\"Bursa\'da en büyük bacasız fabrika Vakıfköy Orhan Özselek Tesisleri\"\"Avrupa\'daki en üst düzey 12 lige baktığınız zaman en genç takım Bursaspor\"\"Bursaspor olarak tempolu, coşkulu, dinamik, heyecan veren oyunu tercih ediyoruz\"\"6.6 yerli oyuncu ortalaması ile oynuyoruz ilk 11\'de. Bunlardan 2.5\'i altyapı kökenli. Rakamlara da baktığınızda Avrupa\'da öncüyüz\"\"Biz A Milli Takım\'a karşı duygularımızı ve hislerimizi kaybettik. 81 milyonluk ülkemizin futboldaki yegane temsilcisi A Mili Takım. Biraz daha duygularımızı milli takıma yansıtmamız gerek\"\"Abdülkadir Ömür saf bir mücevher. Dünyanın en büyük takımlarında oynayabileceğini tahmin ediyorum\"Gürkan DURAL / BURSA,(DHA) - Bursaspor\'un yardımcı antrenörlerinden 28 yaşındaki Selçuk Erdoğan, yeşil-beyazlı kulüpten genç oyuncuların gelişimine, Türk futbolundan milli takıma dek pek çok konuda Demirören Haber Ajansı\'na (DHA) açıklamalarda bulundu.Sezonun ikinci yarısını sahasında oynayacağı Fenerbahçe mücadelesiyle açacak olan Bursaspor, 10 günlük devre arası kampını Antalya\'nın Belek beldesinde gerçekleştirdi. Kamp sürecini değerlendiren Selçuk Erdoğan, temel amaçlarını \"Vakıfköy\'den aldığımız oyunculara A Takım\'ın havasını tattırmak, beraberinde onları A takıma monte etmek, A takım sürecini anlatmak ve paylaşmaktı\" şeklinde tanımlarken, yükleme dönemi olduğundan son derece tempolu antrenmanlar yaptıklarını belirtti.\"KAMP VERİMLİ GEÇTİ\"\"Sezon öncesi kampı ile devre arası kampı takımlar için bir şerbet gibidir, yani oradan şekerlerini alır beslenir takımlar\" ifadesini kullanan Erdoğan, genç oyuncular üzerinden giderek \"Çok verimli bir kamp dönemi yaşadılar, kendilerini buldular adeta. Kamp dönemini iki parçaya ayırdık, A takımın temel oyuncuların hazırlık dönemi ve oynayacağı maçlar, beraberinde Vakıfköy\'den aldığımız genç oyuncuların antrenmanları ve maçları. Gayet verimli geçti, Kastamonuspor karşısına 19 yaş ortalamasıyla çıktık. Buradaki nihai amacımız hem temel fiziksel yüklenmeyi yapmak, hem de altyapıdan aldığımız oyuncularımızın profillerini ortaya çıkarmaktı, bize ne mutlu ki bu verimli bir şekilde karşımıza çıktı\" diye konuştu.\"AVRUPA\'NIN ÜST DÜZEY 12 LİGİNDE EN GENÇ TAKIMIZ\"Ligin ilk yarısında en fazla altyapısından oyuncu çıkaran Bursaspor\'un altyapısına dikkat çeken Selçuk Erdoğan, \"Bursa\'ya mutlaka gelmişsinizdir birçok fabrika görebilirsiniz ama en büyük bacasız fabrika Vakıfköy Orhan Özselek Tesisleri. Kapısından girdiğiniz anda binlerce çeşitli insan, binlerce farklı düşünce ve binlerce farklı organizasyonu hissedebilirsiniz. Bursaspor\'a imza attığımız gün tek amacımız gelecek için gençlik mottosuydu. Bu mottonun içerisinde de Vakıfköy vardı. Şu anki takım kadromuzun yaş ortalaması 22.5. Avrupa\'daki en üst düzey 12 ligine baktığınız zaman en genç takım Bursaspor. Bu kadronun içerisinde de 16 altyapı kökenli oyuncumuz var. Bunların çoğu da Türkiye\'de milli takıma giden isimler. A Milli Takım\'a gönderdiğimiz kaleci Okan Kocuk, Ertuğrul Ersoy, Ümit Milli Takım\'da Burak Kapacak, Muhammed Şengezer, bunlara ek olarak Ali Akman, Muhammed Emin Sarıkaya... Türk futbolunun geleceğini oluşturabilecek kabuk, merkez bir kadroyu da kampa getirmiş olduk. 