Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Ergenekon soruşturması sırasında zanlıların sabaha karşı gözaltına alınmamasını, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmemesini ve üst düzey bürokratların ifadelerinin davetle alınmasını istedi.Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu’nun, Ergenekon soruşturması sırasında eleştiri konusu olan zanlıların sabaha karşı gözaltına alınması ve soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesi gibi konularda savcıları uyardığı ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, polise gözaltı ve yakalama işlemlerinde en uygun zamanın seçilmesi, kişinin aile fertleri ile yakın çevresinin mağdur edilmemesi konularında genelge yayımlamasının ardından, Boyrazoğlu’nun da kısa süre önce savcıların 2009’daki görev bölümlerine ilişkin yazısında önemli uyarılarda bulunduğu ortaya çıktı. Boyrazoğlu savcılara şu talimatları verdi: Davetiye gönderin - Emekli dahi olsalar bakanlar, üst düzey bürokratlar, büyükelçiler, avukatlar, noterler, subaylar, hakim ve savcılar ile ilgili olarak kolluğa çağrı konusunda yazı yazılmayacak. Bu kişilerin, gerektiği hallerde davetiye çıkarılmak veya meslek odalarına yazı yazılmak suretiyle ifadeleri alınacak. - Subay-astsubaylarla, polisler, avukatlar ve noterlerin şahsi suçlarında dahi, şüpheli sıfatıyla ifadeleri bizzat cumhuriyet savcılarınca alınacak. - Kamu düzeni, can ve mal güvenliğini ihlal eden suçlar; işkence, eğitim ve öğretim özgürlüğüne karşı suçlar; Çocuk Koruma Kanunu kapsamındaki suçlar; dernek ve siyasi partiler, basın ve yayın organlarınca işlenen suçlar bizzat cumhuriyet savcılarınca soruşturulacak. - İşkence iddialarının önüne geçebilmek için kolluğa ait tüm nezarethaneler cumhuriyet savcılarınca belli aralıklarla denetlenecek. Gürüz olayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Ergenekon operasyonunun 10. dalgasında gözaltılara yönelik eleştirileri dikkate almıştı. Başsavcılık, özellikle Cumhuriyet gazetesi yazarı İlhan Selçuk’un sabaha karşı gözaltına alınmasına yönelik eleştirileri göz önüne alıp, son gözaltı ve aramaları sabah 07.30 sıralarında başlattı. Buna rağmen, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün kafasına bastırılarak polis otosuna bindirilmesi eleştirilmiş, Atalay, bu çerçevede son gözaltı işlemleri konusunda inceleme başlatıldığını açıklamıştı. Ne dediler? Hukukçular, başsavcının uyarısını şöyle değerlendirdi: Eski Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Hüseyin Yüksel Biçen: Doğru olan bu, ama herkese uygularsan. Kariyeri olup olmayanlar gibi ayrım yaparsan olmaz. Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar: Bunlar nihayetinde devlete hizmet eden insanlar. Bunlarla ilgili yapılan işlemleri imtiyaz olarak kabul etmemek gerekir. Ergenekon’da yapılan yanlıştı. Bu kişilerin yeri yurdu belli. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk: Cumhuriyet savcısının, kim olursa olsun herkesi öncelikle ifadeye vermeye davet etmesi gerekir. O davetiyeye icap etmediği takdirde zorla getirileceğini ihtar eder. Kural budur. Normal olan da budur. Herkese, her vatandaşa böyle olması gerekir. Prof. Dr. Ülkü Azrak: Saygın birçok isim gözaltına alındı, bu nedenle birçok şikayetler oldu. Burada bir eşitlik sorunu ortaya çıkıyor. Aslında savcılığa davet edilmesi doğru usuldür. Ancak, Türkiye’de sanki soruşturmalar polise bırakılmış, soruşturmanın her aşamasında işi onlar yapıyormuş gibi bir görüntü var. Rahatsızlık verici olan bu. Bu nedenle başsavcının talimatını, kısmen de olsa olumlu buluyorum. Hiç olmazsa, soruşturmaların böyle yapılması gerektiği bazı kişiler yönünden de olsa hatırlanır.