Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)- DENİZLİ\'de, çeşitli sivil toplum kuruluşları üyesi anneler, son günlerde artan çocuklara yönelik cinsel istismar ve cinayetleri protesto etmek için eylem yaptı. Denizli Valiliği önünde bugün gündüz saatlerinde toplanan anneler, çocuğa yönelik şiddete tepkilerin ifade edildiği pankartlar taşıyarak Delikliçınar Meydanı\'na kadar yürüdü. Grubun yürüyüşüne çevrede bulunan vatandaşlar da destek verdi. Anneler adına açıklamayı Avukat Jülide Keleş Yarışan yaptı. Basın açıklaması öncesi katılımcıların taşıdığı pankartlarda yazılanları okuyan Yarışan, dünyaya gelen her çocuğun sorumluluğunun tüm topluma düştüğünü söyledi. Yarışan, \"Görevimiz, tüm çocukların yaşama, gelişim, eğitim, güvenlik ve sağlık haklarına ulaşması için var gücümüzle birbirimizden kuvvet alarak çalışmak. Görevimiz, tüm çocukların hak ihlallerinden, şiddetten, istismardan, ihmalden, kötü muameleden korunmasını sağlamak. Çocukları koruyamamaktan; çocuğa, kadına, hayvana yönelmiş şiddetin sonuçlarından hepimiz sorumluyuz. Saldırganların cezalandırılmasını, hiçbir suçun cezasız kalmamasını, herkesin içini paralayan bu kör şiddete maruz kalan tüm canlılar için adaletin yerini bulmasını, güvenli umutlu bir toplumda yaşamayı istiyoruz. Çocukların koruyucusu olmak, şiddeti üreten kısır döngüde zarar gören erkek ve kadınlarla omuz omuza olmak, şiddetin yaralarını sarmak istiyoruz\" dedi. \'İDAM VE HADIM CEZALARI SUÇUN OLUŞMASINI ENGELLEMEYE YETMEYECEKTİR\'Önceliğin suçu önlemek ve çocukları korumak olduğun belirten Yarışan, \"Koruyamadığımız çocuklarımızın sorumluluğunu kabul etmek ve hayatta kalan tüm şiddet mağdurlarını desteklemek, hayata tutunmalarını sağlamak da sorumluluğumuz. Biliyoruz ki cinsel şiddetin sebebi, bastırılamayan cinsel arzular, sapıklık, pedofili değildir. İktidar mücadelesidir, güç gösterisidir. Bu suçları işleyenlerin amacı beden üzerinde tahakküm kurmak, gücünü kanıtlamaktır. Bu nedenle son dönemlerde artan, görünür hale gelen çocuk istismarı ve en ağır biçimi ile çocuk cinsel istismarı ve çocuklarımızın yaşamdan koparılması münferit, sapık, hasta insanların eylemleri olarak kabul edilmemelidir. Suç işlendikten sonra suçluların bedenleri üzerinden kısasa kısas yöntemiyle, idam ve hadım cezalarıyla ortadan kaldırmaya çalışmak suçun oluşmasını ve tekrarlanmasını engellemeye asla yetmeyecektir\" dedi.Basın açıklamasının ardından alkışlı protesto yapan grup, daha sonra dağıldı.