6.6 yerli oyuncu ortalaması ile oynuyoruz ilk 11\'de. Bunlardan 2.5\'i altyapı kökenli. Rakamlara da baktığınızda Avrupa\'da öncüyüz. Bizim amacımız Bursaspor\'da futbolun sadece merkezi olmak değil diğer futbol merkezlerine de öncü olmak\" şeklinde değerlendirmede bulundu.\"YILLARDIR ANTRENÖRLERİN YAPAMADIĞINI PİYASALAR YAPTI\"Son dönemlerde Finansal Fair-Play\'in de devreye girmesiyle birlikte takımlar genç ve maliyeti düşük oyunculara yönelirken, bu durum hakkındaki görüşlerini belirten Erdoğan, \"Paranın gücü diyorum ama tersten. Yıllardan beridir biz antrenörlerin yapamadığını piyasalar yaptı. Ekip olarak baktığınızda ve teknik direktör Samet hocamızın önderliğinde şöyle bir durum karşıya çıkıyor; biz gittiğimizde her kulüpte bunu iştahla ve kalben yapıyoruz, bizim için bu zorunluluk değil. Ondan dolayı genç oyuncuları, Bursaspor gibi temeli çok sağlam oyunculardan kurulu, deneyimli antrenörlerden oluşan bir altyapı kadrosuyla beraber zirveye taşımak istiyoruz. Buradaki nihai amacımız genç oyuncuları Türk futboluna ve Avrupa\'nın üst düzey kulüplerine kazandırmak\" ifadelerini kullandı.\"KADRO MÜHENDİSLİĞİMİZİN ÇEKİRDEĞİNDE ALTYAPIMIZ VAR\"Geride kalan sezonun ilk yarısındaki puan cetvelini ve kendi transferlerine ilişkin de konuşan genç antrenör, \"Kariyerimin en kaliteli sezonunu hem oyun bazında hem takımlar bazında geçen sezon yaşadım, en kötü sezonu da -lig genelinden bahsediyorum- bu sezon yaşadım. Biz tamamıyla kadro mühendisliğimizi genç oyuncularımız odaklı kurduk. Onların çevresine tecrübeli yabancıları ve ligi tanıyan oyuncuları monte ettik. Stephane Badji, Iasmin Latovlevici, Aurelien Chedjou, Diafra Sakho... Bunlar gibi oyun karakteri yüksek olan oyuncuları altyapıdan oyuncularla buluşturarak bir harmanlama yapmayı planladık. Aslında kriz bize doğru yolu öğretti. Beraberinde Umut Meraş gibi 23 yaş altında gelecek vadeden altın ayaklardan bir isme yöneldik, şimdi sezon sonunda alacağımız isimler de olabilir. Onların da çalışmasını yapıyoruz. Kadro mühendisliğimizin çekirdeğinde altyapımız var\" dedi.\"AMACIMIZ OYUNCULARA ÖZGÜRLÜK VERMEK\"Takıma bu sezon katılan Iasmin Latovlevici, Umut Meraş, Aytaç Kara gibi isimlerin performanslarının zirvesine ilk yarıdaki dönemde ulaşması ve buna teknik heyetin etkisiyle ilgili yöneltilen soruya da Erdoğan, \"Güzel oyunun içerisindeyiz. Yegane amacımız oyuncularımıza özgürlük vermek. Her şeyi kabul edebilen bir ekip var karşılarında, sadece bizim sistemimizin şablonumuzun dışında olan tek şey davranış bozukluğu. Onu görmediğimiz anda bizim her futbolcuya kapımız açık. Aytaç Kara, A Milli Takım gördü. Şu an Avrupa\'nın en değerli kalecileri bizde. Okan Kocuk 1995 doğumlu, Muhammed Şengezer 1997 doğumlu, Ataberk Dadakdeniz 1999 doğumlu ve beraberinde Deniz Aydın da 2000 doğumlu. Bu riski kim alır diye sorabilirsiniz, bu bizim için risk değil. Bu bizim planlamanın bir parçası. Bu şekilde de sezon sonuna kısa vadeli dönemde ve orta vadeli dönemde 2-3 yıla Bursaspor\'u iyi yerlere taşıyabilecek bir kadroyu oluşturabilmek için çalışmalarımızı yayacağız. Tüm planımız ve amacımız bunun için\" şeklinde cevap verdi.