Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, (DHA)- HDP Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım, toplumsal meseleleri şiddetle çözmek gibi bir taleplerinin olmadığını söyledi.HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan, bölge gezileri kapsamında Bingöl\'e geldi. Parti binasında konuşan HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, partilerinin toplumsal meseleleri şiddetle çözmek gibi bir talebinin olmadığını belirterek, şunları söyledi:\"Bizi şiddet süreçleriyle çok alakalıymışız gibi göstermeye çalışanlar, bu ülkedeki şiddetin, can kaybının ve kan akmasının asıl müsebbipleridir. HDP\'nin ve daha önce mirasını devralmış olduğu siyasi partilerin, başta Kürt meselesi olmak üzere hiçbir toplumsal meseleyi şiddetle çözmek gibi bir talebi, eğilimi olmamıştır. HDP bütün toplumsal meselelerin sözle, diyalogla, müzakereyle çözülmesini hem parti programında, tüzüğünde hem de siyaset yaptığı bütün toplumsal alanlarda dile getirmiştir. Bu ülkede eğer bugün kan akıyorsa, canlarımız toprağa düşüyorsa, unutulmamalıdır ki bunun en başta müsebbibi siyasi iktidardır. Biz barış dönemlerinde siyaset yapma olanaklarını genişletmiş, halkın daha fazla teveccühüne mazhar olmuş bir partiyiz. Barış süreçleri, ateşkes süreçleri, şiddetin, silahın etkisini azalttığı veya susturduğu dönemlerde biz halktan daha fazla teveccüh almış, daha fazla halkla kucaklaşmış bir partiyiz. Şiddetle kendi iktidarını var etmeye çalışan, insan canıyla iktidarını sürdürmeye çalışanlar, bu amaçlarını bu gayrimeşru yöntemle ancak bir yere kadar sürdürebilirler.\"Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan ise Ortadoğu\'nun yeniden dizayn edildiğini söyledi. Öcalan, şöyle konuştu:\"Sınırlar yeniden çizilmeye çalışılıyor. Bu sınırlar çizilirken, en önemli nokta, kırmızı çizgi Kürtlerin statü sorunudur. \'Kürtlere Ortadoğu coğrafyasında nasıl bir yer verelim?\', veya \'Onların elinden kazanımları nasıl alalım?\' savaşına dönüşüldü. Ortadoğu\'daki yöntem diktatörlük değil, demokratik ulus yöntemidir. Ulus devlet tekçiliği, Ortadoğu\'da yaşam bulamaz durumdadır. Artık bu coğrafyada tekçiliği dayatmak, tek ulusu dayatmak, mümkün değildir. Birlikteliğin ne kadar elzem, ne kadar acil olduğu Güney referandumunda gözler önüne serildi. Orada yüzde 93 oy alınan Kürtlerin kendi statüsünü tayin etme hakkına karşı, bütün dünyanın sergilediği durumu hepimiz gözlemledik. Başta Türkiye\'nin, Kürtlerin statü alması noktasında haykırışlarına, kabullenmeyişlerine, toplum olarak şahitlik ettik. Bu noktada Kürtleri statüsüz bırakmak, Kürtler şahsında tüm Ortadoğu halklarını bu cendereye hapsetmek, yok saymak mümkün olmayacaktır.\"HDP heyetinin parti binasındaki programı, yapılan konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam etti.