Hakan KABAHASANOĞLU/GİRESUN, (DHA) - MİLLİ Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Suriye ve Kuzey Irak\'ta arazide olmayı hak eden tek ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, \"Çünkü hem Suriye’den, hem de Irak’taki risk ve tehditler Türkiye’ye yöneliktir. Ne Amerika’ya, ne Rusya’ya, ne İran’a yöneliktir. Orada bir ülkenin bulunması gerekiyorsa bu Türkiye’dir” dedi.Giresun\'a akşam saatlerinde gelen Milli Savunma Bakankı Canikli, partisinin Genişletilmiş İl Divan Toplantısı\'na katılarak gündemi değerlendirdi. Bakan Canikli, tamamına yakını yerli olan dünyanın dünyanın en teknolojik insansız hava aracını ürettiklerini belirterek, “Şu anda terörle mücadelede inanılmaz şekilde etkin bir şekilde kullanıyoruz ve üretilen insansız hava aracının silahlı ve silahsızının çok önemli bir faktör olduğunu söylememiz gerekiyor ve bu geliştirmeyi yapan arkadaşlarımıza da, bu ürünü üreten ve Türk Silahlı Kuvvetleri\'ne bu mücadeleyi, bu güçlü mücadeleyi yapma imkanı sağlayan arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Hiç kimseye bağlı kalmadan tüm alanlarda havada, karada, denizde bu toprakların savunulması için etkili bir şekilde savunulması için ihtiyacımız olan teknolojisi yoğun olan ürünlerin tamamını geliştirme aşamasındayız. Özellikle insansız hava araçları konusunda teknolojiyi yakaladık\" dedi.\'RİSK VE TEHDİTLER TÜRKİYE\'YE YÖNELİKTİR\'Kuzey Irak’taki operasyonlara değinen ve Türkiye’nin arazide olması gereken tek ülke olması gerektiğinin altını çizen Bakan Canikli, şöyle konuştu:“Oturduğumuz yerden küresel gelişmeleri takip etme ve yönlendirme imkânımız kesinlikle yoktur. Sadece orada kalırsanız, ülkemize yönelik tehditlerin risk boyutu büyür, hem de hiçbir zaman hesaba katılmazsınız, masada olamazsınız. Bu açıdan bakıldığında Fırat Kalkanı operasyonundan önceki Türkiye’nin konumu ve sonrasında Türkiye’ye bakış arasında çok fark var. Bu farkı oluşturan da Türkiye’nin arazide olmasıdır. Arazide olacaksınız. Coğrafyada bakıldığında, arazide olmayı hak eden tek ülke de Türkiye\'dir. Çünkü bu risk ve tehditler hem Suriye’den, hem de Irak’taki risk ve tehditler Türkiye’ye yöneliktir. Ne Amerika’ya, ne Rusya’ya, ne İran’a yöneliktir. Orada bir ülkenin bulunması gerekiyorsa, bu Türkiye’dir. Konuşarak bunu yapamazsınız. Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi çözemezsiniz. ‘Benim adım Kemal, ben yaparım’ diyerek bu meseleleri çözemezsiniz. Gideceksiniz ve sorunu kaynağında çözeceksiniz”\'ABD\'YE, YPG\'YE SİLAH TEPKİSİ\'DEAŞ’ın büyük oranda hem Suriye’de, hem de Irak’ta temizlendiğini kaydeden Bakan Canikli, “YPG’ye silah verilmesinin gerekçesini DEAŞ’la mücadele olarak gösteriyordunuz, öyle söylüyordunuz bugüne kadar, şu anda DEAŞ da büyük oranda bitti, temizlendi, bundan sonra niye silah yardımı yapıyorsunuz, hangi gerekçeyle? Gerekçeniz DEAŞ’la mücadeleyse, DEAŞ terör örgütü artık büyük oranda hem Irak’ta, hem Suriye’de artık varlık gösteremez hale geldi. Artık bundan sonra verilecek olan her silah, doğrudan Türkiye’yi hedefleyen, hedefleyecek şekilde terör örgütüne silah vermek anlamına gelir. Başka bir izahı yok”\'İSTEYEN İSTEDİĞİNE NİKÂH KIYDIRIR\'Milli Savunma Bakanı Canikli, müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesiyle ilgili de değerlendirmede bulunarak şunları söyledi:“Bu millet, zaten yıllardır bunu yapıyor. Dünyanın her yerinde de nikâh dini merasimdir. Zorunlu değildir dini boyutu, ama uygulamada bakarsanız dini boyutu öne çıkan merasimdir. Amerika’da, İngiltere’de de Fransa’da da. Hatta bizzat ibadet yerlerinde kilisede kıyılır. Yahudi için de, Hıristiyan için de geçerli. Dini mabetlerde kıyılır nikâhlar, törenler gerçekleştirilir. Türkiye’de de insanlarımızın önemli bir bölümü biliyorsunuz, resmi nikâhın dışında dini nikâh kıydırıyor. Getirilen düzenleme nedir, 2 uygulama var bunu ortadan kaldırmak. Ayrıca zorunlu değil. İsteyen istediğine nikâh kıydırır. İsteyen nikâhını müftüye kıydırırsın, istersen kıydırmazsın. Kılıçdaroğlu buna karşı. Seni kimse zorlamıyor. Sen nikâh kıydırmazsın. Zorlama yok. Niye insanlara zorluk çıkaralım. İsteyen istediği şekilde bu töreni gerçekleştirsin. Zaten yapılıyor Türkiye’de. Bunun laiklikle uzaktan yakından veya laiklik kurallarının ihlal edilmesinde uzaktan yakından alakası yok.\"