Esra AKSU/SİNOP, (DHA)- SİNOP’ta oturan Sinan Demir’in (53) küçük yaşlarda yapımına başladığı maket gemi ve tekneler, gerçeğini aratmayan işçiliğinin yanı sıra ince detaylarıyla ilgi çekiyor. Babasından devraldığı sanatı sürdüren Demir, “Bu mesleği babamdan devir aldım. Kotracılık benim için bir aşk. İşimi severek yapıyorum. Kotrayı 66 yıldır, Sinop’un simgesi haline getirdik” dedi.1950\'li yıllarda Sinop Cezaevi\'nde yatan 2 mahkum tarafından başlatılan maket kotra sanatı geleneği, kentte sürdürülüyor. Birçok aşamadan geçen ve büyük emek harcanan kotra yapımı için kentte unutulmaya yüz tutmaması için de kurslar açıldı, eğitimler verildi. Sinop Limanı\'na gelen yolcu vapurlarındaki ziyaretçilere hediyelik eşya olarak sunulan, zamanla da ünlenerek il ve ülke dışına da hediyelik eşya olarak gönderilmeye başlanan kotralar, kentin simgesi haline geldi. Sinop’a özgü kotralar, Amerika başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinden de ilgi görüyor ve sipariş ediliyor.‘KOTRACILIK BENİM İÇİN BİR AŞK’Kentte, Sinan Demir’in (53) küçük yaşlarda yapımına başladığı gemi ve tekne maketleri, gerçeğini aratmayan işçiliğinin yanı sıra ince detaylarıyla da ilgi çekiyor. Baba mesleğini sürdürdüğünü anlatan Demir, “Bu meslek ilk olarak Sinop Cezaevi’nde başlamış. Babam bu mesleği sanat okuluna gittiği sırada aftan yararlanarak, Sinop cezaevinden çıkan bir mahkumdan öğrenmiş. Ben de babadan oğla bu sanatı devam ettiriyorum. Kargo yoluyla, Türkiye’nin her yerine bu kotraları gönderiyoruz. El emeği ile işlerimizi sürdürüyoruz. Kotralarımı, Amerika’ya ve birçok Avrupa ülkesine yolluyorum. Kotracılık benim için bir aşk. İşimi severek yapıyorum. Kotrayı 66 yıldır, Sinop’un simgesi haline getirdik” dedi.