Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ/BATMAN, (DHA)- BATMAN\'da, AK Parti siyaset akademisi\'ne katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Zeytin Dalı Harekâtı\'nın Cerablus ve Afrin\'deki Kürtlerin huzuru için yapıldığını belirterek, \"İster sınırlarımız içerisinde, ister Cerablus\'ta, ister Afrin\'de olsun, bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Onların da huzuru için bu operasyonu yapıyoruz\" dedi.AK Parti Batman İl Teşkilatı\'nın siyaset akademisinin açılışına katılan TBMM Başkanvekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Batman Kültür Merkezi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Aydın, \"Bugün de gördük bölgeye bahar gelmiş, gerçekten bahar gelmiş. Her açıdan bahar gelmiş, bahar ile birlikte huzur gelmiş, bu huzur iklimini yine sürdürecek bizleriz. Türkiye artık birileri tarafından yönetilmediği için rahatsızlar. Türkiye aslına döndü, ondan rahatsızlar. Artık yüzde 40 ila 45\'le iktidar olunmuyor. İktidar artık yüzde 50 artı 1, bu yüzde 50 artı 1\'i vermemek için görüyorsunuz, değil mi, dünya âlem nasıl çalışıyor. Niye bu kadar hedefe koymuşlar Recep Tayyip Erdoğan\'ı? Niye AK Parti bu kadar hedefte? Niye Türkiye\'yi hedefe koymuşlar? Çünkü arı kovanına artık çomak sokuyoruz. Çünkü artık yardım alan, dilenen bir ülkeden, bugün dünyada en çok yardım eden ülke konumuna geldik\" ifadelerini kullandı.Terörle mücadeleye de değinen Aydın, Türkiye\'nin terör örgütleri ile terbiye edilmeye çalışıldığını belirterek, şöyle konuştu:\"İçeriden, dışarıdan rahat durmuyorlar. Türlü türlü oyunlar, tezgâhlar, alfabede artık harf kalmadı. Terör örgütleriyle terbiye etmeye çalışıyorlar. Suriye meselesini niçin bugüne kadar bitirmediler. Hedef yine Türkiye. Suriye üzerinden Türkiye\'yi vurmaya çalışıyorlar. Teröre karşıyız diyenler 11-12 bin kilometreden gelip de terör örgütüne silahlar dolusu silah taşıyanlar asıl hedefin Türkiye olduğunu belki gizliyorlar ama bizler farkındayız. Suriye ile ne alakası var. Binlerce kilometre öteden gelenlerin Türkiye\'ye söyleyecek hiçbir sözü olamaz. Çünkü biz bölgenin huzuru ve barışı için Türkiye\'nin selameti için bugüne kadar nasıl terörle mücadele ettiysek, bundan sonra da edeceğiz. İster sınırlarımız içerisinde, ister Cerablus\'ta, ister Afrin\'de, bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Onların da huzuru için bunları yapıyoruz. Terör örgütlerinden bizim bölgemiz çok çekmedi mi? Sur\'da, Silopi\'de, Cizre\'de ve Yüksekova\'da o hendekler niye kazıldı? Yatırım gelmesin, hizmet gelmesin, bölge gelişmesin, bu bölgenin çocuklarına eğitim gelmesin diye uğraşıyorlar. Bugünde gördük. Bölgeye bahar gelmiş, gerçekten bahar gelmiş, her açıdan bahar gelmiş, bahar ile birlikte huzur gelmiş, bu huzur iklimini yine sürdürecek bizleriz.\"Gazeteciler Ahmet Şık ile Murat Sabuncu\'nun tahliye kararını da değerlendiren Aydın, \"Evet, Türkiye bir hukuk devletidir. Her şeyden önce kuvvetler ayrılığından bahsediyoruz. Yasama, yürütme, yargı. Yargı kendi içinde işini yapıyor. Yargı bağımsızdır ve yargının verdiği kararlardır. Dolayısıyla yargının kararına hepimiz bir şekilde saygı duyması gerekiyor. Dolayısıyla bu karara çok fazla katılan, katılmayan olabilir ama netice itibarıyla hukuk devletinde mahkemelerin bağımsızlığı söz konusudur. Bu arada yargının verdiği karara da herkesin saygı duyması gerekiyor. Şimdi nasıl tahliye bir yargı kararıysa, tutukluk haline devam etmek de yargı kararıdır. Dolayısıyla karar lehimize çıktı, farklı eleştirirsiniz, aleyhinize çıktı, farklı eleştirirsiniz; bunu doğru bulmuyorum. Bu karara katılıp katılmamak da herkes serbest ama mahkemenin her açıdan vereceği karar herkesi bağlıyor. Herkesin saygı duyması gereken bir karardır. Yani tahliyeye yönelik karara nasıl saygı duyuluyorsa, tutuklunun devamına yönelik kararlara da yine mahkemenin kendi içinde bağımsızlığı gereği vermiş olduğu kararlardır. Anayasa\'nın ilgili yasası açıktır, yargıya kimse talimat veremez ve hiçbir merci de yargı kararlarını uygulamaktan men edilemez. Dolayısıyla saygı duyulacak bir karardır. Mahkemenin kararıdır. Kendi bağımsızlığı içerisinde verdiği bir karardır. Her iki kararı da mahkemeyi bağlar, tarafları bağlar\" diye konuştu.