TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü de feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" yanıtını vermesiyle başlayan tartışmalar sonrasında, iktidarın 'darbe çağrısı' olarak nitelendirdiği Montrö bildirisini yayımlayan 103 emekli amiralden gözaltına alınan 10'unun ilk ifadeleri ortaya çıktı. Emekli amiraller önceki akşam Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği’nde verdikleri ifadelerde gözaltı süresinin uzatılmasına karşı çıkarken bir kısmı FETÖ’nün Balyoz kumpası davasında hapis yattıklarını hatırlatarak “Kaçacak değiliz” dedi.
Hürriyet'in haberine göre, emekli amirallerden Nadir Hakan Eraydın, ifadesinde yaklaşık 1 ay önce kalp ameliyatı geçirdiğini anlatarak, “Gözaltındayken sağlık koşulları sebebiyle hastaneye kaldırıldım” dedi.
Emekli amiral Alaettin Sevim de gözaltı koşullarından şikâyet ederek, “Kaçacak birisi değilim. İstenildiği takdirde ifade veririm. Gözaltı süresinin uzatılmasının reddine karar verilsin” diye konuştu.
Ali Sadi Ünal, “Ben Balyoz davasında haksız şekilde hürriyetiminden yoksun bırakıldım. Adaletli hâkimlerimiz kürsüde bulunsun diye bedel ödedim. 2010-2011 yılları arasında kanser tedavisi gördüm. Gözaltı sürecinde zorlanmaktayım. Benim özel beslenme koşullarıma ihtiyacım var. Gözaltı süresinin uzatılmasının reddine karar verilsin” diye konuştu.
Emekli amiral Atilla Kezek de ifadesinde, “65 yaşındayım. Tansiyon ve diyabet rahatsızlığım var. Pandemi koşulları nedeniyle sağlığımız risk altında” ifadelerini kullandı.
Bülent Olcay da “Balyoz davası kapsamında 997 gün özgürlüğümden yoksun bırakıldım. O zaman bile kaçmadım. Bu dava sürecinde böyle bir düşüncem olamaz. Sağlık sorunlarımız vardır. İleri yaşta olan anne ve babam en büyük endişem” dedi.
Kadir Sağdıç da 69 yaşında olduğunu belirterek, “Söz konusu duyuru hazırlandığı günlerde ben yoldaydım. Ben 40 ay Balyoz davasında tutuklu kaldım. O dönem anneme bile veda edemedim. Babam ise yaşlıdır. Tansiyon rahatsızlığım bulunmaktadır” ifadesini kullandı.
Emekli amirallerden Cem Gürdeniz “Balyoz’dan ilk tutuklanan amiral benim. ‘Mavi Vatan’ kavramı bana aittir. Çok uğraşılan bir amiralim. Kaçmak benim gibi birisine yakışmaz. Gözaltı süresince hiçbir belge verilmedi. Gözaltında korona olma ihtimalimiz var” diye konuştu.
Turgay Erdağ da, “Balyoz kumpasında 3.5 yıl yatarak bedel ödedim. Gözaltına alınma sürecim 90 yaşında olan anne ve babamın gözleri önünde yaşandı” ifadesini kullandı.
Emekli amiral Türker Ertürk de “Uzatmanın gayri hukuki olduğunu düşünüyorum. Delil karartma şüphem yok. Gözaltı koşullarımız hijyen değil” dedi.
Hâkimlik, “suçun vasıf mahiyeti, yayınlanış saati, metnin içeriğinde düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı değerlendirilebilecek (‘aksi halde’, ‘Türkiye Cumhuriyeti’, ‘tarihte örnekleri olan’ gibi) ifadelere yer verilmesi, metne imza atmış şüphelilerin aynı kuvvet komutanlığında belli bir kademe düzeyinde çalışmış olmaları ve bu hususa açıkça metinde yer vermiş olmaları, el konulan dijital materyallerin çokluğu, bu materyallerin şüphelilerin hem lehine hem aleyhine delil niteliğinde olması, el konulan dijital materyallerin imaj/export incelemelerin tamamlanmaması, HTS analiz çalışmalarının sürdürülmesi, şüpheli sayısının fazlalığı, henüz ifadelerinin alınmamış olması” nedeniyle gözaltı süresinin uzatılmasına karar verildiğini açıklamıştı.
Kararda, şüphelilerin sağlık sorunlarına ilişkin rapor sunulmadığı belirtildi. İfadelerinin hafta sonu alınması bekleniyor.
Ne olmuştu?TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü de feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" yanıtını vermesi tartışmayı başlatmıştı. Şentop, söz konusu TV programında herhangi bir sözleşme ismi zikretmediği görüşünü dile getirirken “Ortalama zeka seviyesini düşünerek konuşuyoruz. Bunun altında olanlar için benim yapabileceğim bir şey yok” demişti. Şentop’un açıklamaları tartışılmaya devam ederken 103 emekli amiral, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un ifadeleriyle başlayan tartışmalara ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın "sarık ve cübbe" giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin ortak bir bildiri yayımlamıştı. Bildiride "Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye'ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir" denilirken, Tuğamiral Sarı'nın görüntülerine ilişkin olarak da "Kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur" ifadesi kullanıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun bildiriye "Haddinizi bilin" sözleriyle tepki gösterirken, TBMM Başkanı Şentop da bildiri için "darbe çağrışımlı" nitelemesi yaptı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlattı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “04/04/2021 tarihinde bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında paylaşılan ve ‘103 amiralden Montrö bildirisi' başlığı altında yayınlandığı belirtilen açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla re'sen soruşturma başlatılmıştır” denildi. 10 emekli amiral gözaltına alınırken, evlerinde arama başlatıldı. Dört amirale de 3 gün içinde emniyete müracaat etmeleri için tebligat yapıldı. Gözaltına alınan emekli amirallerin gözaltı süresi uzatıldı. Öte yandan söz konusu metinle ilgili tarih ve içerik tartışması başladı. |