Mahmut Can Emir / İstanbul, 6 Eylül (DHA) – Cebimizdeki telefondan, gözlerimizdeki lenslere kadar hayatımıza giren plastik, etrafımızı sarmış durumda.Plastik, günlük hayatımızı kolaylaştırarak bizi özgürleştirirken, atık ve mikroskobik kirlilikle bizi hapsediyor.Yapılan araştırmalar okyanus ve göllerdeki plastik oranlarının çok yüksek düzeylerde olduğunu gösteriyor. Peki, eğer okyanuslar ve göllerde mikroskobik plastik parçalar varsa içme suyunda da var mı?Orb Media ve Minnesota Halk Sağlığı Okulu tarafından yapılan araştırmaya göre, mikroskobik plastik lifler içme suyuna karışmış durumda. Beş kıtadan alınan içme suyu örneklerinin yüzde 80’inden fazlasında mikroskobik plastik lifler bulundu.Kansere yol açabilecek zehirli kimyasallar ve çeşitli hastalıkları özümseme özelliği olan plastik, insanlar tarafından tüketildiğinde bu kimyasallar ve hastalıkları açığa çıkarıyor.Bilim insanları bu mikroskobik plastik liflerin kıyafetlerden, halılardan ve tesisat kaynaklı nedenlerle içme suyuna bulaşabileceğini söylüyorlar.Henüz içme suyundan plastiği arındıracak ya da belirleyecek bir sistem geliştirilmiş değil.Plastiğin biyolojik olarak parçalarına ayrılmaması ve yalnızca giderek daha küçük plastik parçalarına bölünmesi bu maddeyi neredeyse yok edilemez kılıyor.Yapılan araştırmalar, yutulan plastik parçacıklarının bağırsak duvarını geçerek lenf nodülleri ve diğer organlara doğru hareket edebildiğini gösteriyor.Plastiğin içme suyuna karışmasının insan sağlığına etkileri ve suyun mikroskopik plastik liflerden arınması gibi konuların anlaşılabilmesi için yapılan araştırma altı kıtada on ay boyunca devam edecek. (Fotoğraflı)