Nevra UÇKAÇ/İZMİR, (DHA)- İZMİR\'de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi tarafından Topluma Açık Sağlık Kongresi düzenlendi. Kongrede konuşan Prof. Dr. Şahbal Aras ergenlik dönemindeki teknoloji bağımlılığına dikkat çekerek, bu gençlerin bilgisayardan uzak kalınca gergin ve boşluktaymış gibi hissettiklerini, anonim bir kişiliğe bürünerek insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih ettiklerini söyledi. DEÜ Tıp Fakültesi\'nde eski derslikler binasında düzenlenen 1\'inci Topluma Açık Sağlık Kongresi\'ne katılan vatandaşlar, sağlığa yönelik uygulamalar, sağlıklı yoğurt ve sirke yapımı, meme muayenesi, zehirlenmeler, diyabetik ayak bakımı gibi konuların anlatıldığı stantları ziyaret ederek bilgilendirildi. Türk Kanser Araştırma Vakfı\'nın standının da bulunduğu kongrede, konferans salonunda Tıp Fakültesi öğretim üyelerinin katılımıyla farklı konularda paneller düzenlendi. Kongreye çocuklarıyla birlikte gelenler için öğrenci grupları müzik eşliğinde oyun atölyeleri hazırladı. Kongre boyunca DEÜ Tıp Fakültesi Öğrenci Toplulukları eşliğinde el ve yüz boyama, resim yapma, oyuncak ayı hastanesi, kağıt katlama, masal anlatımı, mini konser gibi etkinlikler ile sürpriz hediyelerle çocukların eğlenceli zaman geçirmesi amaçlanıyor.Kongrenin düzenleme kurulunda yer alan Prof. Dr. Hülya Güven, belediyeler ve diğer derneklerle işbirliği yaparak daha çok kadınların doktorlardan öğrenmek istedikleri konuları saptadıklarını söyledi. 3-4 Mayıs tarihlerinde devam edecek kongrenin verimli geçmesini dileyen Prof. Dr. Güven, \"Öğrenci grupları, sosyal projeler hazırladılar. Son dönemde tedavi amacıyla bilinçli kullanılmayan bitkiler, zararlara yol açıyor. Öğrencilerimiz bununla ilgili soruları yanıtlayacak. Ayrıca sağlıklı yoğurt, turşu ve sirke yapımı, diyabetik ayak bakımı, meme muayenesi ziyaretçilere birebir gösterilecek. Bu konuların hepsi vatandaşlar tarafından talep ediliyor. Alacağımız geri bildirimlere göre bundan sonraki yıllarda eksikleri tamamlayarak kongremizi sürdürmeye devam edeceğiz\" dedi.ERGENLİĞE UYUM SÜRECİKongrenin ilk günü \'Ergenlik dönemi sorunları\' konusunda bir sunum yapan Prof. Dr. Taner Güvenir, ergenlik döneminde kişinin her gün değişen vücuduna uyum sağlamaya çalıştığını anlattı. Psikolojik açıdan ergenliğe uyumun geç tamamlandığını anlatan Prof. Dr. Güvenir, \"20\'li yaşlara kadar yeni oluşuma uyum sağlamaya çalışır. Ergenlik dönemi ruhsal gelişim açısından kişiliğin oturduğu son dönemdir. Çocukluk döneminde yetiştiği ortam sağlıksızsa, ergenlik döneminde daha fazla sorunla karşılaşır. Hiçbir yaşam tecrübesi kazanmamış çocuklar, ergenlik döneminde bazı sıkıntılar yaşarlar. Eğitim sistemi çok bireyselleştiği için anne babalara bu konuda büyük rol düşüyor\" diye konuştu.\'BİLGİSAYAR KÜLTÜRÜ ZEKA PUANINI DÜŞÜRÜYOR\'Prof. Dr. Şahbal Aras ise ailelere teknoloji bağımlılığının belirtileri hakkında bilgi verdi. Aras, yalnızca birkaç dakika diyerek bilgisayar başında saatler harcayan çocukların riskli grupta olduğunu ifade etti. Bazı çocukların teknoloji kullanımı için harcanan zaman hakkında yalan söylemeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Aras, \"Bir yandan harcanan zaman için suçluluk duyuyorken, bir yandan da büyük bir zevk alır. Uzun süre teknoloji kullanmaktan kaynaklanan fiziksel sorunlar yaşayabilirler. Bilgisayardan uzak kalınca gergin ve boşluktaymış gibi hissederler. Anonim bir kişiliğe bürünerek insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih ederler\" dedi. 20. yüzyılın başından 1990\'ların ortalarına doğru 10 yılda giderek artma eğilimi gösteren zeka puanının daha sonra düşmeye başladığını anlatan Prof. Dr. Şahbal Aras, bunun nedeninin okumayı ve sohbeti azaltan bilgisayar kültürünün yaygınlaşmasına bağladı. Testlerle öğretme eğilimi ile durgun ve kolaycı kültürün egemen olmasının bu durumun nedenlerinden olduğunu dile getiren Aras şöyle konuştu:\"Microsoft\'un kurucusu Bill Gates, çocuklarına teknolojiyi sınırladığını, çocuklarının cep telefonu sahibi olmayı çok istediklerini, ancak 14 yaşına gelene kadar onlara cep telefonu alınmadığını söylemiştir. 10 yaşında bir çocuk, ortalama 5 ekrana ulaşabiliyor. Bunlar televizyon, bilgisayarlı oyun konsolu, akıllı telefon, internet ve video ile tablet. Yeni ekran teknolojileri akıllı tahta ve e kitap. Onlara sunulan sanal gerçeklik ortadan kalkan doğal çevrenin yerini dolduramaz.\"