Tour of Antalya Organizasyon Direktörü Aydın Ayhan Güney: \"Antalya bölgesinin profesyonel bisikletteki atılımı bizi heyecanlandırıyor\"\"Güzel ve güçlü takımlarla zor bir yarış organize ettik\"\"Ne kadar fazla destek olursa, organizasyon o kadar büyür\"Ata SELÇUK - Olgucan KALKAN / İSTANBUL, (DHA)Uluslararası Bisiklet Birliği\'nin (UCI) 2018 takviminde 2.2 kategorisinde yer alan Tour of Antalya, 20 ülkeden 25 takım ve 175 sporcunun katılımıyla 22-25 Şubat\'ta gerçekleştirilecek. Antalya\'da düzenlenecek yarış öncesi Tour of Antalya Organizasyon Direktörü Aydın Ayhan Güney, Doğan Haber Ajansı\'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.Antalya\'da ait bir bisiklet organizasyonu düzenleneme fikrinin 2011 yılından bu yana akıllarında olduğunu söyleyen Güney, \"Profesyonel bisiklette erken sezon yarışları çok önemli yarışlardır ve ilgi gören yarışlardır. Antalya bu konuda Şubat ayındaki bir yarış için mevsim itibarıyla uygun bir yer. Burada bir şeyler başlatmak bizim için de önemliydi. Özellikle erken sezon yarışlarını Arap ülkeleri almaya başlamıştı. Dubai Turu ve Abu Dhabi gibi, yine Avustralya\'da bir yarış var. Ama hala birçok takımın yoğun olarak yarışa ihtiyacı olduğu bir dönem. Antalya da bunun için çok uygun bir bölge. Öncelikle yolları açısından büyük bir alternatif sunuyor. Büyük bir il. Alanya\'dan Demre\'ye kadar hem dağ, hem düz yolları olan, güzel yolları olan bir ilimiz. Altyapısı çok güçlü bir ilimiz. Ama en önemlisi, Antalya bölgesinin son 6-7 yılda profesyonel bisikletteki atılımı bizi de heyecanlandırıyor. Birçok takımın kamp yapmak için, antrenman yapmak için ilgi gösterdiği bir bölge kış dönemlerinde. Bunun dünyadaki en ünlü bölgesi Mallorca\'dır. Tüm takımlar İspanya\'nın Mallorca bölgesine antrenmanlara gider. Antalya - Alanya - Side bölgesinin onlara çok büyük bir alternatif olduğunu gördük. Bunu 10 yıl önce gördük. Çünkü hem otel kalitesi açısından, hem fiyat uygunluğu açısından hem de kış şartlarına uygun olması açısından Antalya önemli bir bölge. Tanıtımı için çok uğraşıldı. Çünkü yılların getirdiği alışkanlıkları değiştirmek kolay değil. Yavaş yavaş başlandı. Hem bu kamplar değerlensin, hem Antalya bölgesinin bir tanıtımı olsun hem bisiklete verilen değerin karşılığını alsın hem de profesyonel bisiklet takviminde iyi bir yer edinelim fikriyle bu işe başladık\" dedi.\"GÜZEL VE GÜÇLÜ TAKIMLARLA ZOR BİR YARIŞ ORGANİZE ETTİK\"Organizasyonun ilk kez düzenlenecek olmasından ötürü tüm ekiplerin zorlanacağı bir yarış olacağını söyleyen Güney şöyle konuştu:\"Tabii, ilk kez yapılan bir organizasyon olduğu için bütün ekiplerin zorlanacağı bir yarış olacak. Organizasyon ekibi olarak tabii ki büyük bir tecrübemiz var, dünyanın en büyük yarışlarından birini yapmış, birçok spor organizasyonu yapmış bir ekibimiz var. Bu konuda hızlı ilerliyoruz. Tabii bölge olarak da Antalya profesyonel yarışlara çok alışmış bir bölge ama sadece Antalya\'da yapılmış böyle bir yarışa onlar da alışıyorlar. Yarışlar ilk kez olduğu için gelecek önemli takımların, medyanın ilgisini çekmek daha zor çünkü yapılmış bir yarış, kendini kanıtlamış bir yarış her zaman daha fazla ilgi görür. Yeni bir yarışa ilgi çekebilmek için ön çalışmalarınızın çok iyi olması gerekiyor. Networkümüzden dolayı bunu da başarabilirdik. İyi bir medya ilgisi var, güzel tanıtımlar oldu. Tecrübelerimizden dolayı, 2.2 yarışı olmasına rağmen çok iyi takımları ve sporcuları çekebildik. Şu anda 25 takımla start