İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA) - TÜRK Halk Müziği’nin usta ismi Erdal Erzincan, Nisan ayındaki referandum öncesi yaptığı bir türkü nedeniyle TRT\'nin kendisine yasak koyduğunu, tepkiler üzerine de kaldırdığını belirterek, \"Şimdi ben yasak koydum tabii. Programlarına çıkmıyorum\" dedi. Erzincan, “Duruş diye bir şey var. Bu duruş öyle kolay olmuyor. Bedel ödenerek oluyor. Bedel ödemek lazım\" dedi.Avcılar Belediye Konservatuvarı Eğitmeni Erdal Erzincan, geçen Nisan ayında yapılan referandum öncesinde TRT\'nin bir program için kendisi ile ön görüşme yaptığını söyledi. Erzincan, bu programa katılmak için yapımcılara bir tarih verdiğini anlatırken, \"O ara referandum için ‘Hayır’ isimli bir türkü yaptım. Onu sosyal medyada yayınladık. Program yapımcısı bunun üzerine getirilen böyle bir yasaktan bahsetti, beni programa alamayacağını söyledi. Ben de sosyal medyadan duyurdum. Gelen yoğun tepkiye karşı TRT yasağı geri çekti. Şimdi ben yasak koydum tabii. Programlarına çıkmıyorum. Bence şimdi mikrofonu TRT’ye uzatırsanız daha güzel olur\" diye konuştu.Erdal Erzincan, DHA muhabirinin sorularını yanıtlarken, sazın sanatçıya emrettiği gibi durduğu için bu yasağın kendisine getirildiğini anlatırken, şöyle dedi:\"Sazın işaret ettiği yerlerde olmaya çalışıyorum. Bu da birilerini rahatsız ediyor. \'Duruş\' diye bir şey var. Bir yerlerde duran, yıllar sonra tekrar aynı yerde aynı şekilde kendisini muhafaza eden insanlara karşı benim çok büyük saygım, hürmetim var. Bu duruş öyle kolay olmuyor. Bedel ödenerek oluyor. Bedel ödemek lazım ama bu bedeli geçmişe dönük baktığımızda hep canıyla ödeyenler var. Bunun değişmesini istiyorum. Bunun değişmesi, bu bedelin bölüşülmesi lazım. Yani kimse canıyla ödememeli. Ben her yerde, her zaman bunu özellikle vurgulamaya çalışıyorum. Böyle düşündüğünüzde ben kendi payıma düşen bedeli ödediğimi düşünüyorum. Ödemeye de devam edeceğim. Bunu ödeyenlerin sayısı ne kadar çoğalırsa sağlıklı siyaset de o yönde o kadar düzelir.\"Erdal Erzincan, kadınların sanatla uğraşmalarına büyük önem verdiğini, buna önem verilmesi halinde Türkiye\'nin ileriye doğru çağdaş aydınlık günleri çok daha rahat görebileceğine inandığını söyledi. Müziğin insanları bir araya getirmede çok kolay bir yol olduğunu ifade eden usta sanatçı, \"İnsanların bu kadar kısa zamanda böyle bir araya gelmesi müzik dışında çok büyük gayretler gerektiriyor. Elimizde müzik gibi bu kadar kolay bir anahtar var. Bu anahtarı iyi korumak lazım. Müzikte, doğru, güzele dair her şey var. Bir şey söylemeye gerek kalmıyor. Bizi bir araya bu kadar kolay getiriyorsa onu da korumak gerekir. Kadın, aslında tam merkezinde. Mezar başında ağıt yakan kadın orada sanatı başlatıyor aslında. O ağıtta söz, edebiyat, müzik, her şey var. Sahneye gelene kadar başka süreçten geçiyor ama doğduğu yer orası işte. Aslında ölümün üstünde sanat doğuyor. Kadınlar bizi doğru yetiştirirse hayatın her şeyini eşit bölüşürüz.\"