\"MİLLİ TAKIMA DUYGULARIMIZI VE HİSLERİMİZ KAYBETTİK, YENİDEN BUNU YANSITMAMIZ GEREKİYOR\"Türkiye A Milli Futbol Takımı\'nın son dönemde yakalamakta zorlandığı başarılar ve kamuoyunun azalan ilgisine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, \"Futbol duyguların oyunu. Bence biz A Milli Takım\'a karşı duygularımızı ve hislerimizi kaybettik. Eski inancımız, eski sevgimiz şu an ortada yok gibi görünüyor. A Milli Takım\'ın temelini, çekirdeğini kesinlikle Türkiye liglerinde oynayan genç, yetenekli oyunculardan kurulmalı. Beraberinde etrafında yurtdışında oynayan oyuncuları da monte ederek bu süreci değiştirebiliriz. Öncelikle o soyunma odasını, o hissi yaşayabilen, gerçekten vatan sevgisini, ülke sevgisini, Ay Yıldızlı bayrağın değerini benimseyen oyuncuları toplamamız gerek. Bundan biraz uzaklaştığımızı düşünüyorum. Milli takımın biraz daha kamuoyuna doğru mesajlar vermesi gerekiyor. Her alanda olabilir bu yönetim kısmı, teknik direktör, antrenör olabilir, malzemecisi dahi olabilir. Bizim 81 milyonluk ülkemizin futboldaki yegane temsilcisi A Mili Takım. Biz zamanında onlarla sevindik, onlarla üzüldük. İşin içerisinde yine duygular var. Biraz daha duygularımızı milli takıma yansıtmamız gerek diye düşünüyorum\" diye konuştu.\"TÜM FELSEFEMİZ TEMPOLU, COŞKULU, DİNAMİK BİR OYUN\"Dünya futbolunun artık tempolu oyuna yöneldiğine işaret eden Erdoğan, \"Hücumu sınırlı bir şekilde öğretebilirsiniz ama savunmayı sınırsız bir şekilde anlatabilirsiniz. Dünyadaki bütün takımlar artık takım halinde savunma yapmaya başladı, herkes iyi alan daraltıyor, bloklar arası bütünlükleri çok iyi artık takımların, bağlantıları çok iyi kuruyorlar. Bundan dolayı klasik 0-0 takımı dünya futbolunda çok fazla ön plana çıkmaya başladı. Özellikle son 4-5 yılda Atletico Madrid öncülüğünü yaptı. Ama önümüzdeki 4-5 yıllık mikro süreçte dünya futbolu tempolu oyun oynayan, dikine pas yapan, üçüncü bölge etkinliği fazla olan futbol takımlarını görecek diye düşünüyorum. Tamamıyla takım kimliğiyle alakalı, oynamak istediğiniz oyun ile alakalı. Biz Bursaspor olarak da tempolu, coşkulu, dinamik, heyecan veren oyunu tercih ediyoruz. Temel felsefemiz bu, dünya futbolu da buraya gidecek gibi görünüyor\" dedi.\"GÜZEL OYUNU SEVİYORUZ\"2-1 kazandıkları Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor maçına ilişkin ilginç bir anı paylaşarak takımdaki değişimi aktaran Erdoğan, \"Erzurumspor maçı bitti, soyunma odasına girdik. Tabii rakamlar teknik ekipler için değerli hale geldi. Toplamda kat ettiğimiz mesafe 119 kilometre. Hocamıza bilgi verdim maçtan sonra, döndü bana \"Selçuk, 119 kilometre ile kalp krizi geçirecektim, 109 koşalım da normal hastalanayım bari\" dedi. Yani biz oyuna sürekli olarak tempo katmaya çalışıyoruz. Kimliğimizin içerisinde de bu daima yer alacak. Biz güzel oyunu seviyoruz\" şeklinde konuştu.