alacağız, ki bu limittir. Daha üstüne çıkamayız. Maksimum limitte takım alacağız. Bizim amacımız biraz da şuydu; iyi takımlar olmalı ama hedef ülkelerden iyi takımlar olmalı. Bir ülkeden 3-4 takım almak yerine, her ülkeden birer takım alarak çeşitliliği çoğaltmalı ve Antalya\'nın hem organizasyonun tanıtımını farklı ülkelerde yapabilmeliydik. Bunu da başardık. Şu anda 20 ülkeden 25 takım var. 4\'ü Türkiye\'den geliyor. Hedef ülkelerimiz hem turistik açıdan iyi -Antalya\'ya en çok turistin geldiği ülkelere baktık- hem de ciddi bisiklet ülkelerinden takımlar çağırmaya çalıştık. Bir Belçika, bir İspanya, bir Almanya, bir Avusturya, bir Danimarka gibi. Orada amaçlarımıza ulaştık. Güzel ve güçlü takımlarla zor bir yarış organize ettik. Parkurlar sert. Ancak iyi takımların yapabileceği parkurlar. Bu şekilde hazırlık yaptık. Avantajı ise Türkiye kendisini bisiklet yarışları açısından ispatlamış bir ülke oldu geçtiğimiz yıllarda. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu\'nun bu kadar başarılı şekilde ilerlemesi ve daha da önemlisi, bizim coğrafyamızda sadece kendi imkanlarıyla tur yapan tek ülkeyiz. Diğer ülkelere baktığınızda onların da yarışları var ama onları hep Avrupalılar koordine ediyor. Biz kendi yarışımızı alıp büyütebilen bir ülkeydik. Bunun avantajını yaşıyoruz, çünkü Avrupa artık tanıyor bizi. İkinci bir profesyonel düzeyde, iyi kalitede yapılacak bir organizasyonun, Türkiye\'de yapılacak diğer organizasyonlar için yararlı olacağını ve ilgi çekeceğini düşünüyoruz.\"\"NE KADAR FAZLA DESTEK OLURSA, ORGANİZASYON O KADAR BÜYÜR\"Son olarak Antalya\'nın yerel yönetiminden çok büyük bir destek gördüklerinin altını çizen Aydın Güney, \"Gerekli desteği görüyoruz. Şöyle ki, zaten organizasyonun isim sponsoru verilecek desteği göze aldı ve garanti verdi. O şekilde başladık. Bu şirket sadece sponsor değil, iş ortağımız. Bunun dışında organizasyon Antalya\'daki büyük şirketler tarafından da büyük ilgi gördü. İlk senesi olmasına rağmen, yerel ve büyük firmalardan ciddi destekler alındı. Ben zannediyorum ki Antalya buna sahip çıkacak. İlgi büyüyecek. Diğer taraftan bizim umutlarımızı artıran bir diğer konu ise Antalya\'nın yerel yönetimi. Gerek sayın valimiz, gerek sayın belediye başkanımız dürüst olmak gerekirse bizleri bile hayrete düşüren bir ilgi gösterdiler. Çok büyük destek gördük, bu da her şeyi çok hızlandırabiliyor. Yerel yönetimlerin bu organizasyonlara maddi yönde değil, izinler boyutunda desteği çok önemli. Her şeyin rengi değişiyor. Biz Antalya\'da bu rahatlığı gördük. Toplantılara bizzat katılıyorlar, işin önemini herkese anlatıyorlar. Bu da organizasyonun büyümesine büyük katkı sağlıyor. Şu anki destek, bir 2.2 yarışı için yeterli. Ama bunu büyütmemiz gerekiyor. Bunu büyütmek için de önce bir ürünümüzü göstermemiz gerekiyor. Biz kendimizi ispatlayalım, ortaya çıkartalım, sonra zaten Antalya gereken desteği sağlayacaktır. Ne kadar fazla destek olursa, organizasyon o kadar büyür. Diğer organizasyonlarda bunu görüyoruz. Antalya\'nın uzun vadeli bir markası oluşuyor. Her yıl yapılan organizasyonlar uzun vadeli olmak zorunda, bu bir bayrak yarışıdır. Biz ekip olarak bunu başlattık, devamını da getireceğiz. Ama ileride başka ekipler devralmalı. Çünkü 10-15-20-30 yılı deviren organizasyonları bir ekiple yapamazsınız. Dinamik bir şekilde ekipler her 3-5 yılda bir değişecektir. Bu organizasyon umarım ki uzun yıllar devam edecek bir organizasyon olur\" diyerek sözlerini noktaladı.