tutan ve hukuk mücadelesi veren Arhavi Doğa Koruma Platformu üyesi ‘Kadın Atmacalar’ grubu mücadelelerine rağmen derenin kurumasının üzüntüsünü yaşıyor.\'İÇİMİZ KAN AĞLIYOR\'Kadın Atmacalar gurubu üyesi Nazlı Demet Uyanık, HES kurulmadan önce insanların ağaçların üzerinden dereye atlayarak yüzdüğünü ancak şimdi su seviyesinin ayak bileğine kadar geldiğini söyledi. Uyanık, \"HES şirketi dereyi katletti ve vadiye büyük bir kelepçe taktı. Bizim içimiz kan ağlıyor. Hukuk sürecimiz devam ediyor. İki defa projeyi iptal ettirmeyi başardık fakat sonunda geldiğimiz nokta ortada. Türkiye’de HES’lerden elde edilen enerji ülkenin enerji ihtiyacının sadece yüzde 5’ini karşılıyor. Bunun için bu güzelliklere kıymanın ve Doğu Karadeniz’deki bütün dereleri bu şekilde katletmenin hiçbir açıklaması olamaz. Her yerde HES bu kadarına pes diyoruz\" dedi.\'SU DEMEK HAYAT DEMEKTİR\'Zeliha Ocaklı ise çok mücadele ettiklerini ancak derenin kurumasını engelleyemediklerini belirterek, \"Burası bizim için piknik alanıydı. İşten çıktığımız zaman kan ter içinde bu dereye gelip çoluk çocuk yüzüyorduk. Su demek hayat demektir. Dünyada zaten hava, su, güneş olmadan yaşanmıyor. Suyumuzu elimizden aldılar. Su bittikten sonra oksijen bitti. Bizim burada yaşantımız engellendi\" diye konuştu.Leyla Öncel de \"Dünyada yaşam bir döngüdür. Susuz hayat olması mümkün değil. Biz verdiğimiz mücadelelerde bunları anlatamadık. Paranın, para kazanma hırsının gücüne yenik düştük\" ifadelerini kullandı.Dereden eskiden su içtiklerini hatırlatan Suzan Özçakmak da \"Burası alabalık doluydu. Şimdi ne alabalık kaldı ne de su. Kokudan geçilmiyor\" dedi.Akif Uyanık da HES projesine karşı 2012 yılında itibaren mücadele yürüttüklerini belirterek, \"Burası köyün hem sosyalleşme hem de yüzme alanıydı. Sosyalleşme alanımız ve kültürümüz yok oldu. Mahkeme kararına göre burada dereden akan suyun debisinin yüzde 12’sinin bırakılması gerekiyor. Fakat burada hile yaparak su seviyesini yüksek göstermek için kanalı daralttılar ve yukarıdan akan bir ırmağı da bu dere yatağına verdiler. Buna rağmen su seviyesi yüzde 5 bile değil\" diye konuştu.