(Görüntülü Haber)Görenleri şaşırtan hayvan sevgisi

Eraydın AYTEKİN-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)- SİVAS kent merkezi yakınlarındaki mesire alanında bulunan ördek, kaz, kuğu gibi kanatlı hayvanlar ile tavşanların bakıcılığını yapan belediye görevlisi, 53 yaşındaki Fazlı Sarıkaya, hayvanlarla kurduğu iletişimle dikkat çekiyor. Tek bir kelime ile bütün hayvanları yanında toplayan Sarıkaya, \"Eve gittiğimde, onların yanına dönmek için sabahı zor ediyorum. Çocuklarım gibi seviyorum\" dedi.Sivas\'ta kent merkezine 5 kilometre uzaklıktaki Paşabahçe Mesire Alanı içerisinde yer alan yapay göletteki ördek, kaz, kuğu gibi çeşitli kanatlı hayvanlarla tavşanların bakıcılığını yapan Fazlı Sarıkaya\'nın hayvan sevgisi görenleri şaşırtıyor. Sivas Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü\'nde çalışan 6 çocuk babası Fazlı Sarıkaya, 5 yıldır mesire alanındaki yapay göletin sorumlusu olarak görev yapıyor. Sarıkaya, mesai dışında da zamanının büyük bölümünü hayvanlarla ilgilenerek geçiriyor.\"ÇOCUKLARIM GİBİ SEVİYORUM\"Mesire alanında bakımını üstlendiği hayvanları çocukları gibi sevdiğini ifade eden Sarıkaya şöyle dedi:\"Burada yaklaşık 83 tane ördek, 2 kuğu, 5 tane kaz var, mısır kazı, değişik 8 türde ördek türü var. Nereye çağırırsam oraya geliyorlar. Nereye geçersem beni takip ediyorlar. Yeri geldiği zaman ben kuğulara \'kalp yap\' diyorum, kalp şekli bile yapıyorlar. Çoğunu kuluçkadan ben çıkardım. Doğduğu andan itibaren beni tanıyorlar. Ben çok ilgileniyorum onlarla. Normalde benim mesaim 5\'te bitiyor ama ben gitmiyorum. Saat 19.00-18.00\'e kadar bunlarla ilgileniyorum, bırakıp da gidemiyorum. Kendi evim nasılsa bunlar da bana öyle. Çocuklarım gibi seviyorum.\"\"BİR AYRICALIK\"Akşam eve gittiğinde bir an önce sabah olmasını istediğini ve tekrar işe gelmek için sabırsızlandığını belirten Sarıkaya, \"Sevgi olunca bunların yoruculuğu olmuyor. Bunlara bakmak bir ayrılacak. İnsan kendi evinde çocuğuna nasıl bakıyorsa aynı öyle bakıyorum. Eve gidiyorum ya tekrar hemen buraya gelmeyi arzu ediyorum. Evde yatıyorum aklımda bunlar var. Ne yaptılar acaba diye merak ediyorum\" dedi. Hayvanların beslenmeleri için de ayrıca özen gösterdiğini anlatan Sarıkaya, şunları söyledi:\"Genelikle ekmek getiriyorum, onları veriyorum. Fenni yemleri var, diğer günler de vatandaşlar doyuruyor zaten. Kendi arabamın arkasında kasa var, semt pazarlarını gezip yem topluyorum. Akşamdan arabamın arkasına hazırlıyorum, sabah da getirip veriyorum. Evimde hayvana bakar gibi bunları beslemeye çalışıyorum. Köyden kışın buğday getiriyorum, kışın serçeler aç kalmasın diye evimin kenarına döküp besliyorum. Arabamı iki kere boyatmak zorunda kaldım. Arabam ağacın altında duruyor, serçeler ağaçta durunca dışkılarını arabamın üzerine yapıyor. Ondan dolayı arabamı boyatmak zorunda kaldım. Ama hiç üzülmedim.\"Yaptığı işin sevgi gerektirdiğini vurgulayan Sarıkaya, şöyle konuştu:\"Ben şimdi nereye geçersem peşimden geliyorlar. Bunu görenler şaşırıyor. Hele kuğulara \'kalp yap\' dediğimde kalp yaptıklarında bir kişi gelip \'Nasıl öğrettin?\' diye bana soruyor. Mesela vatandaş ekmek verdiğinde ellerini ısırıyorlar ama beni asla ısırmazlar. Öyle alışkanlar bana. Hepsinin kendi isimleri var. Hayvanlar bu aylarda çok sakin oluyor. Şu an kendilerini kışa hazırlıyorlar. Kışın zayıf düşmemek için karınlarını tıka basa doyuruyorlar. Gölette tek kuğu kaldı. Bu sayıyı artıracağız\"Mesire alanına gelenler de Fazlı Sarıkaya\'nın hayvanlarla iletişimini hayranlıkla takip ediyor.