\"OLMAZSA OLMAZIMIZ OYUNCU GELİŞİMİ\"Uzun vadede Bursaspor\'a ilişkin gerçekleştirmek istediklerini de paylaşan Erdoğan, \"Öncelikle Vakıfköy\'ü tüm dünyaya anlatmaya başlayacağız. Bunun pazarlamasını Bursa adına yapmamız gerekiyor. Bursa inanılmaz derecede çok uluslu, çok kültürlü bir kent. Oradaki oyun ve oyuncu karakterlerini genetik kodlarla birleştirip, farklı oyuncuları dünya futboluna sunmak istiyoruz. Temel amacımız şu; altyapıdan çıkardığımız oyuncuyu sezon içerisinde A takım içerisinde kullanıp beraberinde A Milli Takım seviyesine getirdikten sonra Avrupa\'nın önemli kulüplerine göndermek. Olmazsa olmazımız oyuncunun gelişimi. 3 yıllık süreç de Samet hocamızın da söylediği gibi tek amacımız bu olacak\" ifadelerini kullandı.\"DOKTORAMI TAMAMLIYORUM, EMEK ODAKLI GİDİYORUM\"Kişisel olarak kariyer hedeflerini de dile getiren genç çalıştırıcı, \"Biz antrenörler takımların başına geldiğimizde oyuncu seçerken ilk dikkat edeceğimiz konu bizim alacağımız sorumluluk. Çünkü büyük bir yükün altına giriyoruz oyuncu seçiminde. Beraberinde de oyuncuyu doğru zamanda ve doğru yerde kullanmaya çalışıyoruz. Benim kendi kariyerim de bu yönde olacak. Doğru zamanda doğru yerde karar alıp La Liga ya da Premier League\'de çalışmak istiyorum. 21 yaşında Samet Aybaba ile çalışmaya başladım. Bu konuda gerçekten çok şanslıyım. Uzun yıllardan beridir Türkiye\'nin önemli futbol camialarında görevler aldım. Kendimi geliştirdim, bu alanda yüksek lisansımı yaptım, doktoramı tamamlıyorum. 4 tane yabancı dil öğrendim. Tamamıyla emek odaklı gidiyorum, tırnaklarımla kazıyarak değil de parmaklarımı kaybederek geldim bugünlere. Doğru zamanda doğru yerde kariyer hedefi olarak yurtdışında çalışmayı istediğimi söyleyebilirim\" dedi.\"ABDÜLKADİR ÖMÜR SAF BİR MÜCEVHER\"Ligde üst sıralardaki ekiplerin şampiyonluk şansını da değerlendiren ve bununla birlikte Bursaspor dışında Trabzonspor\'dan Abdülkadir Ömür\'ü beğendiğini söyleyen Erdoğan, \"Çok erken, daha güneş açmadı. Futbolda bırakın maçları, devreleri, dakikaları, saniyeleri, anlar konuşuyor. Bir topunuz direkten dönüyor şampiyonluğu kaybediyorsunuz, gol atacağınız zaman bir topunuz taca çıkıyor, pozisyon verip ligden düşüyorsunuz. Futbol anların oyunu olduğu için şampiyonluk tablosuyla ilgili söylemde bulunmak doğru olmaz. Abdülkadir Ömür\'ü bir numaraya yazıyorum. Saf bir mücevher o, biraz işlenmesi gerekiyor. Dünyanın en büyük takımlarında oynayabileceğini tahmin ediyorum. Trabzonspor da bizden sonra altyapıda atılıma geçti. Beraberinde Yusuf Yazıcı çok değerli bir oyuncu. Türkiye\'de bizim dışımızda çok fazla 23 yaş altı oyunculara şans veren takım olmadığı için bu konuda çok fazla geniş çaplı bir cevap veremeyeceğim. Dünya futbolunda beklentilerin yüksek olduğu isimler var Kylian Mbappe, Raheem Sterling. Bu isimler artık Ronaldo\'nun Messi\'nin Hazard\'ın yerini alacak karakterde oyuncular\" yorumunu yaptı.\"FENERBAHÇE MAÇIYLA FİTİLİ ATEŞLEMEK İSTİYORUZ\"Son olarak ligde oynayacakları Fenerbahçe maçına ilişkin konuşan Erdoğan, \"Biz her maça kazanmak için hazırlanıyoruz. Özellikle Bursa\'daki maçlarda 3 puanın en büyük talibi Bursaspor\'dur. Takıma baktığınızda buradaki en önemli faktör lise takımı gibi olduk. Takımımızın temposu çok iyi, özellikle saha içerisindeki birlikteliği, uyumu oynadığımız maçlara da çok iyi bir şekilde yansıdı. Fenerbahçe maçıyla birlikte de ikinci yarının