78’liler Girişimi Türkiye Sözcüsü Celalettin Can emniyette kendisine Cumhuriyet gazetesiyle ilgili dayanışma nöbetlerini sorduklarını aktardı. Can, avukatları aracılığıyla Cumhuriyet gazetesine mesaj gönderdi.
Can, Türkiye'de uzun yıllar süren Kürt sorununu çözmek için AKP tarafından başlatılan çözüm sürecindeki akil insanlar arasında bulunuyordu.
Can’ın da aralarında bulunduğu HDP ve HDK üye ve yöneticileri, 12 günlük gözaltının ardından bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilecek.
Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre, 78’liler Girişimi Türkiye Sözcüsü Celalettin Can, avukatları aracılığıyla cumhuriyet gazetesine gönderdiği mesajda, emniyet sorgusunda kendisine Cumhuriyet’in Şişli’de bulunan binası önünde düzenlenen dayanışma nöbetlerine katılmasının sorulduğunu belirtti. Can, “Cumhuriyet gazetesi demokrasiyi, özgürlükleri esas alan, bilgiyi, hakikati, haberi paylaşmaya çalışan gerçek bir gazete örneğidir. Cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına yönelik baskıyı protesto etmek için gazete önünde tutulan nöbetlere tabiki katıldım. İmkanım olsa, gereği olsa tekrar katılırdım” dedi.
Can’a Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusunda, “Cumhuriyet gazetesine yapılan terör operasyonu sonucunda gazete önünde dezenlenen eyleme katıldığınız ve bazı şahısları bu eyleme davet ettiniz. Davet ettiğiniz şahıslar kimdir? Eylemin içeriği nedir? Bu eyleme sizinle kimler katılmıştır” gibi sorular yöneltilmişti. Can, sorgu sırasında süre kısıtlılığı nedeniye bu soruya da diğer sorular gibi detaylı yanıt veremediğini belirterek, “Cumhuriyet gazetesi ve basın üzerindeki baskılar nedeniyle Cumhuriyet gazetesini ziyaret etmem, çalışanlarla beraber olmam suç olarak yansıtılmaya çalışılıyor” dedi.
Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana var olan bir gazete olduğunu anımsatan Can, “Cumhuriyet gazetesi demokrasiyi, özgürlükleri esas alan, bilgiyi, hakikati, haberi paylaşmaya çalışan gerçek bir gazete örneğidir. Cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına yönelik baskıyı protesto etmek için gazete önünde tutulan nöbetlere tabi ki katıldım. İmkanım olsa, gereği olsa tekrar katılırdım. Asıl sorun bu gazete ile dayanışmak değil, bu gazete ile terörü yan yana getirmektir. Demokrasi, hak ve özgürlükten yana olan gazeteler üzerinde böyle algılar yaratmaktır” dedi.