Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA)- İZMİR\'in işgali sırasında düşmana ilk kurşunu atan gazeteci Hasan Tahsin, şehit edilişinin 99\'uncu yılında, kentteki anıtı önünde meslektaşları tarafından anıldı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, \"İlk kurşun milli mücadelenin simgesi oldu. İlk kurşunun atıldığı kent olan İzmir de direnişin ve aydınlığın\" dedi.İzmir\'in işgalinin başladığı 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan askerlerine ilk kurşunu atan ve şehit edilen gazeteci Hasan Tahsin, İzmir\'in Konak Meydanı\'ndaki İlk Kurşun Anıtı önünde törenle anıldı. Anma törenine gazetecilerin yanı sıra CHP İzmir milletvekilleri Atila Sertel ve Tacettin Bayır, ilçe belediye başkanları, Hasan Tahsin Ortaokulu öğrencileri de katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı\'nın okunmasından sonra anıta İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen tarafıdan çelenk koyuldu.Törende yaptığı konuşmada Hasan Tahsin\'i anlatan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, \"Atılan ilk kurşun, Anadolu\'nun özgürlüğü, bağımsızlığı için başlayacak mücadelenin de kıvılcımlarından biri oldu. Aslında sonun başlangıcıydı İzmir işgali. Aynı günlerde Mustafa Kemal Paşa yanında kurmay heyetiyle birlikte Anadolu\'ya geçerek İzmir\'de başlayan direnişin örgütlü bir harekete dönüştürülmesi sürecini başlattı. Ve bu süreç sonunda İzmir\'de başlayan mücadele yine İzmir\'de 9 Eylül 1922 tarihinde noktalandı. Hükümet Konağı\'na çekilen Türk bayrağıyla Atatürk\'ün ifade ettiği gibi geldikleri gibi gittiler. İlk kurşun milli mücadelenin simgesi oldu, İlk kurşunun atıldığı kent olan İzmir de direnişin ve aydınlığın\" dedi.Hasan Tahsin\'in, gerçek aydının sözde değil, eylemle de halkın yanında olması gerektiğine inanan bir kahraman olduğunu dile getiren Misket Dikmen, \"Öncü olmak, gazeteci olmak o dönemde de zordu. Bedel ödemek gerekiyordu. Bu dönemde de zor. Bugün de bedel ödüyor gerçek anlamda gazetecilik yapan pek çok meslektaşımız. Tıpkı onun gibi gazetecilik mesleğinin gereklerini yerine getirdikleri, doğruyu söyleyip yazdıkları ve gerçekten halkın yanında oldukları için. O günden bu güne aynı inanca sahip pek çok gazeteci, basın özgürlüğüne sıkılan kurşunların hedefi oldu. Toplumun bilgi edinme, haber alma, düşünce ve ifade özgürlüğüne inancın bedelini tıpkı Hasan Tahsin gibi yürekli nice gazeteci yaşamlarıyla ödedi\" diye konuştu.